Dünya ekonomisinde ılık suda haşlanan kurbağa projesi yürütülüyor. FED Başkanı Yellen’ın Temsilciler Meclisi’ndeki konuşması da, Bej Kitap’taki vurgular da güvercin tadında dünyaya sunuluyor.
Aslında büyüme mutlaka gelecekmiş; her şey yolundaymış; dünya ekonomisi de Amerikan ekonomisi de toparlanma yolunda emin adımlarla gidiyormuş; bla, bla, bla.. Dikkatinizi çekerim kumarhane ekonomisinin hızla sonunun yaklaştığı, varlık balonları tehlikesinin kapıya dayandığı bir süreçte, hepsi finans merkezli değerlendirmeler.
Yurtiçinde ve yurtdışında ekonomi kanallarına uzmanlar çıkarılıyor ve her şeyin yolunda gittiği anlatılıyor. Ne hikmetse bu çıkan uzmanların bir çoğu da danışmanlık yapan ya da portföy yöneten kişilerden oluşuyor.
Bizdeki tayfaya gelince sektör temsilcileri zaten Beştepe’yi kızdırmamak için, hele ki şu ‘bakın ne güzel işler başardık’ tadında reklamları izlediğimiz şu süreçte yağlı ballı konuşmalar yapıyorlar. Oysa bir çoğunun özel sohbetlerde bize ‘yandık bittik’ dediklerini biliyoruz. Ama ekrana çıkınca korku dağları hakim oluyor.
Aslında bu halleriyle hem ekonomiyi, hem sektörlerini, hem de iktidarı manipüle ediyorlar. Fakat yalan tiyatrosu herkesin işine geldiği için gerek bizde, gerekse dünyada kimse gerçeklere bakmıyor. Çünkü gerçek aynı zamanda kumarhane ekonomisine esir olmuş dünyanın karabasanı.
Oysa aynı açıklamaların dip notlarını baktığınızda sessiz bir çığlık gibi gerçeklerin de dile getirildiğini görüyorsunuz. Mesela FED Başkanı’nın faiz yükseltmeye devam edeceği ya da bilançosunu küçültmeye gideceği, sanki çok önemsizmiş gibi sunuluyor. Satır aralarında...
Avrupa Merkez Bankası’nın parasal genişlemeyi sonlandırma aşamasına geldiğini kaç kişinin yorumladığını duydunuz? Çünkü bu öyle bir fiyasko ki, ABD’nin önce parayı geri çağırması, ardından faiz yükseltme politikasına geçmesi ve son olarak bilanço daraltma aşamasıyla geldiği sürecin, finansçılar açısından panzehiriydi.
ABD olmazsa, AB para sürecekti. Böylece saadet zinciri titan devam edecekti. Şüphesiz işin profesyonelleri de, hesapsızca gerçeği arayanlar da bunun böyle olmayacağını biliyordu. Fakat risk satacak adam lazımdı. Nitekim bu ortam çaresizlik içinde kıvranan siyasetçilerin de sarıldığı bir ip haline gelince, 2 binli yılların korosu, yine farklı nedenlerle işbirliği yapar hale geldiler.
Gerçek şu ki IMF Başkanı’nın tarih vermeden söylediği gibi dünya çapında bir kriz yaklaşıyor. Merkez Bankaları hızla etkisizleşirken, petrol fiyatları üzerinden tetiklenen resesyon, aşırı talebi kredilendirecek mekanizmanın çökmesi, arz fazlası gibi nedenlerle bu uzak değil.
Daha acısını ABD’den Rusya’ya, Çin’den Almanya’ya kadar herkes üretim ve pazar gücünü elinde tutmak için hamleler yaparken, 2 binlerde sıcak para ile uyuşturulanlar, yine ayakta uyumaya ve önlem almamaya devam ediyor. Riskinizi azaltın. Çünkü Ekonomist Uğur Civelek’in tabiriyle ‘kış kapıda.’
Çetin Ünsalan