Gurbette, özellikle başka bir ülkede ne kadar uzun zaman kalırsanız kalın yabancılığınız size açık ya da dolaylı yoldan anımsatılır hep.
Uzun bir gurbetçilik sonrası anayurda dönen bir arkadaşıma sormuştum.
“Döndüğün için memnun musun?”
“Nasıl memnun olmam, memleketindesin, küfretseler bile Türkçe küfrediyorlar”…
Yabancı ülkede hep aynı tip sorularla karşılaşırsınız.
“Nereden geldin?”
“Türkiye’den”
“Kürt müsün?”
“Hayır”.
Süryani misin?
“Hayır, Türküm”.
“Siyasi mülteci misin?”
“Hayır”.
“İsveç’e neden geldin?”
“Kızları güzel diye”..
“He he heee…”
“Şarap içiyor musun?”
“Severim”.
“Müslüman değil misin?”
“Eh işte”
“Ne kadar zamandır İsveç’tesin?”
Elli yıl kadar oldu”.
“İsveç’ten memnun musun?”
“Memnunum”
“Canım sen artık zaten neredeyse İsveçli olmuşsun”.
“…!!!???”
İsveçli şarkıcı Carola Häggkvist 1983 yılında "Främling (Yabancı)" şarkısıyla melodi festivalinde birinci olmuştu. ( https://www.youtube.com/watch?v=XOVR73HrOM8 ):
“YABANCI”
Yabancı, koyu gözlerinde benden ne gizliyorsun,
Zayıf bir pırıltı görüyorum ama gene de
Bir yabancısın, öyle hissediyorum
Lütfen, bilmeme izin ver,
Kim olmak istiyorsun, bana anlatır mısın?”
“Dudaklarında Mona Lisa’nın gülüşü
Sen de gizemlisin
Gökyüzündeki yıldızlardan birini
Gönülden sana sunuyorum”
“Bir sonsuzluk orası, ufkun ardı
Benimle keşfetmek istiyor musun?
Göster bu akşam yolu, at ilk adımı
İçimde bir duygu var ve inanıyorum ki
Bir daha asla olmayacak aşkımız yabancı”
Sorarlar da sorarlar:
“Nesin?”
“Müslüman, Hıristiyan, Musevi”...
-Gavur, kafir, yobaz, dinsiz, allahsız kitapsız saldırıları-
“Sonra?”
“Türk, Kürt, Asuri, Arap, Filistinli, Afgan, Avusturyalı, İsveçli...”
-Irkçı hoşgörüsüzlük, etnik köken beğenmezliği, savaşları-
“Sonra?”
“Gazeteci, siyasetçi, öğretmen, işçi, işadamı, köylü, toprak sahibi…”
- Sınıf kavgası, savaşı-
“Sonra?”
“Kadın, erkek…”
-Cinsiyet dırdırı, cingarı-
“Sonra?”
“Hetero, homo, bi…”
- Ben normalim sen anormalsin, cinsel tercih kavgası-
“Sonra?”
“Djurgården futbol takımı, AIK, Hammarby...”
-Holiganlar çatışması-
“Fikrin ne? Şöyle, böyle…”
-Öyle olmaz, şöyle… Şöyle değil, böyle, kafa göz yarması, fikir, zikir yasakları-
Kavgasız, dövüşsüz, savaşsız yaşamak ne zor… Ama olanaksız değil…
“İnsanım, herşeyden önce insanım” demeyi kavrayıp, yeğleyebilsek, insanlık için mücadele etmeyi bilebilsek TANRILAŞACAĞIZ…
İsveçli Eva Dahlgren söylüyor BEN TANRIYIM ( https://www.youtube.com/watch?v=H3HfpJzMx_k :
“BEN TANRIYIM”
Küçücük bir gri taş bile
Bir sonsuzluk taşır
Her küçük çiçek
Onur sahibidir
Her kişi
Bir parçadır
Ben
Ben Tanrıyım
Ben
Ben Tanrıyım
Sen kimsin söyle bana
Her ılık yaz yağmurunda
Sen ve ben düşüyoruz
Her rüzgarda
Kabaran denizde
Sen ve ben oynuyoruz
Her kişi
Bir parçadır
Ben
Ben Tanrıyım
Ben
Ben Tanrıyım
Sen kimsin söyle bana
Kimsin sen
Yolunu şaşırmış bir insanın yalanı
Kimsin sen
Yolunu şaşırmış bir insanın rüyası
Sonsuz uzun bir rüya
Nefes aldığımda
Ve öpücüğümde
sıcaklığı düşün
Kalbindeki genişliği düşün
Dünyaları sığdırdığın
Her kişi
Bir tanrı
Ben tanrıyım
Not: Şiirleri Türkçeleştiren: A. Gürgün