Dolar düştü; ne zaman çıkacak? FED tutanakları yeni faiz artırımlarının da kapıda olduğunu anlatıyor. Merkez Bankası yükselen ve yükselmeye devam eden enflasyon karşısında nasıl bir faiz tutumu sergileyecek?
Arda Turan meselesinin aslı ne? Hangi manken, kimlerle nerede? Trump bugün hangi çıkışıyla dünyada yeni bir tartışma yarattı? Suudi Arabistan, cinayet iddiasıyla siyasi baskı altına alınıyor. İzmir’de 23 göçmenin hayatını kaybettiği kazayla ilgili 11 kişi göz altına alındı.
Bu liste böyle uzayıp gidiyor. Bir çoğuna önemsiz demeyeceğim. Çünkü herkesin ilgi alanına veya konu başlığına göre bir önem taşıyabilir; kimseyi ötekileştirmek istemem. Ayrıca bazıları dünya ya da Türkiye ekonomisindeki dengeleri değiştirmesi bakımından takip edilmesi gereken noktalar.
Ama bu gündem sizi de yormuyor mu? Bazen biz gazetecilere şöyle denir: ‘Ne kadar şanslısınız. Haberin içinde yüzüyorsunuz; konu sıkıntısı çekmiyorsunuz.’ Ben de onlara şu yanıtı veririm: ‘Siz ülkenin sorunlarını çözün; ben konuşacak konu bulurum. Mesela nanoteknoloji konuşurum.’
Tüm bu kakofoni içerisinde 3 gün boyunca moralimi düzelten, kendimi iyi hissettiren, eş zamanlı iki organizasyonu ziyaret etme, hatta radyo programlarımı da oradan canlı yapma olanağına kavuştum.
İstanbul’da gerçekleşen Endüstri 4.0 Uygulamaları ve Robot Yatırımları Zirveleri’nden bahsediyorum. Düzenlenen panellerde insanların geleceğe kafa yorduğu, ülkede yapılanları ve yapılması gerekenleri tartıştığı, geleceğin ekonomisine akıl yürüttüğü başlıklar ele alındı.
Açılan standlarda dördüncü sanayi devrimine geçişte, küçük ve orta boy işletmelerimizin kendine has çözümleri bulabilmesine imkan tanındı. Diğer organizasyonda robot teknolojilerinin endüstri ile entegrasyonu adına çözümler anlatıldı; ürünler sergilendi.
Herkesin standlarda ya da panel salonlarında geleceği tartıştığı, Türkiye’nin nasıl kırılmalar yaratabileceğini masaya yatırdığı, teoriyle değil, pratik hayatla, yapılan uygulamalar ve geliştirilen teknolojiler üzerinden konuşulduğu, yaşandığı bir ortamdı.
O kapıdan girdiğimde kendimi bir başka Türkiye’de buldum. Bilgi ekonomisinden 5G ile gelecek yeni ekonomiye, firmalarımızın buna yönelik dönüşümlerinden yapmaları gereken hazırlıklara kadar bir çok başlığı çektim ciğerlerime...
Yerli ve yabancı çok sayıda şirketin, orada Türkiye ekonomisine sunduklarını inceledim. Salt ithal ikameden bahsetmiyorum. Teknoloji üretmek için didinen insanların mücadelelerine şahit oldum. Yol haritalarında bulunması gerekenlere, şu an için yapılanlara ve yapılmak istenenlere tanıklık ettim.
Öncelikle ben bu ‘bir başka Türkiye’yi çok sevdim. Oradaki insanların ortaya koyduğu azim, cesaret, yaratıcılık ve geleceği yakalama kaygısı, bu ülke adına bana çok ümit verdi. Bu iklimin ülke geneline yayılması en büyük temennim.
Şüphesiz bu kadar olumlu bir fotoğraf içerisinde takıldığım ve naçizane ortaya koyacağım bir tavsiyem de var. Endüstri 4.0 Uygulamaları ile ilgili bir bilinç oluştuğunu gördüm. Belki daha istenen seviyede değil, ama bunların gerçekçi bir biçimde tartışılıyor olması güzel.
Robot Yatırımları Zirvesi’ndeki standlarda ise bir nokta dikkatimi çekti. Her stant, üretimde ‘mükemmellik’ vaat ediyordu. Bence Türkiye’nin bu kadar üst düzey bir noktada teknolojiyi tartıştığı ortamda, firmalarımızın da bakış açısını kırmamız gerekiyor.
Çünkü yarın ‘mükemmellik’ kavramı son derece sıradan ve tartışmasız bir hal alacak. Tıpkı bir zamanlar ‘kalite’ meselesini tartıştığımız gibi. Hatırlayın, birçok firma reklamlarında bile kalite vurgusu yapıyordu.
Bugün bir anlamı kaldı mı? Kalmadı; çünkü kalite tartışmasız bir kavram haline geldi. Peki üretimde mükemmellik sıradan bir hal alacaksa, firmalarımızın nerede odaklanması gerekiyor?
Bence vaat edilen ve üzerinde çalışılan kavram ‘fark yaratmak’ olmalı. Zira kısa süre sonra otomasyonun sıradanlaştığı, herkesin üretimde mükemmelliği ve teknolojiyi yakaladığı bir dünya ekonomisi iklimi içerisinde, öne çıkanlar fark yaratanlar olacaktır.
Bu nedenle gerek dördüncü sanayi devrimini ya da bilgi ekonomisini, gerekse de robotik sistemleri tartışırken, firmalarımızı fark yaratmak meselesinin üzerinde yoğunlaştırmalıyız. Çünkü bunu yaparsak, bugünkü teknolojik ortamda hiç ummadığınız bir biçimde farkı kapatmamız, katma değerli üretimi yakalamamız ve zenginleşen bir Türkiye’ye ulaşmamız mümkün.
Bu vurguyu yaptıktan sonra tekrar altını çizeyim ki ben tüm bu kaotik gündemin içerisinde STAlternatif Fuarcılık tarafından organize edilen iki zirvedeki ‘bir başka Türkiye’yi çok sevdim. Ve bir kez daha gördüm ki, bu ülkede sıradan konuları aşabilirsek, konuşacak, haberini yapacak çok konu var.