Türk siyasetindeki çarpıklık sizin de dikkatinizi çekmiyor mu? Sadece liderlerin konuştuğu, diğerlerinin konuşmaya hakkı olmadığı, biraz aykırı konuşursa da ya siyaset dışına itildiği ya da milletvekili ise ayar verildiği bir ülkede yaşıyoruz.
Şimdi önümüzde yine seçimler var. Yine kapımıza gelip oy isteyecek, sonra da çıkan sonuçlara göre milli irade hamaseti yapacaklar. Fakat giden vekilin konuşmaya, düşüncesini söylemeye hakkı olmayacak. Bu nasıl bir dokunulmazlıktır ki, yasanın dokunamadığı kürsüye liderlerin dokunmasına olanak tanınıyor?
Gerçek şu ki, bu ülkede siyasi partiler kanunu ve seçim kanunu değişmeden hiçbir şeyin düzeleceği yok. Her siyasi parti lideri kendi çatısı altında, kendi padişahlığını sergiliyor. Hadi bu bazıları için uygun geliyor. Zaten demokrasiden nasiplerini almamışlar. Fakat kimilerine de yakışmıyor. Bence herkes oturup, bir özeleştiri yapmak durumunda.
Haftanın bu ilk gününde şu fotoğrafın üzerine yazılacak fazla şey yok. Bu, nasıl bir demokrasi kandırmacası içinde yaşadığımızı da çok net ortaya koyuyor.
Kısa ve öz bir teklif ortaya koymak istiyorum. Seçimler yapılsın ve meclise girme hakkı kazanan partilerin liderlerini milletvekili yapalım. Böylece sadece dört tanesine maaş ödemek zorunda kalırız.
Elbette parti disiplini denen bir olgu var. Şüphesiz her şeyin bir ilkeler manzumesi içinde oluşması gerekiyor. Peki sizce ortaya konulan tavır, hareket ve efelenme parti disipliniyle açıklanabilir cinsten mi?
Bence bugünkü meclis yapılanması içinde dört partinin lideri de, milletvekillerine mobing uyguluyor. Ama hatırlatırım mobing suçtur ve tazminat bile gerektirir.
Ya bu demokrasiyi adam gibi işletelim ya da bırakalım bu gölge oyununu… Çünkü hem sinir bozucu hale geliyor; hem de yapılan harcamalar ile maaşlar nedeniyle vatandaşa pahalıya mal oluyor.
Çetin Ünsalan
ulusalkanalçcom.tr