Siyasiler unutkanlığımızdan mı yararlanıyor; yoksa onlar mı çok unutkan bilemiyorum. Bu ülkede yıllardır kumar ekonomisini savunanlar, başımıza nasihatçı kesildi. Önce paketlerce üretim ekonomisine geçiş anlattılar; iki gün önce Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı büyümede esas olanın sermaye piyasaları olduğunu söyledi.
Bizimle dalga geçiyor olmalılar ki aynı isim, yani Ali Babacan şimdi de çıkmış yarına ilişkin kulağımıza küpe olsun cinsinsen açıklamalar yapıyor. Hangi dediğiniz doğru belli değil ki? İki gün arayla kumar ekonomisiyle, üretim ekonomisi arasında gidip gelmelerinizi nasıl açıklayacağız?
İnsanların aklını karıştırarak oy avcılığı yapmak siyasi terbiyeye uyuyor mu? Vicdanınız rahat ediyor mu? Belli başlı isimlerde vicdan aramıyorum; ama en azından Babacan aynaya bakıp kendisini sorgulasın istiyorum. Çünkü 12 yıl boyunca ne yaptığının çok farkında olduğunu düşünüyorum.
Bu ülkede zaman zaman da altını çizdiğim gibi rakamlara üretimi, insanı tercih eden bir zihniyetin, şimdi çaresizliğe koşan bir noktada, yarına ilişkin öneriler getirmesi biraz ayıp oluyor.
Ne demiş Sayın Babacan? “Yurtdışından borçlanıp da daha kaliteli konut, yurtdışından borçlanıp daha kaliteli AVM, yurtdışından borçlanıp daha kaliteli ofis, bunun ileride sıkıntısı olur. Yani üretimle hak etmeyle paralel yaşam kalitesinin artması lazım... Yoksa Yunanistan örneği ortada.”
Doğru mu; doğru… Fakat yıllardır bunu söyleyenleri işbilmezlikle suçlayan bir anlayışın, bugün paralar suyunu çektikten, firmalardan Millet’e herkes gırtlağına kadar borca battıktan sonra bunları dile getirmesi ne kadar anlam taşıyor?
Babacan dünyadan paranın gelmeyeceğini bildiği için mi böyle konuşuyor; yoksa bu iktidarın bir temsilcisi olmayı 8 Haziran sabahı itibariyle bırakacağı için mi, bilinmez. Ama neresinden bakarsanız bakın; çok ciddi bir samimiyet sıkıntısı var. Bu belki, bu kabinede birçoğuna yakışıyor; ama Babacan’da tatsız duruyor.
Ya inandığı gibi aynı yolda ve fikirde devam etmeli, ki buna katılmasam da saygı gösteririm, ya da bütün bu açıklamalara yeni cümleler eklemeli. Çünkü teşhisi yıllar önce konulmuş bir sıkıntının müsebbibi olarak bunları söylüyor olması insanın zekâsıyla alay etmesi anlamına geliyor. Bu da yaptığından daha rencide edici…
Madem Babacan artık böyle düşünüyor; o zaman konuşmalarına şu cümleleri de eklemeli: Biz yanlış yaptık. 12 yıl boyunca ülkeyi kumar ekonomisine teslim ettik. Bu davranış şeklinin ve ekonomi modelinin iyi sonuç vereceğini sandık. Bizi uyaranları dinlemedik; akılsızlıkla suçladık. Yanılmışız; ülkeyi batırdık ve özür dileriz.”
Eğer Ali Babacan bu ifadeleri de açıklamalarına eklemiyorsa sussun. Çünkü bu tavır dün ne yediğini hatırlamayacak hale getirdikleri bu Millet ile alay etmek demektir.
Çetin Ünsalan
ulusalkanal.com.tr