23 Temmuz 2021’de başlayan Tokyo 2020 Yaz Olimpiyat Oyunları’nda Türkiye’yi 18 spor dalında toplam 108 sporcu temsil etti. Tokyo 2020’de 2 altın, 2 gümüş ve 9 bronz olmak üzere 13 madalya kazandık. İşte Tokyo’da kürsüye çıkan “yıldız çocuklar”:
1) Altın – Mete Gazoz – Okçuluk
2) Altın – Busenaz Sürmeneli – Boks
3) Gümüş - Eray Şamdan – Karate
4) Gümüş – Buse Naz Çakıroğlu – Boks
5) Bronz – Hakan Reçber – Tekvando
6) Bronz – Hatice Kübra İlgün – Tekvando
7) Bronz – Rıza Kayaalp – Güreş
8) Bronz – Yasemin Adar – Güreş
9) Bronz – Ferhat Arıcan – Cimnastik
10) Bronz – Taha Akgül – Güreş
11) Bronz – Ali Sofuoğlu – Karate
12) Bronz – Merve Çoban – Karate
13) Bronze – Uğur Aktaş – Karate
Daha önceki yazımda da belirttiğim gibi Türkiye Tokyo 2020’ye kadar katıldığı olimpiyat oyunlarında 91 madalya kazanmıştı. Bu 91 madalya’nın 39’u altındı. Tokyo 2020’ye kadar olimpiyat oyunları başına düşen madalya ortalamamız 4,55, altın madalya ortalamamız ise 1,95’ti. Tokyo’da 13 madalya kazanarak, 1948 Londra Olimpiyat Oyunları'nda kazandığımız 12 madalyayı geçmiş olduk. Matematiksel açıdan bakarsak Tokyo 2020’de kendi ortalamamızın yaklaşık olarak 2,85 katı kadar madalya kazandık. Kazandığımız altın madalya sayısı Türkiye’nin şimdiye kadar kazandığı ortalama altın madalya sayısı kadar. Zaten şimdiye kadar çok fazla altın madalya kazanan bir ülke değildik. 7 altın madalya kazandığımız 1960 Roma Olimpiyat oyunlarında bu madalyaların hepsi güreşten gelmişti.
Tokyo 2020’de kazandığımız 2 altın madalya okçuluk ve bokstan geldi. Tarihimizde ilk defa bu iki spor dalında altın madalya kazandık. Güreşte ise maalesef beklediğimiz altın madalya gelmedi ve sadece 3 bronz madalya kazanabildik. Güreşçilerimiz, 1992 Barcelona, 1996 Atlanta, 2000 Sdyney, 2004 Atina, 2008 Pekin, 2012 Londra ve 2016 Rio’da altın madalya almayı başarmıştı ama 1992’den bu yana ilk kez bir olimpiyat oyunlarını altın kazanmadan kapatmış olduk. Herkes Rıza Kayaalp ve Taha Akgül’den altın madalya bekliyordu. Güreşten bir altın madalya daha kazanabilseydik olimpiyat oyunlarında daha iyi bir sıralama elde edebilirdik.
KIL PAYI KAÇAN MADALYALAR
Kazanılan 2 madalya elbette 83 milyonluk Türkiye halkını tatmin etmedi. Olimpiyatları izleyen halkımızın beklentileri çok yüksekti. Hatta oyunlar başladığında karamsarlığa kapılan ve “dökülüyoruz” diyen bozguncular sporcularımızın ve halkın moralini bozmak için elinden geleni yapıyordu. Tabii ki bunda kıl payı kaçırdığımız madalyaların etkisi vardı. Judoda Kayra Sayit ve Mihael Zgank, tekvandoda Rukiye Yıldırım, okçulukta Yasemin Anagözve Mete Gazoz’dan oluşan karışık takımımız, boksta Esra Yıldız ve Bayram Malkan, güreşte Süleyman Karadeniz karşılaşmalarını kazanabilselerdi 7 madalya daha kazanabilirdik. Daha önce olimpiyat oyunlarında gümüş ve bronz madalya alan tekvandocumuz Nur Tatar da Tokyo’da madalya beklediğimiz başka bir sporcuydu ancak çeyrek finalde elendi.
Ayrıca Ömer Akgün, 10 metre havalı tüfek finalinde dördüncü oldu ve madalyayı kıl payı kaçırdı. Karate katada Dilara Bozan çok küçük bir farkla bronz madalyayı kaçırdı. Cimnastik atlama masası finalinde Adem Asil madalyaya çok yaklaşmıştı. Kadınlar cirit atma finalinde Eda Tuğsuz 56 cm ile bronz madalyayı kaçırdı. Necati Er, üç adım atlama finalinde 25 cm ile madalyayı kaçırdı. Kadın voleybol takımımız daha önce Voleybol Milletler Ligi’nde yendiği Güney Kore’ye çeyrek finalde 3-2 yenildi ve yarı finali elimizden kaçırdık. Filenin Sultanları’ndan en kötü bronz madalya almasını bekliyordum. Sonuç olarak Tokyo’da toplamda kaçırdığımız madalya sayısının 14 olduğunu söyleyebiliriz.
GELECEĞİ PARLAK SPORCULARIMIZ
Tokyo 2020’de hayal kırıklıkları yaşadık ama gelecek adına umutlarımız da arttı. Modern pentatlonda 5. olan İlke Özyüksel, madalya alabilecek kapasitede bir atlet olduğunu göstermiş oldu. Cimnastikte İbrahim Çolak, Ahmet Önder ve Adem Asil, okçulukta Yasemin Ecem Anagöz, badmintonda Neslihan Yiğit ve yelkende Alican Kaynar, Paris 2024’te madalya alabilecek kapasitede olan diğer sporcular. Sırıkla atlama finalinde Ersu Şaşma’yı izlemek keyifliydi. Bir sonraki olimpiyat oyunlarında zirveyi zorlayacağını ve madalya alabileceğini düşünüyorum. Bir sonraki olimpiyat oyunlarında bu 8 sporcudan madalyalar bekleyeceğiz.
Bu olimpiyat oyunlarında karatecilerimiz gerçekten çok iyi mücadele etti. Her ne kadar altın alamasak da karatede 4 madalya elde ettik ve en çok madalya alan ülke olduk. Genç karateci Eray Şamdan altın madalyayı gerçekten çok hak etmişti. Diğer karatecilerimiz de Türkiye’yi çok iyi temsil etti. Türk sporcuların en başarılı olduğu spor dallarından biri olan karate ne yazık ki 2024 Paris Olimpiyat Oyunları’nda olmayacak. Karate gibi köklü bir sporun olimpiyat oyunlarından çıkarılması çok büyük bir haksızlık.
Kaykay, dalga sörfü ve kaya tırmanışı gibi sporları Tokyo 2020’ye ve break dansını Paris 2024’e ekleyen Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin karateyi oyunlardan çıkarması kesinlikle siyasi bir karardır. Örneğin Tokyo 2020’de 17 ülkeden 40 sporcu dalga sörfünde mücadele etti ancak bu 17 ülkenin hepsinin okyanusa veya denize kıyısı var. Almanya’nın iki denize kıyısı var ama bu denizlerde Avustralya’daki gibi güçlü dalgalar yok. Denize kıyısı olmayan ülkelerin dalga sörfünde denize kıyısı olan ülkeler kadar başarılı olmasını bekleyemezsiniz.
Dünyada resmi olarak denize kıyısı olmayan 44 ülke var ancak Uluslararası Olimpiyat Komitesi “birlikteyiz” diyor. Tokyo 2020’de sörfte ABD, Avustralya, Japonya, Brezilya ve Güney Afrika Cumhuriyeti madalya kazandı. Elbette diğer ülkelerin hiçbir önemi yok. Denize kıyısı olan ülkeler mutlu olsun yeter ki! 2013 yılında Uluslararası Olimpiyat Komitesi güreş gibi tarihi bir sporu bile olimpiyat oyunlarından çıkarmak istemişti ancak gelen tepkiler sonrasında güreşi tekrar olimpiyat oyunlarına ekledi. Komite’nin derdi köklü sporlarla! O yüzden karatenin Paris 2024’te olmaması Türkiye için çok büyük bir kayıp olacak.
ÇİN BATI’NIN SPORDAKİ HEGEMONYASINI SONA ERDİRDİ
Çin, ABD, Japonya ve Rusya bu yazı yazılırken ilk dörtte yer alıyordu. Son gün kadın voleybol finalinde ABD ve Brezilya karşılaşacak. Kadın basketbol finalinde ise ABD ve Japonya karşı karşıya gelecek. Erkekler boks süper ağır siklette ABD’li Torrez ve Jalolov ringe çıkacak. Bu üç karşılaşmadan ABD en az 2 altın alırsa Tokyo 2020’yi zirvede tamamlayabilir. Kadınlar boks orta sıklet finalinde Çinli Li Qian ve İngiliz Lauren Price karşılaşacak. Bu karşılaşmalar madalya tablosuna son şeklini verecek.
Çin, bu olimpiyat oyunlarında Rio 2016’ya göre daha başarılıydı. Çin bu oyunları ikinci bitirse bile ABD’nin olimpiyatlardaki hegemonyasını sona erdirdi, ancak Batı basının Çinli sporcular hakkında ön yargılı haberler yaparak ve olimpiya oyunlarını siyasallaştırarak olimpiyat ruhuna gölge düşürdü. Ana akım basın Çinli sporcuların başarıları karşısında Çinli sporcuların aşırı antrenman yaptığı için olimpiyatlarda başarılı olduğunu söyledi.
Avustralya medyası, 10 metre platform dalışında altın madalya kazanan 14 yaşındaki Çinli atlet Hongchan Quan’ın bir fotoğrafta gülümsememesini sorun haline getirdi ancak genç atletin gülümsediği anların fotoğrafları vardı. Örneğin New York Times, olimpiyat oyunları madalya sıralamasını altına göre değil toplam madalyaya göre düzenledi. Normalde madalya sıralaması altın temel alınarak yapılır ama Batı basını Çin’in altın madalya sıralamasında birinci sırada yer almasını kabullenemedi. Aynı şekilde Rus sporcular hakkında da olumsuz haberler yapıldı. ABD’li yüzücü Ryan Murphy altın madalyayı Rus rakibine kaptırınca rakibinin doping yaptığı imasında bulundu. Murphy, sonradan bunun bir yanlış anlaşılma olduğunu söyledi.
HEDEF PARİS 2024
Çin, Japon ve Rus sporcuların ön plana çıktığı Tokyo 2020 Olimpiyat Oyunları’nın Türkiye için başarılı geçtiğini söyleyebiliriz. İlk defa bir olimpiyat oyunlarında birçok spor dalında başarı elde ettik. Okçuluk, boks, karate ve cimnastikte ilkleri yaşadık. Atletizmde gelecek vaadeden yeni yüzler izledik. Kadın sporcularımız Busenaz Sürmeneli, Busenaz Çakıroğlu, Yasemin Adar, Hatice Kübra İlgün ve Merve Çoban Türk kadınının her alanda başarılı olabileceğini gösterdi.
Paris 2024 Olimpiyatları için şimdiden çalışmalara başlamalıyız. Eğer disiplinli bir şekilde hazırlanırsak 2024’te en az 20 madalya kazanabiliriz. Eksikliklerimizi tespit etmeliyiz ve tüm sporları kapsayan bütüncül bir strateji belirlemeliyiz. Devlet, amatör sporlara olan desteğini artırmalıdır.
Dikkat çekilmesi gereken bir diğer nokta da spor kulüpleri. Futbolun en büyük 4 kulübü aralarındaki rekabeti amatör sporların her dalına taşımalıdır. Trabzonsporlu Busenaz Sürmeneli’nin başarısı bunun en büyük örneğidir. Trabzonspor, Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray arasındaki rekabet sadece futbolla sınırlı kalmamalı. Bu 4 büyük kulübümüz arasındaki rekabetin amatör sporlara yansıması Türk sporunun seviyesini yükseltecektir. O yüzden bu kulüpler bünyelerindeki amatör spor dallarına verdikleri desteği artırmalı ve her alanda mücadele etmeli.
TÜRKİYE’Yİ BİRLEŞTİRMEYE BİR “YUMRUK” YETER
Tokyo 2020’nin bana göre hafızalara kazınacak cümlesi ise Busenaz Sürmeneli’ye aitti. Sürmeneli’nin yarı final maçını kazandıktan sonra “Bekle bizi Türkiye'm. İnşallah altın madalya gelecek. Yangınları çıkaranlara söylüyorum, biz bir ölürüz, bin diriliriz” demesi hiçbir zaman unutulmayacak. Orman yangınlarından dolayı zor günler geçiren Türk halkı, Busenaz’ın altın madalya almasıyla sevinç gözyaşlarına boğuldu. Türkiye’yi birleştirmeye bir yumruk yettiğini görmüş olduk.
Aynı şekilde gümüş madalya kazanan milli boksör Buse Naz Çakıroğlu, karşılaşmasından sonra sosyal medyada yaptığı açıklamada tarihi sözler söyledi: “Direnişte bir kadın Nene Hatun gibi, ilk kadın doktor Safiye Ali gibi, ilk kadın savaş pilotu Sabiha Gökçen gibi, ilk kadın Bakan Türkan Akyol gibi; taşıdığım bu asil kanla bugün Tokyo’da bir tarih yazıyor, ülkemizi dünyanın her bir yanından alkışlatmanın gururunu yaşıyorum”.
Tokyo 2020’de tüm sporcularımız terinin son damlasına kadar başarıyla mücadele etti. Onlara güveniyorduk ve güvenimizi boşa çıkarmadılar. Hepsiyle gurur duyuyoruz. Teşekkürler yıldız çocuklar.