Bundan tam 97 yıl önce; bir bağımsızlık mücadelesinin başladığını, neler yaşandığını, ne mücadeleler verildiğini hatırlıyor musunuz? Sloganlar eşliğinde değil, fiiliyatta bir İstiklâl Savaşı’nın başladığı noktayı hatırlıyor musunuz? Biraz daha geri gidelim; kaynaklara başvuralım. Hatırlıyor musunuz?
Balta Limanı Antlaşması (16 Ağustos 1838)
Viyana başarısızlığı sonucu BORÇ ALMA dönemi başladı ve BALTA LİMANI ANTLAŞMASI imzalandı ve çeşitli ülkelere imtiyazlar sağlandı. İşte dikkat çeken maddeleri:
1. Tekel sistemi kaldırıldı. Britanyalılara diledikleri miktarda hammaddeyi satın alma imkânı verildi.
2. İç ticarete Osmanlı vatandaşlarının yanı sıra Britanyalılar’ın da katılması öngörüldü.
3. Britanya vatandaşları Osmanlı ürünlerini Osmanlı tebâsından tâcirlerle aynı vergi koşulları altında satın alma hakkına sahip oldular.
4. Britanyalılarla olan transit ticaretten alınan vergi resmi kaldırıldı.
5. Büyük Britanya gemileriyle gelen Britanya malları için bir defa gümrük ödendikten sonra, mallar alıcı tarafından nereye götürülürse götürülsün bir daha gümrük ödenmeyecekti.
Hatırlıyor musunuz?
Osmanlı Bankası nasıl kuruldu?
Bank-ı Osmanî-i Şahane'nin kuruluşu, 4 Şubat 1863 günü imzalanan bir sözleşmeyle gerçekleştirildi.
1856'da İngiliz sermayesiyle kurulan Ottoman Bank'in İngiliz ortakları, şirkete yeni katılan Fransız ortaklar ve Osmanlı makamları tarafından imzalanan sözleşme, Kırım Savaşı'ndan beri süregelen mali krize son vermeye kararlı Sultan Abdülaziz tarafından kısa bir süre içinde onaylandı.
Böylece Ottoman Bank'in mirasını devralan Bank-ı Osmanî-i Şahane, 1 Haziran 1863 tarihinden itibaren yeni kimliğiyle hizmet vermeye başladı.
Banka, Osmanlı İmparatorluğu'na borç kaynağı yaratacak, borçlanmalarda aracı rolü üstlenecek ve devlet bankalarının en önemli imtiyazlarından biri olan para basma hakkını kullanacaktı.
17 Şubat 1875'te imzalanan yeni bir sözleşme ile Banka, imparatorluğun hazinedarı konumuna getirildi. Böylece, artan mali desteğine karşılık, bütçenin hazırlanmasında ve uygulamasında söz sahibi olarak, hazine işlemlerinde de tekel durumuna geldi.
Osmanlı İmparatorluğu'nun mali krize girmesi sonucunda, Banka, bu duruma çare olarak görülen Düyun-ı Umumiye İdaresi'nin 1881'deki kuruluşunda aktif rol aldı.
Hatırlıyor musunuz?
MONDROS MÜTAREKESİ (30 Ekim 1918)
Birinci Dünya Savaşı sonunda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında imzalanan mütarekename
Osmanlı İmparatorluğu adına Bahriye Nazırı Rauf Bey tarafından, Limni Adası’nın Mondros Limanı'nda demirli Agamemnon zırhlısında 30 Ekim 1918 akşamı imzalanmıştır.
Bu antlaşma ile beraber Osmanlı İmparatorluğu fiilen sona ermiştir.
Anlaşmanın 24. maddesi “Altı vilayet adı verilen yerlerde bir kargaşalık olursa, vilayetlerin herhangi bir kısmının işgali hakkını İtilaf Devletleri haiz bulunacaktır” ve Yunanlılar aracılığıyla buna istinaden Türk topraklarında yürüme başlatılmıştır.
Hatırlıyor musunuz?
SEVR ANLAŞMASI (10 Ağustos 1920)
Birinci Dünya Savaşı sonrasında İtilaf Devletleri ile Osmanlı İmparatorluğu hükümeti arasında 10 Ağustos 1920'de Fransa'nın başkenti Paris'in 3 km batısındaki Sevr banliyösünde bulunan Seramik Müzesi'nde imzalanmış antlaşmadır. İşgali ve parçalanmayı öngörüyor; borçların taksimi yapılıyordu.
Ankara'daki Büyük Millet Meclisi antlaşmayı sert bir bildiri ile kınadı ve Antlaşmayı imzalayanlar ile Saltanat Şurası'nda olumlu oy kullananları 19 Ağustos 1920 tarihinde vatan haini ilan etti. Antlaşmada imzası bulunan Heyet üyeleri 23 Nisan 1924 tarihinde TBMM tarafından 150'likler listesine eklendi. 28 Mayıs 1927 tarihli yasayla ise yurttaşlıktan çıkarıldılar.
Antlaşma imzalandığı dönemde devam eden Türk Kurtuluş Savaşı'nın sonucunda bu toprağın insanın galibiyetiyle, bu antlaşma yerine 24 Temmuz 1923'te Lozan Anlaşması imzalanıp, uygulamaya konduğundan Sevr Antlaşması geçerliliğini kaybetmiştir.
Hatırlıyor musunuz?
AMASYA TAMİMİ (GENELGESİ) (22 Haziran 1919)
Amasya Genelgesi Ulusal egemenliğe dayanan, tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini oluşturan ilk kuruluş belgesidir. İlk dört maddesi şunlardır:
1. Vatanın bütünlüğü milletin bağımsızlığı tehlikededir.
2. İstanbul hükumeti aldığı sorumluluğun gereğini yerine getirememektedir. Bu durum milletimizi yok olmuş gösteriyor.
3. Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.
4. Milletin içinde bulunduğu durum ve şartların gereğini yerine getirmek ve haklarını gür sesle cihana duyurmak için, her türlü baskı ve kontrolden uzak milli bir heyetin varlığı zaruridir.
Amasya Genelgesi’nin diğer maddelerinde Sivas ve Erzurum Kongreleri’nin toplanma kararı da ilan edilmiştir.
Ayrıca bu genelgeyle Kurtuluş Savaşı’nın gerekçesi, amacı ve yöntemi belirlenmiştir.
Ve tüm bunların ardından gelen bağımsızlık için olmazsa olmaz şart olan ekonomik güçlenmeyi, eğitimi, sanatı, hakları, vatandaş olmayı hatırlıyor musunuz?
Şayet hatırlamıyorsanız hamaset yapmayın. Hatırlıyorsanız ve aklınızdan çıkarmıyorsanız 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nız kutlu olsun.
Çetin Ünsalan