Barack Obama açık konuştu: “PKK/PYD bizim kara gücümüz… Gördünüz mü karada güçlü olduğumuz zaman sonuç alıyoruz!”
TSK, ABD’nin kara gücüne hem yerden hem havadan, Türkiye’de ve Kuzey Irak’ta darbeler indirmeye başladı!
PKK’nın açıklaması bu yargıyı teyit ediyordu: “İşgalci Türk Ordusuna ait çok sayıda savaş uçağının yoğun bombardımanından sonra, artık ateşkesin bir anlamı kalmadı!”
Uzun ve karanlık bir ihanet (açılım) sürecinden sonra bu açıklama bir dönemin sona erdiğini mi gösteriyor? Türkiye, milli birlik ve beraberliği için çok önemli bir adım attı! Tarihi bir dönüm noktası olarak da adlandırılabilir.
Şunu söyleyenler tabii ki haklıdır! O zaman imzalanan gizli İncirlik mutabakatı ne anlam ifade ediyor? Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu’nun beyanatına ne diyeceksiniz: “Eğit Donat”ta olduğu gibi kararları ABD ile birlikte veriyoruz!” Obama ile Erdoğan 22 Temmuz 2015 günü fasulyenin faydalarını mı konuştu!”
Bütün bu gelişmeler doğal olarak kafa karıştırmaktadır. Ama ABD, ister bilgisi içinde, ister bilgisi dışında olsun, kendi kara gücünün temiz bir sopa yemesine izin vermek ya da sineye çekmek zorunda kalmıştır! Bu da Türkiye’nin gücünü göstermektedir.
PKK’nın üzerine bırakılan bombalar, ABD’in büyük emek verdiği açılım sürecini sona erdirecek dinamikleri de harekete geçirecektir. Türk’ün ismini Anayasa’dan çıkarma, PKK’ya Güneydoğu’da geniş bir özerklik verme çabaları da hüsranla sonuçlanacaktır.
TSK’nın bu kahramanca, yüzde yüz milli harekâtı, ülkedeki yurtseverlere büyük bir moral, enerji ve cesaret vermiştir. Türkiye dosta ve düşmana bölgedeki en önemli aktör olduğunu göstermiştir. Türkiye’yi yok sayarak adım atanlar, bundan böyle daha dikkatli davranacaklardır.
Açık konuşalım… Türkiye ve ABD arasında çok ciddi bir güven bunalımı vardır. Masa üzerinden el sıkışırken, masa altından tekmeler uçuşmaktadır. Bir anlaşma olsa bile, bu bir gönül beraberliğinden değil, zoraki koşullardan ve dayatmalardan kaynaklanmaktadır.
ABD, Türkiye’yi satmış, İsrail faktörü nedeniyle tercihini teröre bulaşmış Kürtlerden yana kullanmıştır. Türkiye, er ya da geç bunun yüklü faturasını ABD’in önüne koyacaktır. Çünkü Türkiye’de ABD’yi savunan kesimlerin toplumsal desteği yoktur.
Gül, Gülen, Kılıçdaroğlu, Davutoğlu, HDP (PKK), TÜSİAD ve basını denetleyen oligarşik çevrelerin sanıldığı gibi Türkiye’de geniş bir karşılığı olmadığı kısa sürede anlaşılacaktır. AKP’deki milli unsurların öne çıktığı görülmektedir. MHP bölücülük konusunda baştan beri taviz vermemiştir.
En ümitsiz vaka olarak görünen CHP’de bile kıpırdanmalar başlamıştır. İzmir’de bazı CHP’lilerin Kobani için oyuncak toplama kampanyası başlatması İzmir İl Örgütü’nü karıştırmıştır. Bu şoven Kürtçü yaklaşımı protesto eden bazı il yöneticileri görevlerinden istifa etmiştir.
Kemal Kılıçdaroğlu, Sezgin Tanrıkulu ve bunlara hoş görünerek ayakta kalmaya çalışan Haluk Koç gibi isimlerin yön verdiği yeni CHP’in büyük bir değişim ve dönüşüme gebe olduğu açıktır. Kılıçdaroğlu memleketi Tunceli’de tarihi bir hezimet almış, Tanrıkulu Parti’ye bir ilave oy bile kazandıramamış, Koç Samsun’da büyük oy kaybına neden olmuştur. Deyim yerindeyse bu yöneticileri bir araya getiren ortak payda başarısızlıktır!
Türk-Amerikan savaşı şu aşamada abartılı bir tanımlama olsa da Türkiye PKK hedeflerine altın bir vuruş yaparak ABD’ye meydan okumuştur. Kendi dilleri ile ifade edersek, bu tam bir “challenge”tır.
Bu harekâtın taktik etkisinin fazlaca bir önemi olamaz! PKK’nın az ya da çok kayıp vermesinin zerrece bir önemi yoktur. Ancak bu harekât ile Türkiye, ülkesini savunma azim ve iradesini açık, kesin ve net bir şekilde ortaya koymuştur. Bu girişimin stratejik yansımaları olması kaçınılmazdır. Türkiye kaya gibi sağlam durursa, jeopolitik sonuçlar bile ortaya çıkabilir. Bu ümit veren, taze bir başlangıçtır.
Savaşan şahinlerimiz ve karadaki Mehmetçik, sadece eli kanlı teröristlere ağır bir darbe vurmamış, aynı zamanda ülkenin makûs talihini de değiştirmiştir. Bundan böyle her Türk vatandaşını ülkesinin bütünlüğünü daha büyük bir kararlılıkla savunacaktır.
Ay’a ilk ayak basan insan olan Neil Armstrong’un dünya tarihine mal olan ünlü sözlerine benzeterek yazımıza noktayı koyalım: “TSK için küçük, Türkiye için dev bir adım!”
Amiral Soner Polat
ulusalkanal.com.tr