Son dönemin konu başlıklarından biri kobiler. Aslında yıllardır bunun bir konu başlığı değil, üzerinde hassasiyetle çalışılan bir alan olması gerektiğini savunuyorum. ABD’de NASA ile ilgili üretimlerde bile önceliğin Amerikan işletmelerine ait olması sanırım nasıl bir potansiyelden bahsettiğimizin de göstergesi.
Dünyada ekonomik rekabette ölçek yaratmak, doğru planlamak ve yol haritası oluşturmak kaydıyla en kritik anahtarı bu kesim oluşturuyor. Bu nedenle küçük ve orta boy işletmelere sunulan desteklerin çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Fakat burada kritik nokta ‘mış gibi’ yapmamak. Son dönemde hangi bankanın reklamına denk gelseniz kobilere kredi yağdırıyor. Bakanların açıklamaları da bunu aratmıyor. Son teşvik paketinde kobi kredileri aşağı, kobi kredileri yukarı herkes konuştu.
Daha yeni BDDK kobi kredilerinin 470 milyon TL’ye dayandığının duyurusunu yaptı. Rakam küçük değil. Eski parayla 470 trilyondan bahsediyoruz. Böyle bir fotoğraf içerisinde Türkiye’nin uçması lazım.
Lakin sahadaki durum sanki farklı. Sürekli fuarlarda farklı sektör mensuplarıyla, Anadolu’nun birçok ilinde işadamlarıyla ya da toplantılarda kobilerin sahipleriyle biraraya geliyorum.
Bugüne kadar gerek bankacılık sisteminden, gerekse de kamunun sunduğu kredilerden yararlanana rastlamadım. Daha kötüsü birçoğu buna başvurmasına rağmen ulaşamadığından yakınır halde.
Şimdi madem kobilerimiz kıymetli, bunlara da kredi ve teşvik veriyoruz; kıt kaynaklarımızı aktardığımıza ve herkes de para dağıttığını ilan ettiğine göre çağrım şu: Hangi kobilere kredi verildiği açıklansın.
Sakın bunu da ‘ticari sır’ kisvesi altına büründürmeyelim. Hiç kimsenin ne kadar kredi aldığını sormuyoruz. Bu olanaktan kimlerin yararlandığını merak eder haldeyiz. Çünkü kredi sadece para vermekle biten bir süreç değil.
Bunların parayı nasıl kullandıkları, geri dönüp dönmeyeceği gibi birçok faktörün yanıtını da merak etmemiz en doğal hakkımız. Zira bu para önemli ölçüde bizim cebimizden çıkıyor ve firmalarımız ayakta kalsın diye destekliyoruz.
Eğer kimse bu imkandan yararlandığı söylemiyle ortaya çıkmıyorsa, göstermelik bir iki kişi çıkarmakla yetinemeyiz. Tam listeyi yayınlamak durumundayız. Hatta bunlara gerekli desteklerin verilmesi için sinerji de yaratılabilir.
Fakat bu muallakta tavır ve söylem, sektörlerdeki firmaların gerçekleriyle uyum sağlamıyorsa, ortada bir gariplik var demektir. Yineliyorum: Kredi alan kobiler açıklansın.
Çetin Ünsalan