Siemens Şefi: Asya Yüzyılı'yla yaşamaya alışmalıyız

Ali Mercan Yazar ulusalkanaliletisim@gmail.com

Biden Yönetimi altında ABD’nin Çin’e karşı kampanyaları „savaş kışkırtıcılığı“ tartışmalarını da gündeme taşıdı. Bu, AB içinde iki eğilim doğurdu: Çin’e karşı ABD ile omuz omuza durmak veya Yükselen Asya ile çok yönlü ilişkileri derinleştirmek. Ağırlıklı görüş, Çin’e karşı savaş dahil kışkırtıcı çabaların başarı şansının olmadığı yönünde.

YAPTIRIMLARA KARŞI ÇİN’İN TEDBİRLERİ TARTIŞMA YARATTI

Alman dışpolitika bülteni German Foreign Policy (GFP) 1 Nisan bülteninde Çin karşıtı kampanyaları ve Çin’in tedbirlerini özetledi. Federal Hükümet çevrelerinde dışpolitika alanında görevli vakıf ve düşünce kuruluşlarının farklı konumlarda durdukları tartışmanın derinliğini gösteriyor: Çin'in son AB yaptırımlarına karşı tedbirleri, daha fazla yaptırım ve ABD ile yakınlaşma yanında Halk Cumhuriyeti ile imzalanan yatırım anlaşmasından ayrılmak gerekir mi? gibi.

Alman Dışpolitika çevrelerine göre Çin’le anlaşma, Berlin’in önayak olduğu uzun süreli ve önemli çabalarla gerçekleşti. Ekonomide ağırlıklı yeri olan Alman şirketlerinin varolma sebebinin Çin'deki ticarete bağımlı olduğu hesaba katılıyor: Örneğin Volkswagen ve Infineon, araba satışlarının beşte ikisini Halk Cumhuriyeti'nde gerçekleştiriyor. Buna karşı Transatlantik danışmanları Almanya'nın "uyanmasını" ve "Çin'in ekonomik gücüne" karşı konumlanmasını talep ediyorlar. Etkili bir yorumcu, Washington ile "yakınlaşma" yanında bir ABD-Çin savaşında Berlin'in konumunu sorguluyor. ABD'li uzmanlar yıllardır böyle bir savaşı düşünüyorlar - ancak ABD'nin kazanacağından kimse emin değil.”

Tartışmalar, Çin’in Batı yaptırımlarına verdiği son tepkilerle alevlendi. Çin’e karşı ABD ile ortak tutum geliştirmek yanında ekonomi kurumlarının buna karşı görüşleri ifade ediliyor. Volkswagen, toplam satışlarının yüzde 41'ini, Infineon yüzde 39'unu, Daimler yüzde 29'unu Çin’de gerçekleştiriyor. Adidas bile gelirinin yüzde 22'sini Çin’de elde ettiğini açıkladı. GFP’ye göre Çin'in ekonomik ağırlığı, özellikle korona krizi sırasında da artmaya devam ediyor.

SİMENS BAŞKANI: ASYA YÜZYILINDAYIZ, BUNA ALIŞMALIYIZ

Federal Almanya Hükümeti bugüne kadar Çin’le tartışmalarını ekonomik çıkarları dikkate alarak yürüttü. 2020 sonunda ekonomik işbirliği anlaşması imzaladı. Almanya’nın sembolü olan Siemens’in eski Başkanı Joe Kaeser: „Çin gerektiğinde Alman pazarından vazgeçebilir ancak tersi mümkün değildir“ dedi. (handelsblatt.com 26.02.2021) Kaeser kamuoyunda etki yaratan açıklamasını şöyle sürdürdü: „21. Yüzyıl Asya Çağı’dır. Bununla yaşamaya alışmalıyız.“ GFP’de bu olguyu destekliyor: „Çin 2028’de ABD’yi açık ara geride bırakan bir ekonomik güç olacak, dünyanın bütün geri kalanından daha hızlı gelişmektedir.“ Asya Kalkınma Bankası (AKB)‘na göre Çin 2050’de dünya toplam ekonomik gelirinin yarısını üretecek. Bu nedenle sadece Berlin değil Londra da, Çin dahil Asya ile ekonomik ilişkilere öncelik veriyor."Rekabet çağında Küresel Britanya" adlı strateji belgesi buna yer veriyor.(GFP)

Alman Dış Politika Derneği'nin (DGAP), Almanya "Çin'in ekonomik gücü" tarafından "çok uzun süre" korkutulmasına izin verdi; sonunda "uyanmalı" ve kendisini Pekin'e karşı daha sağlam bir şekilde konumlandırmalıdır diye yazdı. Ancak ABD ile Çin’e karşı konumlanma, içişlerine müdahale anlamındaki Tayvan vb. sorunları kaşıma önerileri başta ekonomi ve güvenlik politikası çevreleri tarafından kabul görmüyor.

SAVAŞ KIŞKIRTICILIĞININ ALTINDAN RAND CORPERATION ÇIKTI

Çin’e karşı savaş önerileri 5 yıl önce ABD’nin Rand Korparation raporu „War with China„ ile gündeme taşındı. AB’de herkes bu savaşın kazanılacağına şüpheyle bakarken ABD’de bunun mümkün olduğu kadar ertelenmesi isteniyor

Rand Corparation uzmanları Çin ile askeri bir çatışmanın Birleşik Devletler için zafer garantisi olmadığı sonucuna vardılar. Çin, orta menzilli füzeleri ile ABD askeri üslerindeki ve uçak gemilerindeki pistleri imha edebiliyor. Ek olarak, ABD uydularını vurma ve böylece ABD'nin askeri iletişimine ciddi zarar verme kabiliyetine sahiptir. Pekin'in artık askeri olarak ta yenilemeyeceği zaman gelmiş olabilir. (theatlantic.com 25.07.2019)

ÇİN’İN ASKERİ OLARAK TA YENİLEMEYECEĞİ ZAMAN GELMİŞ OLABİLİR

Pentagon, Pasifik'e güç yığmak, ABD üslerini füze savunmasıyla korumak ve orta menzilli füzeleri Çin yakınlarında yerleştirmek için yaklaşık 27 milyar ABD dolar ayırmış. Ayrıca Japonya'dan Tayvan'a, Filipinler'e kadar uzanan, Hindistan, Avusturalya dahil NATO benzeri bir çember kurmak istiyor. AB çevrelerinde hakim görüş ABD’nin Çin’e karşı savaş girişiminin bir başarı şansı yoktur. Özelikle Batı’da iki önemli ekonomik güç, AB lideri Almanya ve İngiltere ekonomik açıdan Çin’le çok köklü bağlar kurmaya devam ediyorlar. Bu gelişme Çin’le politika, güvenlik alanlarındaki işbirliği içinde bir temel oluşturmaktadır.

Bütün olasılıklara göre hazırlıklı olan Çin, Rusya ile stratejik işbirliğini güçlendiriyor. İran’ın Çin’le işbirliği, Kuşak yol ve ekonomik alanda Türkiye’yi de kapsayan gelişmeler, AB içindeki, ABD’nin savaş hayallerinin şansının olmadığı yönlü görüşleri pekiştiriyor.

Tüm yazılarını göster