İşsizlik mi; umut mu azaldı?

Çetin Ünsalan Yazar ulusalkanaliletisim@gmail.com

İşsizlik rakamları açıklanınca iki tür tepki oluyor. Ya çok ciddi bir kızgınlık ya da küçümseyen tavırla ‘TÜİK’ deyip acı bir gülümseme… Elbette sokakta yaşanan problemi gören herkes, iki tavrı da anlayabiliyor.

Fakat bu tavır istihdam edilen insan sayısını azalıp, nüfusu artırırken, işsizliği düşürmeyi açıklamıyor. Daha önce sigortasız çalıştırılanları, teşviklerden yararlanmak için sigortaya dahil edenler de var; göstermelik kadın istihdamı yapanlar da… Ama o konumuzun dışında…

Bu tip hem etik olmayan hem de işletme sahibi demeye bin şahit olacak açılımları ayrıca tartışmak lazım. Düşen işsizliği ise bunun dışında değerlendirmekte fayda olduğunu düşünüyorum.

Öncelikle işsizlik rakamı düşürülünce, dikkatinizi çekerim düşünce değil düşürülünce, hemen herkes pandemi süreci ardından dönen çarklara sarıldı. Yorumlara şöyle bir göz attım da, normalleşmeye geçilmesiyle birlikte ekonomide başlayan hareketlenmenin istihdama katkı sağladığını söyleyenler çoktu.

İlk duyduğunuzda mantıklı geliyor değil mi? Onun için koca koca laflar edilip, bunun üzerinden ekonominin ne kadar iyi olduğunu söyleme fırsatını kaçırmayanlarla doluştu birden ortalık.

Fakat hesap edilmeyen bir şey var. İşsiz sayılarını kendisine göre düzelten TÜİK rakamlarına baktığınızda, öyle ivmeli bir ekonomi sonucu çıkaramıyorsunuz. Çünkü bunu çıkartmanız için, o süreçte ciddi bir işsizlik yakalanmış olması lazım. İddia o ki 800 bini aşkın insana iş bulduk. Duy da inanma…

Hani işten çıkarmalar yasaktı. Ya kimse yasağa uymadı ya da rakamları dizayn ederken mantık hatası yapıldı. Mevcut istindamın üzerine istihdam yaratılması halinde işsizlik düşebilir. Herkes iş buldu diyen rakamlarda istihdam azalırken, işsizlik azalmaz.

Peki bu durum nasıl açıklanabilir? Yani rakamlar tutmuyor. Gerçek hayata bakıyorsunuz insanlar işsiz. Özellikle hizmetler sektöründen en iyi ihtimalle ücretsiz izne yollanan, sonra da işsiz kalan insan sayısı dağ gibi…

İşten çıkarmaların ardından işsiz ordusunun büyüyeceğini de görüyoruz. Temmuzda da işsizliği düşürürlerse artık pes noktası olur. Sektörlere göz atsanız, firmalar ve firma sahipleri mevcut istihdamını koruyabilmenin mücadelesini veriyorlar.

Yatırım eğilimlerinin olumlu olmadığı bir fotoğraf içerisinde, üstelik tüm istatistikler 2020 yılı pandemi koşullarıyla mukayese edilerek değerlendirilirken, istihdam artar mı? Artmamış zaten. Peki işsizlik nasıl düşer? İşte bunu kimse bilmiyor.

Fakat tek bir ihtimal var. O da TÜİK’in işsiz algısıyla ilgili olabilir. 3 hafta içinde bir işe başvurmayanları işsiz saymıyorlar. Bu zaten bir problem. Ama daha kötüsü olmuş olabilir. İnsanlar gerçekten iş aramaktan ümidini kesmiş olabilir.

Yani TÜİKîn tanımladığı gibi değil, gerçekten işten umudu kesilen insan sayısı patlamış olabilir. İşte açıklanın rakamın okunması gereken, uyarı veren gerçek yüzü bu.

Tüm yazılarını göster