Her seferinde kendime söz veriyorum. ‘Şu bakanların başı sonu olmayan, gelir geçer konuşmalarını dikkate alma, ülkede daha çok mesele var diyorum’ ama her defasında o kadar kendilerini aşıyorlar ki dayanamıyorum.
Oysa emeklilikte yaşa takılanlar Ankara’da dev bir buluşmaya imza attı. Gencecik, 33 yaşında bir İngilizce öğretmeni ‘Köpeklerime iyi bakın’ diye not bırakıp atanamadığı için canına kıydı.
Memlekette kredi kartı borcu 101 milyar TL oldu. Bu halimizde nüfusa orantılandığında yüzde 51 ile dünya birincisi olduk. Her gün yeni bir konkordato haberini duyuyoruz. Batık krediler 100 milyar TL’yi ilk kez aştı. İstihdamın yüzde 75’ini sağlayan KOBİ’lerin payı yüzde 7,5 oldu.
Memlekette çarşı pazarda fiyatlar ulaşılmaz hale geldi. Daha yılın ilk ayında asgari ücret açlık sınırına dayandı. Varlık Fonu’nun 1 milyar dolar kredi aradığı haberleri ayyuka çıktı. IMF tartışmaları başladı; ama tüm bunların ötesinde akılla alay eden açıklamalar olunca yazmadan edemiyorsunuz.
Hatırlanacağı üzere daha geçen gün çözüm diye seracılığı destekleyen tarım paketini Bakan Albayrak açıkladı. Tarlada üretim yapılamaz hale gelmiş, ama normal tarıma ilave yapılması gereken seracılığa destek vererek fiyat düşüreceklerini sanıyorlar. Hadi gel de yazma...
Son açıklama da Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’dan geldi. Öncelikle Pekcan’ın esnafın olduğu bir toplantıda konuştuğunu ve kimsenin gıkını çıkarmadan söylediklerini dinlediğini ve gerçek problemin de bu olduğunu belirtmek isterim.
Bakan Pekcan, esnafın gözünün içine baka baka yüzde 4-5 faizle esnafın kredi kullanabildiğini anlattı. Böyle bir kredi alabilen varsa, ne olur çıksın ortaya... Çünkü piyasalarda dolaştığınızda esnafın yıllardır kredi bulamadığı için kredi kartı batığı haline geldiğini biliyoruz.
Ticaret Bakanı hangi ülkede yaşıyor? Esnafa AVM’lerde yer alma olanağı sunduklarından bahsediyor. Acaba kaç esnaf gidip de AVM maliyetlerini üstlenerek orada dükkan açtı? Dilin kemiği yok.
Daha da yetinmedi ve çılgın projesini açıkladı. Esnaf ve Sanatkara Yönelik Pazarlama ve Markalaşma Projesi’nden bahsetti. İç piyasada, mahalledeki teyzeye açık hesap olmadan mal satamayan esnaf, e-ticaret yoluyla dünyaya açılacakmış.
Muhtemelen Bakan KOBİ’lerle, esnafı karıştırdı. KOBİ’lerin bu metodu kullanarak daha rahat ihracat pazarlarına çıkabileceğine ben de inanıyorum. Ama mahalle esnafı bunu nasıl yapacak?
En fazla müşterilerine WhatsApp grubu kurup, siparişlerini oradan alabilir. Bundan daha teknolojik hale nasıl gelecek? Gelse de yurtdışına nasıl açılacak? Berlin’den ekmek siparişi mi alacak? Bakkal, çırağına ‘Hans’a iki ekmek bırak gel’ mi diyecek? Bırakın artık bu akıl oyunlarını; sorunlar çözüm bekliyor.
Çetin Ünsalan