Yüksek AKP Şurası (YAŞ)!

Soner Polat Yazar ulusalkanaliletisim@gmail.com

Tarihi bir değişim ve dönüşümün arifesindeyiz. Artık vesayetçi dönem sona erdi! Türk tarihinin ilk sivil ve demokratik YAŞ toplantısı yapılacak… Keşke Galilei Galileo (1564-1642) yaşıyor olsaydı! Çünkü YAŞ içindeki askerleri tespit etmek için onun ünlü teleskobuna şiddetle ihtiyaç var! Orgeneral ve Oramiraller bir demokrasi hamlesi ile Şura’nın dışına itildi! Ne büyük, ne kutlu bir başarı! Şura’da sadece 4 asker var: Genelkurmay Başkanı ve 3 Kuvvet Komutanı!

SİVİLLER YÜKSEK ŞURASI!

Sadece Başbakan yardımcılarının sayısı bile askerlerden fazla! Tam 5 tane yardımcı saydım. İçlerinde Tuğrul Türkeş’i görünce rahatladım. En azından Karadeniz politikaları emniyette! “Çırpınırdı Karadeniz!” diye kükredi mi kim önümüze çıkabilir? Başbakan ve diğer çok değerli bakanlarımızı ilave edince, “yüksek” sözcüğü çok hafif kalıyor! Bence “Çok Yüksek Şura” olmalı! Aklıma Cemal Süreya’nın çarpıcı dizeleri geldi: “Bütün mimarlar yüksek, mühendisler de!/Bir sen kaldın alçak mimar ey Sinan usta!/”

Başbakan, Milli Savunma Bakanı, Dışişleri Bakanı, İçişleri Bakanı ve Adalet Bakanı ile kadro tamamlanıyor. Demokrasi katsayısını, 10’u (siviller) 4’e (askerler) bölünce buluyoruz: 2,5! Bu da Soner Polat teoremi; bir köşeye yazın: “Demokrasi katsayısı ne kadar yüksek olursa, sivil-asker ilişkilerinde demokratik yetkinlik o kadar yüksek olur!” Unutmadan, hesaplama dışı ağırlık merkezi de dikkate alınmalı! Neticede tüm alınan kararlar Cumhurbaşkanı onayı ile hayata geçirilebiliyor. Hani fi tarihinde onaylanmamıştı da… Peki, onay makamı kim? AKP’nin Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı! Yani, komşuda pişip bize düşmüyor. Komşuda pişiyor ve komşuda yeniyor!

TERFİ SİSTEMİNE SİVİLLERDEN ALTIN KATKI!

Adalet Bakanı çok iyi düşünülmüş… Çünkü isminin başına adalet koymuş bir siyasi hareket terfi sisteminde adalete uygunluğu bizzat Adalet Bakanı ile denetliyor. Aziz milletimiz ve terfi yarışına giren komutanlarımız müsterih olsunlar! Adalet kuyumcu terazisi ile dağıtılacak!

İçişleri Bakanı bu faaliyetin kilit ismi! Çünkü Jandarma Genel Komutanlığı ile Sahil Güvenlik Komutanlığı bütünüyle TSK’nın dışına çıkarıldı. Bu durumda, herhalde asker üyelerin bu iki kuruma mensup kişiler hakkında ahkâm kesmesi pek de uygun düşmez! Demokrasi ile de bağdaşmaz! Çok yerinde bir kararla Jandarma Genel Komutanı da Şura’ya alınmadı! İçişleri Başkanı çok yorulacak! Belki ileride bu iki kurumun terfi sistemi polislere benzetilir. Ayrı gayrı niçin olsun?

Bir önerim var: TSK’nın hastaneleri kapatıldığına göre Şura’da Sağlık Bakanı’nın da bulunması çok faydalı olmaz mı? Çünkü muharebe sahnesinde sağlık teşkilatı harbin vazgeçilmez koşullarından birisidir. Manisa’da Sağlık Bakanlığı duruma el koymasaydı, ne duruma düşerdik? Ayrıca böyle bir ilave demokrasi katsayısını(11/4 eşittir 2,75) da yükseltir.

Özür dilerim ama bir önerim daha olacak: YAŞ’a askerler sivil kıyafetleri ile katılsın! Bizi baskı rejimi kurmakla suçlayan ülkelere büyük bir demokrasi dersi vermiş oluruz!

ORGENERAL/ORAMİRAL OLMAMALI!

Donanma Komutanı’nın Şura’da olmaması hiçbir sakınca yaratmaz! Mesela amiralliğe yükseltilecek denizci albaylar mı değerlendirilecek! Başbakanımız, “Ben denizciyim; bilirim; iki kaptan bir gemiyi batırır!” demedi mi? Koyun Adaları Deniz Savaşı veren ecdadımızın torunları bu meselelere mutlaka bir çözüm yolu bulur!

KUTLU VE MUKADDES YAŞ!

Sahte peygamber 2010 referandumu için “Bu zafer 20 seçime bedel!” demişti. Kendisi için öyle de oldu. Kısa süre içinde darbeye cüret edebilecek bir güce erişti. İşte bu YAŞ da, kendinden önce yapılan-yüzde 50 tenzilat yapalım- en az 10 YAŞ’a bedel! Bütün komutanları milli irade belirleyecek! Daha ne olsun? Milletimizin seçilmiş temsilcileri artık ipleri eline aldı. Vesayet bitti. Yaptıkları, yapacaklarının teminatıdır. İnşallah, hayırlara vesile olur…

Fransız ihtilali sonrasında amirallerin neredeyse tamamı giyotinden geçirildi. Acemilerin elinde kalan Fransız donanması 1805’de İngilizler tarafından Trafalgar’da yok edildi! Hâlbuki Napolyon İngiliz adalarını işgale hazırlanıyordu. Belki de bambaşka bir dünyada yaşıyor olacaktık…

Amiral Soner Polat

ulusal.com.tr

Tüm yazılarını göster