Gazeteler çarpıcı manşetlerle ABD’nin ekonomik savaşı ve Çin’in misilleme girişimlerini okuyucuları ile paylaşıyor. İki ülke arasındaki karmaşık ekonomik ilişikleri incelemenin tam zamanı! ABD'li uzmanlar, ABD'nin aldığı haraca dayanan küresel ekonomideki zoraki dengeyi ve açık asimetriyi, "karşılıklı bağımlılık!" olarak ustaca gizliyor. FED’in sınırsız para basma yetkisi, petro dolar, ülkelere dayatılan dolar üzerinden ticaret hiçbir değerlendirmede yok!
MAL SAT, KÂĞIT AL!
Tarihçi Niall Ferguson ve iktisatçı Moritz Schularich, ABD ve Çin'i aynı kelimenin içine sokarak son derece yaratıcı yeni bir tanımlamayla ortaya çıktı: "Çimerika (Chimerica)”. Ünlü ikili burada iki ülke arasındaki karşılıklı bağımlılık veya simbiyotik (birlikte yaşam) ilişkiye vurgu yapıyor… Karşılıklı ilişkileri özetle şu şekilde açıklıyorlar: ABD'li bir işçi Çinli bir işçiden fazla kazanıyor. Çin, ABD'ye yönelik ihracatının devam etmesi için bu ülkeye mal akışına devam ediyor. ABD aldığı mallara karşılık genellikle Çin'e ABD devlet tahvili ya da hazine bonosu, diğer bir ifadeyle kâğıt parçaları veriyor. Çin ayrıca bilinçli olarak parasının değerini düşürerek ABD için mallarını daha da ucuz bir hale getiriyor.
BOŞANMADA İKİ TARAF DA KAYBEDİYOR…
İlişkiler çarpık bir evliliğe benzetiliyor: Eşlerden birisi (Çin) aşırı tasarruf yaparken, diğeri (ABD) har vurup harman savuruyor. Ama yine de karşılıklı bağımlılık nedeniyle evliliğin boşanmayla sonuçlanmasının yıkıcı sonuçları analiz ediliyor: Çin'in ABD doları satın almayı bırakması durumunda ABD para birimi çöker. Fakat bu durumda Çin'in elindeki ABD devlet tahvilleri, hazine bonoları ve ABD doları cinsinden mevduat hiçbir anlam ifade etmez. ABD'nin Çin mallarını boykot etmesi durumunda Çin ekonomik kayıplara uğrar. Öte yandan Çin'den gelen ucuz mallar ve kredilerin kesilmesi durumunda ABD'de yaşam standartı ciddi şekilde düşer. En tehlikeli durum Çin'in ABD dolarından vazgeçmesi! Böyle bir gelişme ABD ekonomisini felç eder. ABD ile Çin arasındaki ekonomik ilişkilerin DNA çift sarmalı gibi iç içe girdiği vurgulanıyor. İki tarafın da birbirinden vazgeçemeyeceği bir dengenin oluştuğu ifade ediliyor.
GERİ GİDİŞ DURUR MU?
Batı sistemi yaratıcılığı ve saygınlığını kaybetti. Avrasya güçleri ve özellikle Çin'in etki alanı genişledikçe, AB-D rol model olarak çekici olmaktan çıktı. 20 trilyon borcu olan ABD’yi kim örnek alır? ABD devletine yön veren jeopolitik uzmanı Zbigniew Brzezinski, ABD önderliğindeki Batı'nın geriye gidiş hızını durdurmak için "Daha Büyük Batı" inşa edilmesini tavsiye etmişti. Bu inşa hem Batı ülkelerinin daha yoğun bir entegrasyonunu kapsıyor hem de Rusya'yı içine almak istiyordu. Ama gelişmeler hiç de bu istikamette değil. Rusya ile düşmanlık tırmanırken, AB ile mesafe açılıyor.
GÜNCEL DURUM
Bu karmaşık ilişkileri ve karşılıklı dengeleri bilmeyen acemi Trump ve ekibi, yeni bir düzen önermeden, bu kararsız dengenin köküne dinamit koyuyor. Dinamit patlarsa, ilk ciddi darbeyi Amerikan halkı alacak. Yaşam standartı ciddi oranda düşecek. Ayrıca bu yola bir kez girilirse, geriye dönüş yok! Çünkü dünyanın en büyük iki ekonomisinin kavgasının küresel yansımaları olması kaçınılmazdır. ABD’nin, kendi doğal müttefikleri de dâhil neredeyse dünyanın tamamına karşı açtığı ekonomik savaş, farklı kulvarlarda olan ülkeleri bile ABD karşıtlığında buluşturacaktır. Bu süreç dünya çapında dolara karşı bir cephe oluşturur. Bu krizin ikinci kurbanı Amerikan doları olur. Bu ise ABD’yi sıradan bir devlet yapar. Yaşam standartı düşen Amerikan halkı, İsrail ile ilişkiler başta olmak üzere Amerikan sistemini sorgulamaya başlar. ABD derin devleti sarsılır.
TRUMP AZLEDİLİR Mİ?
ABD bu gelişmelerin seyrini ya bir dünya savaşını göze alarak ya da bütün suçu Trump ve yakınındaki kişilerin üstüne atarak değiştirebilir. Çünkü ABD, kibirli yöneticileri nedeniyle hiçbir koşulda denetleyemeyeceği, yön veremeyeceği bir krizin içine girdi. Çıkış yolu arıyor. Tam da bu sırada Trump’ın azledilmesi sürecinin başlatılması gerçekten özel bir ilgiyi hak ediyor. Trump ya gönderilecek ya da tam kontrole alınacak! Çok kutuplu dünya gerçeği ile artık herkes yüzleşmek zorunda!
Amiral Soner Polat
ulusal.com.tr