Ekonomi iyi ya da kötü… Herkes okuduğu pencereden bir yorum yapıyor. Fakat piyasaya çıkınca, ortaya çıkan göstergeler ekonominin yalan kabul etmez özelliğini gözler önüne seriyor.
Ekonomi kurmayları ya da Başbakan, ekranlara veya meydanlara çıkıp ne söylerse söylesin, şu anki durum tam anlamıyla alarm niteliğindedir. İktidar paraya o denli sıkışmıştır ki, dolaylı vergilere yapılan zamlarla yetinmemektedir.
Daha önce milleti vergi dairelerine çağırıp, herhangi bir satış olmadan zorla fatura kestirerek ‘resmi naylon faturacılığa’ imza atan Maliye, suç işlemekten vazgeçmiyor. İnsanların kazanamama ihtimalini kabul etmeyen bir yaklaşım içerisinde, piyasadan toplayabildiği kadar ‘salma usulü’ vergi toplamaya uğraşıyor.
Herkesin ‘esnaf’ nutukları attığı şu günlerde, sessiz sedasız yapılan bir uygulama hem kasanın boşluğunu, hem de iktidarın esnaftan ne anladığını bize söylüyor. Maliye’nin tıfılları, yani konuyla ilgili çok fazla bilgisi olmayan genç memurları, piyasada bir kız bir erkek olarak dolaşıyor.
Girdikleri işyerlerinde durumu soruyorlar. Çoğu esnaf günlerdir siftah etmediğini söyleyince de, sanki kulakları tıkanmış gibi devam ediyorlar. ‘Vergi verecek misiniz?’ Karşısındaki işlerin çok kötü olduğunu ve eve ekmek götüremediklerini söyleyince, üç maymun tekrar devreye giriyor.
Dönüp şu tarihi lafı ediyorlar: “Ne yazabilirseniz yazın.” İşte sözün bittiği yer. Bu memurlar durup dururken bu sözü etmezler. Belli ki dairelerinden ‘gidip insanları zorlayın ve para toplayın’ denmiş. İşi de yeni yetmelere vermişler ki, olay patlayınca ‘özür’ kapısı açık kalsın. Tam şark kurnazlığı…
Ne yazabilirseniz yazın… Bu sözü biraz açmak gerekiyor. Normal olarak gelen memur satışlarla, faturaları ya da fişleri karşılaştırır. Arada bir uyuşmazlık varsa, tutanağı tutup, cezasını keser.
Maliye’nin memurlarının görevi insanlara akıl vermek midir, aba altından sopa göstermek midir? Eğer vergi kazanç üzerinden alınan bir değerse ve miktarı da yasal düzenlemelerle saptanıyorsa, esnaf nasıl kafasına göre fiş kesecek?
Hadi diyelim ki kesti; bu mal ya da hizmet satışı söz konusu olmadığı için naylon fatura olmayacak mı? Maliye de bunun ortağı haline gelecek. İş o kadar utanmazlığa vurulmuş ki, esnafın zararını dile getirip ‘cam çerçeve’ muhabbeti yapanlar, arka sokakta sıkıştırıp ciğerini söküyor.
Sonra da buna isyan edip, TESKOMB’un açıklamasını boşa düşüren esnafın, gidip dükkânını mühürlüyor. İşte bu tavır; nereden bakarsanız bakın ekonomik olarak çaresizlik, halden anlamazlık, suça teşvik, salma usulü vergi toplayarak da tiranlık kokuyor. Bunun üstüne söylenecek hiçbir şeyin de anlamı kalmıyor.
Derdiniz paraysa, 800 bin dolardan 1 milyon dolara kadar değişen rakamlarda satılan daireleri, işyerlerini kimlerin aldığını kontrol edin de millet kaçak görsün.