Cari açığa şaşı bakış

Çetin Ünsalan Yazar ulusalkanaliletisim@gmail.com

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek Antalya’da bir panelde konuştu ve öyle bir söz söyledi ki ‘eyvah eyvah’ dedirtti. Şimşek Türkiye’nin ilk defa çok yüksek bir cari açık problemini krize dönüştürmeden çözdüğünü söyledi. Şimdi bunu neresinden tutacaksınız?

Birincisi Türkiye kendi hükümetleri dışında, Cumhuriyet tarihi boyunca hiçbir zaman böylesine kronik, tehlikeli ve yüksek cari açıkla karşı karşıya kalmadı. İkincisi cari açık yüksek iken ekonomik büyümenin bir gereği ve kaçınılmaz olup, rakamsal bazda düşüşe geçince nasıl bir başarı haline geliyor?

Üçüncüsü cari açık problemi çözülmedi ki… Sadece rakamsal bir düşüş yaşanıyor ve bu da ne yazık ki ihracatın ve ona bağlı ithalatın ivme kaybetmesinden kaynaklanıyor. Yani iki gün sonra yine reel ihracat yapabilecek pazarlar bulsak ve mal satmaya kalksak cari açık patlayacak.

Fakat hokus pokus tadında ekonomi yönetmenin ve göz boyamanın dışında bir şeyden anlamayanlar, yapısal hiçbir problemi çözmeden bunu halka yutturmaya kalkıyorlar. Daha acısı bu ülkenin Maliye Bakanı, en kronik sorunlarımızdan birine şaşı bakıyor.

Bu ülkede katma değerli üretim yapılamazsa, enerjiye salt ithalat ya da üretim olarak yaklaşılırsa, yani verimlilik konuşulmazsa, milli tasarruflarla milli finansman yaratılamazsa, toplam ihracat rakamının hammadde ithalatının sadece yüzde 77’sini karşıladığı gerçeği değiştirilemezse, kur baskısıyla ihracatçı dövülmekten vazgeçilmezse, ne olursa olsun büyüme hastalığından vazgeçilip, kalkınma esaslı bir büyüme hedeflenmezse cari açık sorunu falan çözülmez.

Bakın Maliye Bakanı Şimşek… Başbakan geçen gün doğru bir şey yaptı. Yerli ilaçtan bahsetti ve bu konuda da gerekli bakanlıklar ile kurumların çalışma yapması talimatı verdiği medyaya yansıdı.

Bu noktada Gümrük Birliği anlaşmasıyla engellenen jenerik ilaç problemi, ar-ge’ye kaynak aktarmayan bir zihniyet, dünya ilaç lobisinin de aralarında bulunduğu lobiler tarafından finanse edilen bir ekonomi ve siyaset yapısı ayrıca tartışılabilir. Başbakan’a bu detaylar verildi mi bilmiyorum.

Fakat bakış açısı da, çalışılması için talimat verilen konu da son derece doğrudur. Bakan Şimşek bu işe ne der meçhul. Çünkü 2007 senesinde New York’ta bir konuşmasında ‘Türkiye’de küreselcilerle ulusalcıların savaşının yaşandığını belirtip, kendisinin de küreselci olduğunun altını çizmişti.” Şimdi Başbakan’ın yaptığı milli ilaç işi ulusalcı bir yaklaşım... Ne diyecek açıkçası merak ediyorum.

Yani ulusal bir tavır sergilendi. Ne olacak şimdi? Elbette göstermelik değilse… Zira Başbakan bunu söyleyerek bir adım attı. Yandaş basın bunu iki gün şakşaklayıp, Başbakan bir daha zikredene kadar unutur. Ama unutmayıp, takip edenler çıkar. Yani iş söylemekle bitmiyor. Doğru yolda giderse de, tebrik edilir.

Fakat dönersek başa Maliye Bakanı Şimşek, aç kulaklarını da iyi dinle. Beni değil, Başbakan’ını... Cari açık, bu tür yapısal dönüşümler gerçekleşmeden sorun olmaktan çıkmaz. Ya dinle ve öğren ya da bilmiyorsan sus.

Çetin Ünsalan

ulusalkanal.com.tr

Tüm yazılarını göster