Merkez Bankası’nın faizi sabit bırakıp, ‘ek sıkılaştırma’ yapılabileceği ibaresini kaldırmasıyla birlikte ortalıkta tekrar faiz tartışması dönmeye başladı. Piyasadan yansıyan yorumlara baktığınızda, bunun faiz düşüşünü erkene çekebileceğine dair bir emare olarak algılandığını görüyoruz.
Şüphesiz bu vurguyla birlikte de dolar yeniden TL’ye karşı yukarı yönlü hareket kazanmaya başladı. Öncelikle doğru soru bu mu? Bence konuşu analiz ederken meseleye buradan bakmamak lazım.
Doğru sorunun Merkez Bankası’nın faizde indirime gidip gitmeyeceği, daha doğrusu böyle bir olanağı olup olmadığı noktasında odaklanması gerekir. İktidarın faizlerde düşüş istediğini biliyoruz. Düz mantıkla bakarsanız, reel sektörün bu faiz oranlarıyla kredi kullanamayacağının da farkında olmak gerekir.
Peki ama kredi faizleri Merkez Bankası nezdinde düşerse, paranın maliyeti azalacak mı? Verilen değil, bankalar tarafından alınan paranın maliyetinden bahsediyorum. Yurtdışından kullanılan sendikasyonun maliyeti azalmayacağına göre, öncelikle resmi faizde bir düşüşe geçilse bile bunun reel sektörün krediye ulaşmasını sağlaması güç.
Ekonomi yönetimi çılgınlık yapıp kamu bankalarını devreye sokabilir ki, bu da daha büyük görev zararları ve artan risk puanı demektir. Mevcut yapısıyla bunu nereye kadar götürecekleri büyük bir bilmece...
Ayrıca faizi tüm bunlara rağmen düşürseniz, ortaya çıkacak aşırı yükselmiş dolar maliyetiyle reel sektörün iş yapabilme kabiliyetini de büyük ölçüde kesersiniz. Zira önemli bir bölümünün dolar borçlusu olduğunu biliyoruz.
Peki piyasada bir hareketlenme olur mu? Kredi alıp, üretmeniz bir anlam taşımıyor. Ürettiğinizin satılması gerekir. Dünya ekonomisindeki koşullara baktığınızda da kazanç sağlayarak bunu yapabilmeniz olanaklı gözükmüyor. Kar marjlarının bu kadar düştüğü bir ortamda da daha fazla yük alınması zor.
Elbette inat edip faizi aşağı çekebilirsiniz. Fakat reel sektörden eldeki gayrimenkulleri ucuzlatıp satmayı kast etmiyorsanız bir işe yaramaz. Ucuzlayan gayrimenkul de haraç mezat gider. O yüzden ben Merkez Bankası’nın ve iktidarın kısa süre içinde bir faiz düşüşüne gitmesini zor buluyorum. Yaparsa da intihar olur.
Daha temelde faizi düşürmek için, ekonominin sağlıklı hale gelmesini, enflasyonunun dizginlenmesini, üreten, ürettiğini satan ve cebine para koyan bir ekonominin yaratılmasını sağlamak gerekir.
Yani tarımdaki üretimi halletmeden tanzim çadırı açarak fiyatları nasıl düşüremediysek, sadece faizi düşürüp ekonomik sıkıntıyı da aşamayız. Zira bu halde faiz düşürürseniz, dolar çıkar. Çıkan dolar enflasyonu körükler. Yükselen enflasyon da yeniden faiz artışını zorunlu hale getirir.
Eğer bir çılgınlık peşinde değilseniz bunu yapmazsanız. Ama bir ihtimal daha var. Belki de finans piyasaları buna oynayıp, bu algı üzerinden dolar kazancı elde etmenin peşine düşmüştür. Olamaz mı? Bir düşünün derim.
Çetin Ünsalan