2017 yılının son günlerinde sırtında çoban kepeneği ile Gaziantep'ten Ankara'ya protesto için yürürken tanıdım onu. Osman Türkman gördüğü haksızlıklar karşısında bir yola baş koydu ve o yolun dikenlerine aldırmadan yürüdü. Çobanların yaşam koşullarını ve küçükbaş hayvancılığının durumunu iyileştirebilmek adına Gaziantep il Birliği'nin başkanlığına talip oldu. Bu yolda bazı bedeller de ödedi tabii ki; Tarım Bakanlığı'nda 25 yıldır yürütmekte olduğu veteriner teknikerliği görevinden istifa etti. Gaziantep milletvekilliği de yapmış olan Şamil Tayyar tarafından tehditlere bile maruz kaldı. Ortalama bir Türkiye vatandaşının bu yoldan dönerek yılgınlık gösterebileceği bu koşulda bile o yılmadı ve bugün itibariyle hedefine ulaştı. Osman Türkman, artık Gaziantep İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı. Önce Gaziantep sonra da Türkiye küçükbaş hayvancılığına ve çobanlarına hayırlı olsun bu sonuç. Birliğin her üyesinin ayrım yapılmadan oy kullanabileceği demokratik bir ortamı savunan, denetlenebilir, şeffaf, sahada her bir üyeye dokunarak sorunlarıyla ilgilenebilen, siyasi ayırımcılığa girmeyen, çözüm odaklı, hakkaniyetli, ulusal çıkarlar doğrultusunda hareket eden bir başkan olacağına inandığım OsmanTürkman'ı canı gönülden kutluyor ve başarılar diliyorum. Yürüdüğü bu kutlu ve haklı yoldaki ilk hedefine ulaşmasında eğer benim ve Ulusal Kanal'ın bir toz tanesi kadar katkısı varsa bile bu bizi, Türkiye için faydalı birşey yapabilmiş olmak adına son derece mutlu eder ve göğsümüzü kabartır.
Şunu da söylemek isterim ki Osman Türkman için belki de en zor zamanlar bundan sonra başlıyor. Neden mi? Çünkü biz, yani insanoğlu tamahkarızdır. Güç ve mevki sahibi olunca gözümüz görmez, kulağımız duymaz, gönlümüz hissetmez olur. Nereden geldiğimizi, geçmişte ne yaşadığımızı unutuveririz. Gönül gözümüzün önüne bir perde iniverir, bizlere güvenen insanları hayal kırıklığına uğratırız. Benim Osman Türkman'a olan güvenim tamdır. Gaziantep'li çobanları ve hayvancıları hayal kırıklığına uğratacağına hiç ihtimal vermiyorum... Fakat olur da bir gün duyarsak, Osman Türkman -belki de istemeyerek- hakkaniyetli davranmıyor, işte o zaman bu sefer Türkman'ın karşısına dikilerek hak arayan, haksızlığa uğramış, başka bir kepenek giyen çobana, Ulusal Kanal'ın kapılarını açar, ormandaki yangına bir damla su taşıyan karınca misali toz tanesi kadar desteğimizi ona veririz. Haksızlık kimden ve nereden gelirse onun karşısında olmak bizim şiarımızdır, herkesin de böyle olmsı gerekir. Bu vesileyle Gaziantepliler'i de verdikleri destekten dolayı kutluyorum. Gazi şehrimizin vatanseverleri yine namlarının hakkını verdiler.
"Hiç dinlenmemek üzere yola çıkanlar, asla yorulmazlar."
Mustafa Kemal Atatürk
"Güzel günler göreceğiz çocuklar
Motorları maviliklere süreceğiz
Çocuklar inanın inanın çocuklar
Güzel günler göreceğiz güneşli günler"
Nazım Hikmet
Cenk Özdemir
ulusal.com.tr