Türkiye ekonomik krizin gölgesinde, piyasalar cayır cayır yanıp, birileri üzerinde hiçbir şey yokmuş gibi izole hayatlar yaşarken, cumhurbaşkanlığı seçimine ilerliyor. Öncelikle iki turlu seçimlerin doğasıyla, aday sayısının kısıtlanarak böylesine oynanması, antidemokratik bir harekettir.
Her şeye rağmen CHP ve MHP’nin bir ortak aday üzerinde anlaşması, toplumsal uzlaşı adına önemlidir. Aday polemiğine girmeyeceğim. Türkiye’de insanlar üzerinden hakaret kampanyaları yürütülmesine karşıyım.
İki parti bu karara vardıysa, partili olmayanlara saygı göstermek düşer. Bununla birlikte bence başka adayların çıkmasını engellemek demokratik bir yaklaşım değil. Öte yandan sandık önümüze geldiğinde söz hakkı biz vatandaşa gelir. Bu nedenle ben şahsi fikrimi şimdiden açıklamak istedim.
Son günlerde yeni bir aday ortaya çıktı. Yeni dediğime bakmayın, zaten çok uzun zamandır insanların gönlünden geçen bir isimden bahsediyorum. Emine Ülker Tarhan…
Duruşu, hanımefendiliğiyle, geçmişiyle, söylemiyle ve en önemlisi sadece bilgiyle susturulabileceğini ifade eden tavrıyla bence doğru bir aday. Şahsen aday olması halinde gönül rahatlığıyla oy verebileceğimi düşünüyorum.
Çünkü bence Anadolu’ya bir ana lazım. Sadece Tarhan iki çocuk annesi olduğu için söylemiyorum bunu… Düzeysizliğin tavan yaptığı siyasete, bir çizgi, üslup, nezaket gelebilmesi için….
Devletin vatandaşıyla kavgalı hale geldiği, insanların sokak ortasında dövüldüğü, sonra da sorumluların mahkeme önünde hesap vermediği bir fotoğrafın kırılabilmesi için…
Kutuplaşan bir ülkeyi, Anadolu’ya yakışır bir biçimde ana şefkatiyle kucaklayabilmek için… Burasının şucular bucular memleketi değil, Anadolu olduğunun hatırlanması için…
Gırtlağına kadar hukuksuzluğa batmış bir ülkede adaleti simgelediği için… Parti bağımlılığı gözünü körertmemiş insanların da aynı zamanda siyaset yapabileceğinin, doğruları siyaseten halının altına süpürmelerinin yanlış olduğunun anlaşılması için…
Önümüzdeki iktisadi ve siyasi zor süreçte, ülkeyi kucaklayarak tek bir yürek yapabilmenin ancak bir kadın eli ile sağlanmasının mümkün olduğuna inandığım için… Erkeklerin kirlettiği siyasetin, kadın eliyle temizlenebilmesinin mümkün olduğunu düşündüğüm için…
Kadının tekrar toplumda cinayetlerle değil, haklarla anılabilmesi için… Bu ülkenin tekrar millet olduğunu hatırlayıp, değerlerine sahip çıkabilmesi için, Süheyl Batum’un teklif ettiği Emine Ülker Tarhan’ın doğru bir aday olduğunu düşünüyorum. Aday olabilmeli ve yarışması sağlanmalıdır. Gerisi elbette halkın takdiri…