Modern Avrupa ve korona salgını

Ali Mercan Yazar ulusalkanaliletisim@gmail.com

Bütün dünyanın bir numaralı gündemi olmaya devam eden korona salgınında gelinen durumu Almanya’daki olgulara bakarak kısaca değerlendirmek istiyoruz. Başbakan Angela Merkel’in eyalet başbakanlarıyla yaptığı zirvede, 28 Mart'a kadar olan önlemlerin, sertleştirilerek 18 Nisan'a kadar uzatılması kararlaştırıldı.

Sabaha karşı biten zirveden sonra Merkel, virüsün mutasyona uğramış türlerinin Almanya’da yaygın hale geldiğini belirterek, ''Yeni bir salgının içindeyiz'' dedi.

Merkel, Paskalya Bayramı’nda uygulanacak sıkı kısıtlamaların vakaları kontrolde etkili olmasını diledi. Yoğun bakım yataklarının dolmaya başladığına dikkat çeken Başbakan, toplu buluşmaları kısıtlamaktan başka çare yok dedi.

İş yerleri, dükkan ve mağazalar 1-5 Nisan arasın Paskalya Bayramında kapalı olacak. Sadece 3 Nisan Cumartesi günü gıda alışverişine izin verilirken, Bayramı süresince iki farklı haneden en fazla 5 kişi bir araya gelebilecek. Kamusal alanlarda toplanmak ve gösteri yapmak 1-5 Nisan tarihleri arasında yasaklanırken, kiliseler, cami ve sinagoglar sanal ayin yapabilecek.

Oteller ve kamp yerleri 18 Nisan’a kadar kapalı kalacak. Bu tarihe kadar yurt dışından tatilden dönenlerden, uçağa binmeden son 48 saatte yapılmış test istenecek.

AVRUPA'DA SALGIN MUTASYONA UĞRAMIŞ KORONA İLE ÜÇÜNCÜ EVREDE

Olgulara Türkiye cephesinden değil de Batı’dan bakanlara göre Avrupa’da salgına karşı mücadele mükemmel, Türkiye’de ise içler acısı. Türkiye’de Korona salgınına karşı mücadele nispeten birçok ülkeden daha iyi olmakla birlikte, vakaların, ölümlerin saklandığı gibi kara propaganda yürütülmektedir. Bunun başını çekenler genellikle TTB gibi kurumların ve muhalefetin sözcüleridir.

Bırakalım ABD ve İngiltere, Fransa gibi gerçekten salgında felaket yaşayan ülkeleri, AB’nin lider ve en gelişmiş ülkesi Almanya’nın durumuna bakalım. Okuyucu kendisi bir kıyaslama yapabilir.

VAKA SAYILARI ARTIYOR YETERLİ AŞI DA YOK

Almanya Sağlık Bakanı Jens Spahn, koronavirüs salgınında Avrupa'da üçüncü dalgayı durdurmaya yetecek kadar aşının bulunmadığını belirtti. Spahn, Berlin'de düzenlediği basın toplantısında, vaka sayılarının ve mutasyon türlerinin arttığını söyledi. Bakan, ''Üçüncü dalganın içindeyiz, Önümüzde çok zorlu haftalar var'' diyerek salgından çıkmak için aşı uygulamasının önemini vurguladı. AB siparişlerinin ulaşması durumda bile risk gruplarının tamamen aşılanmasının birkaç hafta süreceğini aktaran Spahn, bu grupların da aşılanmasıyla tedbirlerin gevşetilmeye başlanabileceğini kaydetti.

Avrupa İlaç Ajansının (EMA) dün AstraZenca aşısının güvenilir ve faydalarının risklerinden fazla olduğu yönünde karar aldığını anımsatarak, Almanya'da bu aşı ile aşılamaya devam edileceğini söyledi. Robert Koch Enstitüsü (RKI) Başkan Yardımcısı Lars Schaade de, vakaların 15-49 yaş arasında hızla arttığını belirtti.

Schaade, yoğun bakımdaki hasta sayısın 2 haftadan beri düşmediğini, ölümlerin de yüksek seviyede seyrettiğini kaydetti.

RKi tarafından yapılan açıklamaya göre, Almanya'da son 24 saatte 17 bin 482 kişiye daha Kovid-19 tanısı konuldu. Böylelikle ülkede toplam vaka sayısı 2 milyon 629 bin 750'ye yükseldi. Ülkede son 24 saatte salgından 226 kişi yaşamını yitirirken, toplam can kaybı 74 bin 358'e çıktı.

Almanya'da 90 olan haftalık 100 bin kişide görülen yeni vaka sayısı bugün 108’e yükseldi. 19 Şubat'ta 100 bin kişide görülen yeni vaka sayısı 56,8 olarak tespit edilmişti.

KORONA KILIK DEĞİŞTİRDİ YAYILMA HIZI ARTTI

Ocak ve şubatta hızla düşen, şubat sonu ve mart ayında tekrar yükselmeye başladı. Bu artışın, Kovid-19'un mutasyona uğramış ve hızla yayılan türlerinden kaynaklandığı ifade ediliyor.

Salgınla mücadeleden sorumlu Robert Koch Enstitüsü’nün, İspanya’nın Mallorca adasını risk kategorisinden çıkarması ve Paskalya tatili için rezervasyonlarda yaşanan patlama, iç turizm yapan tatil beldelerinin yoğunlaştığı eyaletlerin tepkisine yol açtı. Baltık Denizi’ne sahili olan Mecklenburg-Vorpommern Eyaleti’nin Başbakanı Manuela Schwesig, ''Almanların uçağa binip Mallorca'da tatile gitmesine izin verilirken, Rostock kentinde yaşayan birinin 30 kilometre uzaklıktaki bir otele gidip, tatil yapmasını yasaklamak anlaşılmıyor'' dedi.

Gelen tepkiler üzerine, İspanya‘dan dönüşte test ve karantina zorunluluğu kararı alınıyor. Dışişleri Bakanlığı, başta Mallorca olmak üzere, Portekiz ve Danimarka için koyduğu seyahat uyarısını kaldırmadan önce, bu bölgelerden dönenlerin ya koronavirüs testi yaptırması ya da 5 gün süreyle ev karantinasına girmeleri gerekiyor.

AŞI OLANLAR TATİLE, DİĞERLERİ EVDE KALSIN

Öte yandan ''Kovid-19 pasaportu'', ''aşı pasaportu'', ''aşı seyahat belgesi'' planların önümüzdeki günlerde somutlaşması bekleniyor. Başta Yunanistan, İspanya, Portekiz ve Avusturya gibi Avrupa Birliği ülkeleri turizmi canlandırmak için, aşı olanlara seyahat özgürlüğü tanıyacak bu belgenin 1 Haziran’dan itibaren uygulamaya alınması düşünülüyor.

Merkel, herkesin aşı olma imkanına sahip olmadığına işaret ederek, toplumların ''aşı olanlar'' ve ''olmayanlar'' şeklinde ikiye bölünmesi tehlikesini gerekçe göstererek, uygulamaya sıcak bakmıyor.

Batı ülkeleri halk sağlığı gibi kamusal çıkarlar yerine küresel tekellerin sınırsız çıkarlarını esas alarak sistem krizini derinleştirmiştir. Öyle ki, Batı’da bireyin doğa karşısında ve toplumsal yaşamda tek başına çaresiz kalması bireysel özgürlük kavramının iflasıyla kalmamıştır. AB gibi ortak bir projede birleşen ülkeler birbirlerine sırtını dönmüş, birbirlerinin maskelerini çalmışlar, şimdi de aşı konusunda büyük bir bencillik yaşamaktadırlar. AB ülkeleri, bırakalım paylaşmayı birbirlerinin suratına sınırlarını kapatmaktadırlar. Buna karşılık Çin ve Türkiye başta olmak üzere İnsanlığın ortak çıkarları ve küresel salgın ve sorunlarla hep birlikte mücadele etme yolunu izlemekte ve bu yolda başarı kazanmaktadırlar.

Tüm yazılarını göster