Eğer bir yerde, yönetimde bulunanlar gerçeklere gözlerini kapatıp da, inanmak istedikleri gibi meselelere yaklaşıyor ve daha kötüsü sonuçlarından etkilenecek insanların da buna inanmasını bekliyorsa, sözün bittiği yer oluyor.
Enerji Bakanı Taner Yıldız, daha önce yaptığını yineledi. Doların 2,10 olması gerektiğini söyledi. Talimatla ekonomi yönetmeye nasıl alışmışlarsa, söyleyince olacak zannediyorlar. Ama sadece Yıldız’a haksızlık etmeyelim, kabinenin başı dahil her bakan ve AKP milletvekillerinin çoğunluğu için bu tespiti yapmak mümkün.
Zaten hemen FED olağanüstü toplandı; sıkılaştırmadan vazgeçtiğini, önümüzdeki süreçte her ay 100 milyar dolar piyasaya verececeğini, paranın tamamını da Türkiye’ye yollayacağını açıkladı. Dünyadaki finans piyasaları haksızlık yaptıklarına kanaat getirerek, fonların tamamını Türkiye’ye yönlendireceklerini söylediler.
Vatandaş cebindeki doları talimatı yerine getirip, Türk Lirası’na çevirmeye, işadamları borçlu bulunduklarını uluslararası kuruluşlara da TL bazında ödeme yapacaklarını deklare etmeye hazırlanıyor.
Beyler! Siz bizimle dalga mı geçiyorsunuz? Bu “ihaleyi şuna vereceksin ya da karşılığında şu vakfa arazi bağışlayacaksın” konusuna benzemez.
Bugüne kadar da çok parlak olduğunuzdan değil, deli gibi onlara para kazandırıp, bize de kaybettirdiğinizden geliyorlardı. Şimdi kayıp riski onlara geçti; durum değişti. Ekonominin politikası vardır; ama siyaseti yoktur. Ekonomik gerçekler Meclis’teki parmak sayısına bakmaz.
Ekonomide hiçbir şey tesadüf değildir. Afet olur, onun sonucunda bir takım etkiler ortaya çıkar, o başka… Ama normal şartlarda yaşadığınız her şey yaptıklarınızın ya da yapmadıklarınızın sonucudur.
Bakan Yıldız halen yaşanan dolar hareketinin siyasi nedenlerle oluştuğunu ve yine siyasi nedenlerle düşeceğini söylüyor. Nitekim Başbakan dahil iktidarda herkes bu konuda ısrarcı. Zaten Türkiye’ye dayatılan devekuşu sendromu diye bunu tanımlıyoruz.
Sorunun nereden kaynaklandığının farkında bile değiller. İnandırmışlar kendilerini bir şeye ve yaşananlar tamamen bunun sonucuymuş gibi davranıyorlar.
Şimdi Başbakan İran dönüşü B ve C planları olduğunu söyledi. Yaklaşım buyken gerçekçi bir plan olduğuna nasıl inanmamızı bekliyorlar?
Ne yapacaklar? Doları tedavülden kaldırıp; FED Başkanı’nı görevden alıp; faiz terör örgütü yaratarak, alacağını isteyeni vatan haini mi ilan edecekler? Peki bunlar yabancı ise nasıl olacak? Dünya haini mi diyecekler?
Nasıl bir tayfaya düştük anlamıyorum ki… Bir hayal kuruyorlar; gerçekleşmeyen o hayale ‘hayaldi gerçek oldu’ diyorlar. Kral çıplak diyeni de hain ilan ediyorlar.
Oysa her şey çok basit. Ne diyor Tevfik Fikret ‘Ağustos Böceği ile Karınca’ şiirinde? “Yazın çalan, kışın oynar.” Bu kadar net…
Çetin ünsalan
o.com
ulusalkanal.com.tr