Ne güzel türkülerimiz vardır… ‘Tarlaya ektim soğan, bitmedi yedi doğan…” Ama tarlalar fabrika, çiftçiler de müflis hale gelince durum ilginç bir hal aldı. Ekonomi politikalarıyla tarımı batıran iktidarın, Sudan’da gidip tarla kiralamasına mı yanarsınız, yoksa çiftçiyi desteklemesi gereken bankanın gidip AVM’ye verdiği krediyi batırmasına mı ağlarsınız?
Bence artık türkünün sözleri değişmeli… Ziraat Bankası için okumalı sanatçılarımız… “Tarlaya gömdüm dükkân” diye başlamalı ilk mısrası… Çünkü çiftçinin, köylünün bankası olması gereken Ziraat, İstanbul’da Ora Alışveriş Merkezi’ne tam 270 milyon Avro gömdü.
Üstelik bugün bankadan yapılan yazılı açıklama da güleriz ağlanacak halimize cinsinden… Şirket önce başka bir bankadan 10 yıl vadeli 160 milyon Avro kredi temin ediyor. Sahipleri taahhütlerini yerine getirmeyince mevcut kredinin kullanımı da durduruluyor.
Sonra ne mi oluyor? Aranan kan 2010 yılında Ziraat’ten bulunuyor. 3 yıl ödemesiz, 12 yıl vadeli 270 milyon Avro kredi veriliyor. Elbette ortaklar sermaye artırımı başta olmak üzere yine taahhütlerini yerine getirmiyorlar. Tesis 2011’de yarım yamalak açılıyor, sonra da 2-3 ay içinde kapanıyor.
Sonra dava ve toplantılar, toplantılar, duruşmalar…. Sonuç? 50. Asliye Ticaret Mahkemesi 17 Eylül 2013 günü iflasa karar veriyor. Banka yetkilileri de bundan sonraki aşamada hukuk takibini sürdüreceklerini açıklıyorlar.
Ne alacaksınız? AVM’nin parke taşlarını mı ya da şirkette kaldıysa ofis koltuklarını mı? Sonuç belli. Çocukken pazarda bağırdığımız gibi: Buz gibi soğuk sudan içen…
Şimdi gelelim kritik soruya... Normal bir banka olarak baktığınızda, mevduat sahiplerinin tasarruflarını daha önce sorun yaşamış bir şirkete nasıl aktarırsınız?
Daha beteri var; siz kamu bankası vasfını taşıyorsunuz. Nerede bir medya kuruluşu için çok hatırlı insanlar araya girmesine rağmen ‘bu iş yüce divanlık’ diyerek kredi talebini reddeden doğru tavır?
Sorun burada da bitmiyor. Ziraat sadece bir kamu bankası da değil. İşte Ziraat Bankası’nın kuruluş amacı ile ilgili kısa bir bilgi:
“Türkiye’de tarımı ve çiftçiyi desteklemek amacıyla kurulmuş iktisadî devlet kuruluşu. 1863’te özel bir kanunla, Mithat Paşa tarafından ‘Memleket Sandıkları’ adıyla kuruldu. 1888’de adı ‘Menafi Sandıkları’ olarak değiştirildi.
Her türlü banka işlemlerinin yanı sıra amacına uygun olarak çiftçilere çevirme, donatma ve işletme kredisi sağlar. Ziraat Bankası’nın en önemli görevlerinden biri de kooperatifçiliktir. Türkiye’nin il ve ilçelerinin tümünde şubeleri vardır. Ziraat Bankası; özkaynakları, toplam mevduatı ve kredi hacmi itibariyle Türkiye’nin başta gelen birkaç bankasından biridir.” Yani bir ihtisas bankasıdır.
Bingo ya da tombala… Çiftçi batarken kredi yok, sicili bozuk AVM’ye var öyle mi? O zaman hep beraber: “Tarlaya gömdüm dükkân, bitmedi dolandıran.”
Çetin Ünsalan
ulusalkanal.com.tr