Saygın markaya giden yol yazılım

Çetin Ünsalan Yazar ulusalkanaliletisim@gmail.com

43 binden fazla tüketicinin dünya genelinde katılımıyla gerçekleştirilen bir marka saygınlık araştırmasının sonuçları açıklandı. Statista tarafından yapılan ve 49 ülkeyi kapsayan bu ankette, tüketicilere marka ve ülke ikilisinin gözlerindeki değer soruldu.

Tüketicilerin gözünde en itibarlı ülkelere bakıldığında 100 tam puanla Almanya, yani dolayısıyla Alman malları birinci sırada. Almanya’nın en fazla ihracat gerçekleştirdiği ürün ise otomobil. İkinci sırada ise 98 puanla İsviçre geliyor ve en çok sattığı ürün altın.

AB ürünleri ise 92 puanla üçüncü sırada yer alıyor. Burada farklı ürünleri bir arada görüyorsunuz. Ezber bozanlardan biri de 84 puanla yedinci sıradaki İtalya... En çok neyi ihraç ediyor olabilir? Moda ürünleri akla gelecektir; ama hayır. En çok parayı ilaç ihracatından kazanıyor.

Türkiye ise 37 puanla 24. Sırada en itibarlı ülke markası olarak yer alıyor. Üzerimizde Brezilya da, Çekya da var; Rusya Polonya da... En çok ihracatı ise otomobilde yapıyoruz. Peki otomobilin ne kadarını biz yapıyoruz? Buradaki yerli katkı oranının yetersiz olduğunu dikkate alırsanız; neden para kazanmadığımızın da tercümesini yapabilirsiniz.

Fakat şu bir gerçek ki yakında bu sıralamada değişiklik olur mu olmaz mı bilmem ama ürün gamında farklılıklar yaşanacağı açık. Hızla farklı ürünlere yönelen dünya ekonomisinde işin merkezine yazılım koyanlar belirleyici olacak.

Çünkü yazılım geleceğin ekonomisinin en çok aradığı başlık. Zira yaratıcılığı ve yeni bir şey sunmayı temsil ediyor. Elbette beraberinde de katma değeri ve kazancı getiriyor. Bu konuda Türk yazılımcısı oldukça iddialı.

Başlatılacak bir yazılım seferberliğiyle 100 senelik farkın kısa sürede 3-5 yıla kadar düşürülebileceğini, ama bu kırılma süreci ıskalanırsa farkın bin yıla çıkabileceğini söylüyorlar.

Radyo programımda ağırladığım Yazılım Sanayicileri Derneği Başkanı Doğan Ufuk Güneş, 5 yıllık bir teşvik sistemiyle her şeyin farklılaşabileceğinin yolunun açılacağını belirtti. Türkiye’nin insan kaynağına sahip olduğunu ve kaçırmaması gerektiğini vurgulayan YASAD Başkanı, 5G’ye geçilmesinin telafisi olanaksız bir kırılma anında olduğumuza dikkat çekti.

Teknoparkların dışında da mevcut teşviklerin uygulanmasının, yazılım seferberliğini Anadolu’ya yayacağına işaret ederken, bunun göçten bölgesel kalkınma farkının kapatılmasına kadar bir çok problemi de kendiliğinden ortadan kaldırabileceğini ifade etti. Slogan 5 yıl boyunca namekan destek.

Türkiye’de paranın artık yazılıma akması gerektiğini de söyleyen Güneş, California örneğiyle bunun gerekçesi de paylaştı. California eyaleti 12 milyar dolarlık katkıyı startuplara aktardı ve bugün ABD ekonomisine katkısı 2,8 trilyon dolar.

Yani yazılım verdiğiniz parayı kat be kat geri ödüyor. YASAD Başkanı sermayeye çağrıda bulunurken ‘dün turizm için yaptığınızı bugün yazılım için yapın’ derken, yerli yazılımın tüm sektörleri kalkındıracak ve katma değeri getirecek tek çıkış kapısı olduğunu da belirtti.

Türkiye’nin bu ses kulak vermesi lazım. Çünkü otomotivden inşaata, tarımdan sanayiye kadar hangi dal aklınıza gelirse gelsin, önümüzdeki süreçte temelinde yerli yazılım yoksa, yeni fasonculuk düzeninin aktörü olursunuz.

Peki soru şu: Bu kırılma anını kaçıracak mıyız? Bence 100 yılda bir karşımıza gelecek bu fırsatı kaçırmayalım.

Çetin Ünsalan

Tüm yazılarını göster