Asgari ücrette oranlar belli oldu. Beklenti ve söylenen yıllık 3 + 3 olarak ifade edilse de karar, ilk 6 ay için yüzde 5, ikinci altı ay için de yüzde 6 olarak çıktı. Öncelikle bu kararından dolayı iktidarı kutluyorum.
Her şeye rağmen son derece yetersiz ve elbette pazarlık masasındaki oranların çok altında ve şüphesiz yoksulluk ve açlık sınırları gözönüne alındığında yerlerde sürünüyor. Ama her şeye karşın şartların zorlanarak oransal bazda iyileştirme yapılması memnuniyet verici.
Bu bardağın dolu tarafıydı. Bir de boş tarafı var ki orada okumaya değer üç başlığın temelindeki soru ortak: Neden fazla zam verdiler? Bugüne kadarki performansı dikkate aldığınızda, hiçbir zaman hesapların dışına çıkılmadı ve hep hayatın gerçekleri üzerinden değil de, planladıkları orandan artış yaptılar.
Peki yetersiz bile olsa 3 + 3 oranının üzerine çıkılmasının nedeni ne olabilir? Her şeyden önce, hepimizin aklına gelen bir gerçek var. 30 Mart’ta yapılacak yerel seçimler öncesi, vatandaşın cebine üç kuruş daha fazla koymak gerekiyordu.
Bir de son patlayan yolsuzluk ve rüşvet iddialarını düşünürseniz, iktidar buradan doğacak tepkiyi azaltmanın yolunu aradı. Ama bundan sonrasını okumak için 30 Mart’ın ertesine bakmak lazım.
İktidarın 5 + 6 oranında zam vermesinin birinci açıklaması, Orta Vadeli Program başta olmak üzere hiçbir enflasyon tahmininin tutmayacağını bize anlatıyor. Demek ki minimum yüzde 11’ler ve üzeri enflasyonun gerçekleşmesi öngörülüyor.
Bunu destekleyecek ikinci unsur ise 5 + 6 ile aktarılan kaynağın, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sağ cebe konulup, sola geçerken hortumlanacağını anlatıyor. Türkiye’yi bir zam furyası bekliyor.
2014 bütçe görüşmelerinde de ortaya çıktığı üzere iğneden ipliğe zamlarla dolu bir sene yaşayacağız. Başta doğalgaz, elektrik ve akaryakıt olmak üzere, vergiden ekmeğe her şey fahiş oranda zamlanacak. Bu yolla vatandaşın cebine konulan da geri alınacak.
Ama iş burada bitmiyor. Bu denli büyük bir zam furyası, beraberinde enflasyonu da tetikleyeceği için oran, verilen maaş artışının çok üzerine çıkacak. Yaz aylarında bir yazı kaleme almıştım. Herkes eylülde kriz bekliyordu.
Bense eylülde hiçbir şey olmayacağını, asıl tufanın yerel seçimlerden sonra kopacağını anlatmıştım. Bugüne kadarki göstergelerin tamamı bunu doğruluyor. Son verilen asgari ücretin de bütçe görüşmelerinde telaffuz edilenin üzerine çıkması bunu gösteriyor.
Ne diyeyim? Şimdiden hazırlanın kemerleri sıkıp, cepleri boşaltmaya… Para mı yok? Kolayı var. Birçok faturayı kredi kartıyla ödemeniz mümkün kılınıyor. O da iktidara bir kaç ay daha kazandırır. Mutlu yıllar…
Çetin Ünsalan