Her şey Trump yüzünden

Çetin Ünsalan Yazar ulusalkanaliletisim@gmail.com

ABD’nin yeni Başkanı Trump, 20 Ocak Cuma günü itibariyle yemin ederek görevi devralacak. Nasıl bir başkan olacak; performansı dünyayı nasıl etkileyecek; bugünden bilmek mümkün değil.

Ama elimizdeki söylemlerine baktığımızda, üretime dönecek bir yapı, dünya ekonomisinin kaçınılmaz sonucu olan korumacılığı destekleyen bir yaklaşım, farklı bir dış politika eğiliminde olacağını tahmin edebiliriz.

Sonuçlarla küresel sermayenin hesaplarının da büyük ölçüde bozulduğunu görmek güç değil. Zaten Avrupa’nın, parasını cebine koyup kaçarcasına yerleşen yeni konuklarına baktığımızda da bunun izleri görülüyor. Neticede ABD’nin de politik olarak yeniden oluşan dünyaya hazırlandığı hissediliyor.

Elbette söylemlerle eylemler ne kadar tutar; sonuçları ne olur; göreceğiz. Ama bir dip not; bizdeki tek adam odaklı Başkanlık sevdalılarına gelsin. Duyumlar o yönde ki, eskiye dönük ciddi inceleme yapılacağı; yeni kurulan bir etik dairesinin şikâyet halinde Beyaz Saray’ı bile izinsiz denetleme yetkisiyle bezendirileceğini vurgulayan rüzgâr ilginç.

Trump’un ne yapacağını zamanla göreceğiz; ama daha acınacak; hatta komik olan ise bizde ve dünyada meselenin yorumlanış şekli. Trump’ın bir belirsizliği beraberinde getireceği noktasından hareketle herkes buraya sığınmış gözüküyor.

Mesela Obama’nın Başkan Yardımcısı Biden... Liberal dünya düzeninin tehdit altında olduğunu söylüyor. Biden’a göre ABD ve AB öncülüğündeki düzen, eşi benzeri görülmemiş güvenlik ve büyüme ortamı sağlamış. Trump’ın siyaseti ve Rusya’nın tavrı bu düzeni tehdit ediyormuş.

Hemen arkasından Roubini yetişti. Trump politikalarının istihdam kaybına yol açacağını vurguladı. IMF Başkanı Lagarde ise belki Trump ile ilgili değil, ama genel resimde gelişmiş ülkelerde orta sınıf vatandaşın azaldığını ve aşırı gelir adaletsizliğinin büyümeyi olumsuz etkilediğini söyledi.

Bize dönersek, Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı dolardaki yükselişin nedenin Trump olduğunu belirtirken, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, 2017’de dünya açısından tek riskin Trump olduğunu ifade etti.

Şimdi yeni dönemle birlikte neler yaşanacak, bugünden bilemeyiz; sadece tahmin edebiliriz. Fakat elinizi vicdanınıza koyun. Çoğu Davos’ta, biri de yıllık değerlendirme toplantısında yapılan bu konuşmaların ciddiye alınır bir tarafı var mı?

Dünya ekonomisinin nasıl bir kumarhaneye döndüğü, güçlünün herkesi ezdiği, sonuçta ters teptiği, büyük bir ekonomik buhranın ikinci adımını tetiklediği zaten biliniyor. İkinci kutbun da buna tepki olarak doğduğu aşikâr.

Dünyada bu sene en büyük problemin firma kapanmaları ve işsizlik olacağını kesin. Bizimkilere dönersek, kitabın kapağını açmamışlar zayıf nota bahane arıyorlar. Trump olmasaydı ne olacak? Komik oluyorsunuz.

Kesin olan bir şey var ki; bizim de içinde bulunduğumuz dünyadaki etkin ve yetkin kesimlerin bu hali acınacak bir fotoğraf veriyor. Karar veremediğim sorunların müsebbibi olanların komediye dönen gerçekçe yaratma uğraşıları mı; bu yaklaşımın yönetici olması mı?

Çetin Ünsalan

Tüm yazılarını göster