Halep'in değil kurtuluşun kapısı

Soner Polat Yazar ulusalkanaliletisim@gmail.com

Emperyalist Batı ve İsrail 1991’den beri bütün gücü ile yükleniyor… Hedef, yaşayabilir ve denize ulaşan Büyük Kürdistan! Irak’ta Kürt bölgesi sürekli olarak Batı’ya doğru genişliyor. Bu maksatla Türkmen coğrafyası darmadağın edildi! Suriye’nin içine girildi! Suriye’de 3 terör kantonu kuruldu. Denize inmek için iki engel kaldı: Kantonlar arasındaki bölge ve Hatay ya da Lazkiye! İşte Menbiç ve El Bab kantonlar arasındaki bölgedeki iki önemli merkez! Türkiye ya da denetimindeki Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) El Bab’a girdiği takdirde Büyük Kürdistan’a giden yol fiziki olarak kapatılıyor. Diğer bir ifade ile emperyalist plan büyük darbe alıyor. Ayrıca süreci geriye döndürmek için önemli bir durum üstünlüğü sağlanıyor.

HER YOLU DENERLER!

Emperyalist merkezlerin 25 yıllık çabalarınıçöpe atmaları beklenemez! Türkiye’yi durdurmak için her yolu deneyeceklerdir. ABD’nin verdiği mesaj net ve açık: “Dabık’ı aldınız ama artık yeter! Daha güneye inmeyin ki aşağıdan koridoru tamamlayalım!” Öylesine ileri gittiler ki IŞİD ve YPG El Bab civarında Türkiye’ye karşı işbirliği içine girdi. Bu bölgede birbirlerine attıkları tek kurşun yok! Batı’dan ve Doğu’dan YPG, Güneyden Suriye Ordusu El Bab’a yaklaşıyor. IŞİD kimyasal silah kullandı. Türk birliği kimliği belirsiz uçak tarafından vuruldu. Dört askerimiz şehit oldu!

AZ KONUŞ ÇOK İŞ YAP!

Buradaki diğer bir sorun da Suriye’nin adeta zorla denklemin içine sokulması! Öylesine anlaşılmaz açıklamalar yapılıyor ki gereksiz yere düşmanların sayısı artırılıyor. Devlet ricalinin her açıklaması cephedeki askerin moral ve motivasyonunun yükselmesine yönelik olmalı! “Biz vatan savunması için değil, şunun bunun için girdik!” dediğiniz anda Mehmetçik’in kafası karışır! İç cepheyi tahkim edemezsiniz! Karşı cephe size karşı yeni ittifaklar kurar. Çatışma sürerken, deneyimli devlet adamı kendi askerine moral verirken, karşısına çıkacak kuvveti küçültmeye çalışır. Çelik çomak oynanmıyor! Her türlü silahla, tuzakla kıyamet kopuyor… Şehitler veriliyor… Duygularımıza gem vurmalıyız. Aklımızdan geçen her şeyi söylemek zorunda değiliz! Siyasi ve askeri hedefe hizmet etmeyen, hatta zarar veren hiçbir açıklama yapılmamalıdır! Kamyonu dolduracak kadar maaş verdiğimiz danışmanlar nerede?

AVANTAJ BİZDE!

Şimdiye kadar, nazar değmesin iyi geldik! TSK harekâtı mükemmel sevk ve idare ediyor. Çok az kayıpla yaklaşık 2000 kilometre kareye yakın arazi kesiminde denetim sağladık! Kuzey’den El Bab’a çok yaklaştık! Batı’dan yaklaşma yollarını kapatmak için kritik arazi kesimlerinde mevzilendik! Diğerleri 5 kilometrenin dışındalar! Ama emperyalist sistem bütün gücüyle yüklenecektir. Menbiç’e silah ve cephane sevkiyatı başladı. YPG’yi El Bab’a yönlendiriyorlar! Türkiye’ye karşı geniş bir ittifak kuruldu. IŞİD kimyasal silah kullanmaya başladı. Sürpriz hava taarruzlarına maruz kalıyoruz.

Bu aşamadan sonra daha dirençli ve karmaşık bir hedef ile karşı karşıya kaldığımız kesinleşti. Harp prensibidir. Kesin sonuç yerinde üstün kuvvetlerle taarruz edilir. O bölgedeki birliklerimizin sayısını ve ateş gücünü artırmalıyız. Hava savunması için kısa menzilli füzeleri bölgede görevlendirmeliyiz. Hava devriye görevi yapan (CAP) uçaklar planlanmalı! Kimyasal saldırıya karşı NBC timleri bölgeye gönderilmeli! Devlet ve milletçe TSK’ya koşulsuz destek vermeliyiz! Mehmetçik’in yanında olduğumuzu güçlü şekilde hissettirmeliyiz. Düşmana karşı birlik ve beraberlik görüntüsünü bozmamalıyız! Suriye ile en azından irtibat kapılarını açık tutmalıyız…

AZ KALDI!

Bab Arapçada kapı anlamına geliyor. Halep’in kapısı olduğu söyleniyor… Ama gelişen olaylar El Bab’ı öylesine önemli bir hale getirdi ki bölgenin kapısı demek bile yeterli olmaz! Türkiye açısından ise El Bab kurtuluş kapısı! Geri adım ancak genel bir harple telafi edilir! Çünkü bu bölge elden çıkarsa terör kantonları birleşiyor. Türkiye’nin güney sınırları boyunca bir terör devletçiği ortaya çıkıyor. Bu devletçik Kürdistan ile birleşiyor ve gözlerini Hatay’a dikiyor! TSK, öyle ya da böyle bu işi kısa sürede bitirecek ve süreci geriye döndürecektir… Yeter ki siyaset ayak bağı olmasın!

Amiral Soner Polat

ulusalkanal.com.tr

Tüm yazılarını göster