Karadeniz’de doğan, Ege’de büyüyen ve Akdeniz’de yaşayan bir insan olarak denize düşkün olmam gayet normaldir sanırım…
Deniz kanına işler insanın…
İlk kayığımı hatırlıyorum, 12-13 yaşlarındaydım… 6 metrelik küçük ahşap bir tekneydi ama bana kocaman gelirdi… Çok zor çalışan bir “pancar” motoru vardı… Sonraları iki teknem daha oldu…
Denize açıldığım ilk gün yanımdaki ağabeyler bir bardak deniz suyu içirmişlerdi… Bu ilk denize çıkanlar için bir gelenek, bir ritüeldir… Artık “miden bulanmayacak” demişlerdi ve öylede oldu…
(Nedendir bilmem ama denizin ortasında fırtınanın içinde horul-horul uyuyabiliyorum ve asla midem bulanmıyor…)
Gelelim esas meseleye…
Hep düşündüğüm acı bir gerçektir Kuzey Kıbrıs için… Üç tarafı denizlerle çevrili bu ülke neden denizden bu kadar uzaktır ki?
Kebap kültürünü benimsemiş bu millet! Neden denize ve deniz ürünlerine bu kadar ilgisizdir?
(Kimse kızmasın ama seçenlerin ve bu ülkeyi yönetenlerin folik asit ve omega-3 açısından ciddi bir bilimsel değerlendirmeden geçmesi gerektiğine inanıyorum!)
İlk önceleri Akdeniz’in tuz oranı ve sıcak deniz oluşuna bağlamıştım ama araştırdıkça bunun kültürel bir eksiklik olduğunu üzülerek gördüm…
Küçük bir bilgi… Kıbrıs adasının 177 mil kıyı şeridi KKTC’ye aittir ve toplam Kıbrıs adası kıyı şeridinin %50,6 sına tekabül eder…
Gelin bunu sonsuza kadar değiştirelim ve denizcileşelim…
Denizcileşmek, önce Mavi Vatanı anlamakla başlar…
Mavi Ekonomiye evrilir ve nihayet Mavi Uygarlık bizleri ve çocuklarımızı geleceğe taşır…
Mavi Vatan nedir?
Emekli Tümamiral Cem GÜRDENİZ tarafından ortaya konulan bu doktrin (Öğreti) çok kısa bir sürede Türkiye’de büyük kabul görüp insanlar tarafından benimsendi.
Türkiye’de aristokrasiyi askerler temsil eder.
Aslında aristokrasi (Seçkincilik) anlamına gelse de bence, dünya işlerini bitirmiş ve kendisini ülkesine ve insanlığın geleceğine bilimsel ve kültürel olarak adamış insan anlamına gelir…
Denizciler doğaları gereği Dünyayı gezerler ve görgüleri yüksektir, 12-13 yaşlarında giydikleri üniforma ve aldıkları eğitim adeta hepsini bir Mustafa Kemal gibi yetiştirir… Askerlere sorarsanız anneleri de babaları da adeta Devlettir…
(onlar da benim gibi asla “Devlet” kelimesini küçük harfle yazamazlar…)
Bir soru sizlere…
Askeri, Ticari ve ekonomik bir güç olan tüm ülkeler denizci değil midir?
ABD, Çin, Rusya, Portekiz, İtalya, İspanya, Hollanda ve diğerleri…
Onlar Dünyadaki tüm büyük Devletlerin denizci olduğunu gördüler…
Cem Amiral, Komutanı için bir yazı kaleme alırken aklında şöyle bir soru vardı…
Halkımıza denizlerimizin ne kadar önemli olduğunu nasıl anlatabilirim?
“Mavi Vatan” dedi…
Mavi Vatan doktrini(Öğretisi) o gün doğdu ve tüm donanma ardından tüm Türkiye ona sahip çıktı…
Gürdeniz ve arkadaşları çeşitli kumpaslarla suçlanarak 3-4 yıl hapislerde yatarken bunun emperyalist güçler tarafından Türkiye’nin denizcileşmesinin engellenmesi ve Asya’ya itilme çabalarının bir operasyonu olduğunu biliyorlardı ama durmadılar…
Cem amiralim her zora düştüğünüzde Mustafa Kemal ATATÜRK’Ü düşünün der.
O da bu mücadelenin çok zor olduğunu ve Sevilla haritasının adeta ikinci Sevr dayatması olduğunun farkındaydı…
Kuzey Kıbrıs’ta toplumun anlamakta zorlandığı “Mavi Vatan’ın” bir siyasi proje değil bir DEVLET UYGULAMASI oluşudur.
Devlet Uygulamaları tüm toplumu bağlar! Yani DEVLET tüm kurum ve siyaseti ile hatta tüm sivil toplumuyla aynı noktaya odaklanır ve asla ödün vermez.
Mavi Vatan doktrininin ilk amacı toplumda farkındalık yaratmaktı ve bu çok kısa bir sürede başarıldı.
Dünyada denizci olmayan hiçbir ülke dünya gücü değildir ve olamaz!
Bunu çok iyi bilen Amirallerimiz Donanmamızın güçlenmesi için tüm güç ve bilgi birikimleriyle çalışırken biryandan emperyalistler bu çalışmaları durdurmak için kendi hain planlarını yürütüyorlardı…
Fetö kumpasları ve 5. Kol faaliyetleri…(Bugün adamızda yapılmaya çalışıldığı gibi…)
O vatansever askerleri durduramadı!
MİL-GEM projeleri hızla ilerledi ve bugün ülke sanayisi ve donanması durdurulamaz bir ivme kazandı…
Başta, rahmetli Oramiral Özden ÖRNEK olmak üzere tüm donanma inanılmaz bir mücadele verdi.
Sevilla Haritası paçavrası…
Bu uyanışı durdurmak için her türlü pisliği yapan emperyalist güçler Sevilla Üniversitesine küstah bir harita yaptırdılar… Hiçbir hukuki dayanağı olmayan bu paçavra bize Antalya körfezi dışında neredeyse balık tutma hakkı bile vermez…
“Konu çok teknik bir konu olduğundan bu harita hakkında bilinmesi gereken tek şey şudur”
BU HARİTA BİR SAVAŞ SEBEBİDİR!
YUNANLILAR BU HARİTAYA İYİ BAKSIN! (Askeri bir haritadır ki anlayana!)
Deniz hukuku “güçlülerin hukuku” biçiminde işler ve diplomasinin bir yolu da hak iddia ettiğiniz bölgelerde “GUN-BOAT” diplomasisi uygulamaktır.
GUN-BOAT diplomasisi uzun süreçli ve gövde gösterisi biçiminde yapılan bir diplomasi tarzıdır ve amacı muhatabı masaya çekmektir. Ne yazıktır ki 153 ada ve kayalıkta Yunanistan’ın yaptığı da benzer bir güç gösterisidir… Türkiye ve KKTC’nin önceliği (çeşitli teknik sebeplerle) Doğu Akdeniz olmalıdır. Ege sorunları ikincil ele alınmalı ve donanmanın bir bütün halinde Doğu Akdeniz’e odaklanması sağlanmalıdır.
Sanıldığının aksine Türkiye sadece kendi deniz haklarını değil KKTC’nin deniz haklarını da korumaktadır!
KKTC Halkının bilmesi gereken en önemli bilgi etrafında 200 savaş gemisinin gezdiği, Libya ve Azerbaycan çatışmalarının bizim Akdeniz dengemizi bozmak adına kurgulandığıdır… Bu ada işte bu kadar önemlidir…
“İrade yürüyüşü” yapanlar ise sadece bu ülkenin jeopolitiğine yüz metre yukarıdan bakabilen kifayetsiz muhterislerdir… (böyle bir coğrafyada Ankara’nın iki mahallesi kadar insan olarak bizler Türkiye’nin güvenliğini ne pahasına olursa olsun riske atamayacağımızı o “irademize” anlatmak zorundayız!)
Emperyalistler oyunu kurar ama Türkler her seferinde bozar!
Bu konularda ülkemizde amatörce de olsa en çok okuyup araştırma yapan insanlardan bir olarak söyleyebilirim ki anladığım şudur!
ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ ÇALINMAYA ÇALIŞILIYOR VE UYANIK OLMAZSAK BUNU BAŞARACAKLAR!
SEVİLLA HARİTASI PAÇAVRASI
BİZİM MAVİ VATANIMIZ
Konuyla ilgili sayfalarca teknik bilgi yazabilirim ancak konuyu en güzel anlatan eserlerden biri Sn. Emekli Tümamiral Cem GÜRDENİZ’İN Aşağıdaki eseridir. Doğu Akdeniz’deki haklarımızı anlatan ve başucu kitabı olması gereken bu eser ne yazıktır ki KKTC’de bulunamaz! Neden?
Mavi Ekonomi ve önemi!
Mavi Vatanın askeri uygulamaları bu doktrinin uzun ama yüzdelik olarak en küçük kısmıdır…
Uyanış ardından asıl hedefimize doğru ilerleme zamanımız gelmiştir…
Ana hedef Mavi Ekonomi ve Mavi Uygarlıktır! Mavi Vatan Doktrininin ana hedefi budur!
Peki, Mavi Ekonomi nedir?
Aslında hepimiz konuya çok hatalı bir biçimde sadece doğalgaz kaynakları olarak bakarız!
Şunları hiç düşündük mü?
1- Su altı mineralleri. (Görece doğalgazdan 153 kat değerlidir!)
2- Su altı madenciliği. (Hiç duyan var mı? İnternational Seabed Authority (ISA - Uluslararası Deniz yatağı Otoritesini kim takip eder?) örneğin… Toryum… Paladyum…
3- Dalga enerji kaynakları.(deniz altı dalga ve deniz içine kurulacak solar enerji santralleri)
4- Deniz Ticaret olanakları. (Limanlar ve serbest ticaret bölgeleri)
5- Deniz turizm olanakları. (Marinalar ve deniz araçları)
6- Balıkçılık.
Ve diğer ekonomik olanaklar…
Örneğin: Bu kadar tuzlu bir denize sahip olan bu ülkede bir tuzla neden yapılıp deniz tuzu üretilmez ki!
İcat çıkartın…
Bizlere yıllardır icat çıkarmayın diyenlere inat, icat çıkartın…
Bu yazı çok uzatılabilir ama sadece bir-iki konu bile beynimizi tokatlamaya yetecektir TABİ ANLAYANA!
Karpaz açıklarında uluslar arası sularda Kırmızı karides çıkar bilen var mı?
Kim avlar bilen var mı?
Ürünün değerini bilen var mı?
Kırmızı karides Akdeniz’de birkaç noktada çıkar örneğin Libya…
Libya sahil güvenliği avlanmaya gelen İtalyan balıkçılara ateş açar ve asla bu ürünü avlamalarına izin vermez…
Senin Karpaz açıklarındaki 1 kg 83 Euro olan Kırmızı karidesini ki 10 tanesi 1 kg gelir… Sicilyalı balıkçılar, İsrailli balıkçılar ve Suriye’nin (Savaş öncesi) resmi devlet gemileri avlarken sen bakarsın…
Şaşırdık mı? HAYIR…
Senin 1 kg fiyatı 36 Dolar olan Orkinosunu Dünya gelir avlar sen bakarsın…
Şaşırdık mı? HAYIR…
Doğru “sirküler” düzenlemesi ve yetersiz denetimden ülkenin kaynaklarını “bedavadan” sömürürler…
Şaşırdık mı? HAYIR…
Biz bunları kafaya takıp araştırmaya başlayınca bilimsel raporları okumaya başladık…
DAÜ diyor ki!
Akdeniz’de 470 tür yaşar…
KKTC’de tespit edilen 160 türdür…
ARAŞTIRMA YAPILMALIDIR…
BUNLAR YÜKSEK GELİR GETİREN EKONOMİK DEĞERLERDİR…
Diyor… Dinleyen var mı? HAYIR!
Şaşırdık mı? HAYIR…
Bu raporu okuyan bizler ne yaptı sizce?
Akdeniz Üniversitesi su ürünleri fakültesi dekanı Sn.Cengiz DEVAL hocamı aradık…
Neden mi?
Ülkesinin 3 tarafı denizlerle çevrili, 19 üniversitesi olan bu ülkede bir tek su ürünleri fakültesi yok da ondan…
Tıpkı uçan hocalar tarafından yönetilen tek bir Ziraat fakültemiz olması gibi!!!
Şaşırdık mı? HAYIR…
NEYİ BECEREBİLDİK Kİ?
Adam feryat figan biz para filan istemiyoruz Üniversitemizin araştırma gemisinin mazot ve iaşesini karşılayın gelip 180 dikey kesitle tüm deniz ürünlerinizi tespit edelim ve ona göre lisans, üretim ve planlama yapın der…
Yapacak mıyız? HAYIR…
“Bir Kuşak Bir Yol’u” anladık mı? Yunanlılar ve Rumlarım emperyalist güçlerin “uşağı” olarak Çin’e atacakları kazığı ve Çin Devleti’nin arayışlarını değerlendirebildik mi?
HAYIR…
İşte böyle kumda oynatırlar bizi!
Odaklanman gereken yerler yerine bu kifayetsiz muhterislerin ardından gidenlerin sadece birkaç ürün üzerinden gelir kaybıdır bahsettiğim…
Devlet olamayan, bencil, kibirli, menfaatçi ve çocuklarının geleceğini düşünmeyen bir beceriksizler toplumuna dönüşmedik mi sizce?
Kızmayın az bile saydım…
Bıktım okumuş cahilleri dinlemekten…
Ya da satılmış etki ajanlarını…
UYANMA VAKTİDİR DOSTLAR!
Önce özeleştirimizi yapmalıyız ki hakikate ulaşalım…
Eğitimli olmak seni iyi bir vatanperver yapmaz ki…
Mavi Uygarlık Nedir…
İşte tüm bu yukarıda saydıklarımız konuları anlayıp “Denizcileşmek” konusunda atacağımız adımlar gerçek vatanseverlerin birincil görevidir.
Mavi Uygarlık Türklerin Denizcileşmesi ve gelecek kuşakların zenginleşmesi ve özgürleşmesi olacaktır.
Bu yazıyı kaç kişi anlar ya da dikkate alır bilemem ama Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜN bize gösterdiği yol budur!
Artık Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde bir
KIBRIS TÜRK MAVİ VATAN DERNEĞİMİZ VAR…
Biz kazanacağız
Ve o emperyalistlere güzel bir ders vereceğiz…