Türk Deniz Kuvvetleri Mavi Vatan Tatbikatı ile sadece Türkiye’de değil, Yunanistan’da da gündemin ana konularından birisi oldu. Üç denizde aynı anda 103 gemimin katılımı ile yapılan tatbikatın rüzgârı yetkin bir senfoninin çaldığı Türk Marşı gibi dalga dalga yayılıyor…
HARİTADA SADECE FİİLİ SİLAH ATIŞLARI VAR!
Ne yazık ki bazı basın ve yayın organlarında Deniz Kuvvetlerimizin Ege’de faaliyet göstermediği yönünde haberler çıktı. Bu yayın organları Seyir Hidrografi ve Oşinografi Dairesi ve Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nün yayımladığı bazı haritaları kaynak olarak sundu. Oysaki bu haritalarda sadece Deniz Kuvvetlerinin fiili silah atışı yapacağı sahalar gösteriliyordu. Tek başına fiili atış sahalarına bakarak bir deniz tatbikatı hakkında genel değerlendirmeler yapılamaz! İsterseniz bu konuyu biraz açalım:
FİİLİ SİLAH ATIŞLARI NASIL YAPILIR?
Fiili atışlar tatbikat faaliyetlerin yüzde 5’inden bile daha azdır. Bu atışların belirli bölgelere odaklanması son derece doğaldır. Barış dönemlerinde yoğun ticari rotaların dışında olması esas alınır. Ayrıca her ülke başlangıç aşamasında rakiplerine bilgi sızdırmadan bu atışları yapar. Bazı silahların performansı çeşitli nedenlerle özellikle gizli tutulur. Eğer ortaya çıkarsa, atışlardaki teknik ve taktik zafiyet alanları tespit edilir. Bunlar özel planlamalarla giderilir. Ülkeler seçtikleri silah sistemlerinin etkinliğini açıkça sergilemek istediklerinde askeri ataşeleri ve yabancı gözlemleri tatbikatlara davet ederler.
DENİZ HAREKÂTININ DOĞASI
Düşmanın askeri gemilerine karşı yapılan Suüstü Savunma Harekâtı, denizaltılarını hedef alan Denizaltı Savunma Harekâtı, Uçak, helikopter, İHA ve füzelerine (güdümlü mermi) karşı icra edilen Hava Savunma Harekâtı, dost ticaret gemilerini korumaya yönelik Konvoy Harekâtı, düşmanın muhabere ve elektronik sistemlerini karıştırmayı, dost sistemleri korumayı esas alan Elektronik Harekât ve diğer birçok harekât nevi ancak denizlere açılarak yapılabilir. Türk Deniz Kuvvetleri, geleneksel olarak Yunan iddialarına aldırış etmeksizin, uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını sonuna kadar kullanarak Ege’nin her yerine yayılır ve bu görevleri icra eder. Mavi Vatan Tatbikatı’nda da böyle olmuştur.
DENİZ KUVVETLERİ SİYASET KONUSU OLMAMALI!
Düşmana korku, dosta güven salan ve Yunanistan’da gündem olan bu görkemli harekâtı, yetersiz bilgi ile eleştirmek, en azından etik değildir. Kaldı ki Deniz Kuvvetlerini iç siyasi tartışmaların türevi, hatta öznesi yapmak ülkeye hiçbir fayda getirmez. Siyasi iktidarlar gelip gider ama Deniz Kuvvetleri gitmişse, “ülke işgal edilmiş” demektir. Mondros Mütarekesi’den sonra Donanma’nın Haliç’e kapatıldığını unutmayalım. II. Abdülhamit’in Donanma’yı tam 33 yıl Haliç’e kapatmasının, Ege adalarının neredeyse tümünün kaybı ile sonuçlandığını da unutmayalım… Yakın arkadaşlarının muhalefetine rağmen Donanmamıza yeniden hayat veren ebedi ve ezeli Başkomutanımız Atatürk’tür.
HER MİLLİ GÖREVİ BAŞARI İLE İCRA ETTİ!
Deniz Kuvvetlerimiz şimdiye dek devletinin ona verdiği her görevi başarı ile yerine getirmiştir. Birkaç örnek verelim: Kıbrıs Barış Harekâtı’nda kısıtlı imkânlarla dar ve elverişsiz bir plaja kapak atılmıştır. Tarihin en başarılı amfibi harekâtlarından birisidir. Kara harekâtı her açıdan denizden desteklenmiştir. Bern Mutabakatı (11 Kasım 1976) ile Türkiye ve Yunanistan kıta sahanlığı içinde sismik/sondaj faaliyet yapmamayı taahhüt etmişti. Yunanistan 1987’de anlaşmayı ve bozdu. Taşoz’da petrol arayacağını ilan etti. Donanma 24 saat içinde Ege’de savaş konuma geçerek Yunanistan’ı caydırdı. Kardak Krizi’nde şimşek hızıyla Kardak ve yaklaşma sularında deniz kontrolü sağladı. Savaş çıksaydı, Yunanistan’ın o bölgedeki bütün unsurları kısa sürede imha edilecekti. Yunan geri adım attı; Yunanistan karıştı!
SONUÇ VE DEĞERLENDİRME
Balyoz ve diğer tertip davalarla doğrudan hedef alındı. Diğer kuvvetlerden daha fazla mensubu esir düştü. Ama bugün Deniz Kuvvetlerimiz dimdik ayaktadır. Türk Deniz Kuvvetleri kurumsal olarak denizlerdeki bütün gelişmeleri ayrıntılı olarak inceler. Veri ve istihbarata dayalı analizler yapar. Değerlendirmelerini devletin ilgili makamlarına gönderir. Bu nedenle eğer bir zafiyet alanı varsa, bunu Deniz Kuvvetleri dışında diğer kurumlarda aramak gerekir. Türk milleti müsterih olsun… Deniz Kuvvetlerimize milli bir görev verildiği takdirde Bahriyeliler ne pahasına olursa olsun bu görevi başarı ile sonuçlandırır. Mavi Vatan Tatbikatı münasebetiyle denizlerimizi inci gibi süsleyen gemilerimize hep birlikte destek olmalıyız.
NOT: Tüm kadınlarımızın Dünya Kadınlar Günü’nü candan kutlarım.
Amiral Soner Polat
ulusal.com.tr