Haftanın ilk günü, pazartesi akşamı ana haber bültenlerinin hepsinde olan bir haberi sizlere hatırlatacağım. Yanıldınız… Metrobüs şoförünün klima yüzünden yolcuyu bıçaklaması ya da zayıflama tartışması yüzünden herkesin birbirine girmesi değil.
Bir ülkede ana haber başlamadan ‘ana haber önü’ diye kuşak açılıyor, bunu birkaç televizyon aynı anda yapıyorsa ve o haberler neredeyse tamamen üçüncü sayfa haberi niteliği taşıyorsa cinnet geçiriyoruz demektir.
Hatırlatacağım haber bunlardan sadece biri ve yarın hepiniz unutmuş olacaksınız. Ama bu akşam ana haber bültenlerini açtığınızda, muhtemelen ‘nasıl yani’ diyerek izlediğiniz ama üzerine kafa yormadığınız görüntülerden ibaretti o.
Belki sadece 1 dakika izlediniz ve sıradaki habere (!) geçtiniz. O da büyük olasılıkla esas gündeminizi unutturan ama unuttururken, nasıl bir cinnet yaşadığımızı bile sorgulatmayan dolgulardan biri oldu.
Kocaeli’nde bir düğünde tartışma çıkıyor. Daha sonra hızını alamayan genç, çıkışta tartıştığı insanların üzerine kasten aracını sürüyor ve insanlar havada uçuşuyor. Sebep ne? Onu halay başı yapmamışlar. İzlemediyseniz yanlış duymadınız: Onu halay başı yapmamışlar…
Eğer bu haberi verip de arkadan bir uzmanla, toplumdaki cinnet halinin analizini yapsalardı; ses etmezdim. Çünkü bu gerçekten bir habercilik olurdu. Ama halay başı kahramanını (!) verip sıradaki habere geçtiler.
Oysa aynı gün belki de bir tanıdığınızı ya da tanımadığınızı depremde çökmüş bir evin altından çıkaran ve dünyanın en hümanist ama memleketini seven insanı olan Nasuh Mahruki’yi hakim önüne çıkardılar. Elbette gerekçesi söylediği bir cümle idi; ama nedeni AKUT’un genel merkezine yönelik el koyma operasyonunun gizlenmesinden başka bir şey değildi.
Yine aynı saatlerde muhtemelen ülkenizin bir yerinde, bir firma ödeme güçlüğüne düştüğü için işçileriyle birlikte kepenk indiriyordu. Bu ülkede istatistiklere göre her dakika 7 kişi borcundan dolayı yasal takibe uğruyor; biliyor muydunuz?
Bir sapık belki o dakikada bir çocuğu öldürüyor; İstanbul’da yaşanan kamyoncu dehşetiyle belki de bir kazada insanlar hayatını kaybediyordu. Kimbilir belki de yanıbaşınızda, komşu ülkenizde çocuklar ölüyor; bir hayvan işkenceye uğruyor ya da dış siyasette yeni tavizler veriliyor veya insanların evine haciz geliyordu..
Bunların hiçbirini duyamadınız. Çünkü siz halay başı olamayan adamın çılgınlığını izliyor ve nedenini sorgulamadan geçiyordunuz. Haberciler de bunu analiz etmek şöyle dursun, ana haber bülteninin bir dakikasını daha iktidarı eleştirmeden geçirmenin rahatlamasını yaşıyordu.
Bakın bu halay başı çok önemli… Ne olur silkelenin artık. Bir ülkede üçüncü sayfa haberleri manşetten giriyor ve bu son derece normal bir olaymış gibi karşılanıyorsa, orada bir problem var demektir.
Ve o problem, sandığınız kadar uzak değil. Belki bir metrobüste, belki okulda, belki işyerinizde yaşanıyor. Farkında mısınız? Farkında olun; çünkü olmamanız için her şey yapılıyor.
Çetin Ünsalan