Vatan yoksa hiçbir şey yoktur!

Soner Polat Yazar ulusalkanaliletisim@gmail.com

Vatan Partisi bu toprakların geçmişten gelip geleceğe uzanan tüm kutlu ve kutsal değerlerinin temsilcisidir… Şu husus iyi bilinmelidir ki vatan yoksa işçinin, emekçinin ve çalışan kitlelerin kutsal alın teri ve göz nurunun karşılığı da yoktur! Ülkenin birlik ve beraberliğini göz ardı eden her türlü emek hareketinin sonu acı, çile, gözyaşı ve kara zindanlardır. Üreten ve zenginleşen bir iktisadi model ancak bölünmez bir vatan bütünlüğü içinde sağlanabilir…

EMPERYALİZM YÜKLENİYOR

Emperyalizmi, azgınlaşan ve yoldan çıkan kapitalizmin tekeller aşaması olarak görmek sanırım fazla yanlış olmayacaktır. Bu açıdan yola çıkarsak, çağımızda emperyalizmin hedefi ulus devletlerin pazarlarını paramparça ederek, onları etnik, dini ve mezhep temelli devletçiklere dönüştürmektir! Bu durumda mal, sermaye ve hatta işgücünün dolaşımının önünde hiçbir engel kalmayacak, devletten koparılan parçacıklar, Batı ülkelerinin sömürgeye eşit düzeydeki açık pazarları olacaktır…

Böyle bir gelişme sonrasında, emekçi kitleler değil hakkını aramak ve almak, karın tokluğuna çalışmak için bile uzun kuyruklar oluşturacaklardır!

Geçmişin anlamsız sınıf tartışmalarına takılıp kalmak sadece dışarıda emperyalistlerin, içeride oligarşik çevrelerin ekmeğine yağ sürer… Günümüzde emek hareketinin başlangıç noktası, ülkesine, vatanına, bayrağına ve tüm bu değerleri temsil eden Atatürk'e sahip çıkmaktır! Çünkü ancak bu koşulda dış sömürü ortadan kalkacağından, içeride hakça bir düzen kurulması için uygun bir ortam yaratılmış olacaktır.

MÜCADELENİN HEDEFİ NE OLMALIDIR?

İşte emekçiler ve tüm çalışanlar için ilk hedef vatan için mücadele etmek olmalıdır.

Tüm bu yalın gerçeklerin farkında olan Vatan Parti’si, Marşı'nda bu temel öğeleri öne çıkarır:

Atatürk yolunda, bayrak elinde,

Bağımsız, kararlı, halkla el ele…

İşçinin, köylünün, halkın partisi,

Çağdaş, devrimci Vatan Partisi!

Marş Atatürk ile başlayıp, bayrak ile devam etmektedir… Çünkü vatan yoksa konuşulacak ve tartışılacak bir şey de yoktur. Daha sonra bağımsızlığa vurgu yapılmaktadır. Bağımsız değilseniz, emekçinin kutsal emeği yabancılar tarafından son terine kadar sömürülecektir. Sözlerdeki sıraya dikkat ederseniz, tutarlı, gerçekçi ve sağlam bir yolda yüründüğünü hemen anlayacaksınız! Vatanın bütünlüğü ve bağımsızlık sağlandıktan sonra sıra işçinin, köylünün ve tüm halkın alın terinin hakça karşılığının verilmesine gelecektir. Son olarak aralıksız devrimlerle sosyal gelişmenin zirveye çıkarılması hedefi açık ve net olarak vurgulanmaktadır…

GÜNÜMÜZÜN GERÇEĞİ NEDİR?

Yârin yanağından gayrı her şeyin paylaşılacağı günleri de bizden sonraki nesiller görecek! Ama biraz sabırlı olmalı ve Nazım Hikmet'in ünlü dizelerine kulak vermeliyiz: "Daha gün o gün değil derlenip dürülmesin bayraklar..." Şimdiki kavgamız, vatan, bayrak ve bağımsızlık kavgasıdır. Tarihin önümüze koyduğu kavga budur. Bu kavgadan kaçanlar hiçbir kavgayı kazanamazlar!

Batı'nın emperyalist devletleri dış ülkeleri sömürerek elde ettikleri vurgundan kendi emekçilerine de pay vererek içerideki sınıfsal çelişkileri yumuşatmaktadır! Batı ülkelerinde Muhafazakâr Partiler ile İşçi Partileri arasında temelde hiç bir fark yoktur! Ama aynı Batı, sömürdüğü ülkelerde hiç bir anlam ifade etmeyen sınıfsal kavgaların önünü ardına kadar açarken, ulus bütünlüğü için mücadele eden yurtseverleri zindanlara göndermektedir! İşte Ergenekon, işte Balyoz ve diğerleri...

MÜCADELENİN MERKEZİ NERESİDİR?

Emperyalist merkezler ülkemizi silahlı ve silahsız olarak bölmek için tarihin tanık olmadığı sinsi ve kirli bir savaş başlatmıştır… Diğer taraftan, kapitalist sistem ülkemizde yeniden Düyun-u Umumiye teşkilatı kurmak için hazırlıklar yapmaktadır! Borçlar Himalayalar gibi göğe tırmanmaktadır… Borçların üçte biri, maalesef kısa vadelidir! Eğer önümüzdeki günlerde büyük paralar bulamazsak gemi karaya oturacak! Gerçeklerle yüzleşmeliyiz… Deniz bitti! Bu ekonomik düzen can çekişmektedir. Sistem sadece kendini değil, devletimizi ve milletimizi de kayalıklara doğru sürüklemektedir…

Ülkemizdeki bu kasvetli ve ürkütücü manzara-i umumiyenin farkında olan ve “kral çıplak!” diyebilen tek örgütlenme Vatan Partisi’dir… Kurtuluşun başlangıç noktası Vatan hareketini desteklemek ve güçlendirmekten geçmektedir…

Hiç kuşkunuz olmasın! Vatan Partisi önce ülkemizi birleştirecek ve daha sonra milletimizi kısa süre içinde zenginleştirecektir! Bütün plan, program ve projelerimiz hazırdır… Ermeni soykırım yalanını yedi düvelin ve içimizdeki hainlerin yüzlerine çarpan bu kutsal hareketin önünde hiçbir güç duramaz!

Amiral Soner Polat

ulusalkanal.com.tr

Tüm yazılarını göster