Psikolojik harekat

Soner Polat Yazar ulusalkanaliletisim@gmail.com

Son altı aydır hep aynı nakarat: “Efendim, ABD bize kötülük ediyor. Bu tamam da Rusya etmiyor mu? İşte size Rus komutan ile YPG’li teröristin fotoğrafı! Ya İran, arkamızdan ne dolaplar çeviriyor... Güneyimizde nüfuz alanları yaratıyor. Türkiye’nin dostu yoktur; her ülkenin çıkarları vardır. ABD’yi, Rusya’yı, İran’ı bırakacaksın; kendi çıkarlarına bakacaksın!” Bu söylemler holding gazete ve televizyonlarında bıkmadan usanmadan tekrar ediliyor. Çok bilen, çok izlenen sunucular bunları ballandıra ballandıra, kasıla kasıla anlatıyorlar...

AŞAĞIDA EŞİTLEMEK

Hedef çok açık! Türkiye’nin bütün stratejik çıkar alanlarına saldıran ABD ile Rusya ve İran’ı eşitlemek! Yani aşikâr rezillikleri nedeniyle yukarıya çıkaramadıkları ABD’yi, aşağıda, kuyunun içinde muhtemel dostlarla buluşturmak! Böylece hepsini birlikte batırmak! Sıradan insanlar için sıradan bir psikolojik harekât yöntemi! Plan başkasının! Bilerek ya da bilmeyerek sahaya sürülenler, maalesef basının ünlü yıldızları!

Peki, bunun amacı ne? Türkiye’yi asıl tehdit olan ABD karşısında yalnız bırakmak! Türkiye’yi muhtemel müttefiklerinden daha işin başında koparmak! Böylece sürekli olarak müttefikleri ile hareket eden ABD’nin hedeflerine kolaylıkla ulaşmasını sağlamak! Diğer bir ifade ile en kötü durumda bile suların ABD istikametinde akacağı kanallar inşa etmek!

Jeopolitik ve strateji ilminin temel dinamikleri ve sırları ülkemizde pek bilinmediğinden Türkiye için böyle planlar yapılması çocuk oyuncağı! Şimdi dünyanın en güçlü ülkesi olan ABD’nin Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın, “The New York Times” gazetesi için yaptığı 2017 değerlendirmesinden sadece bir cümleye hep birlikte göz atalım: “Strateji, ittifakları yeniden kurmayı öngörüyor.” Demek ki dünyanın en güçlü ülkesi bile hedefleri için ittifaklar kurma ihtiyacı hissediyor. Ama bizim Washington portakallarına göre Türk’ün Türk’ten başka dostu olmamalı! Ama jeopolitik yasalar, uluslararası bir ittifaka, ancak başka bir uluslararası güçle karşı konulabileceğini öngörüyor...

Bu çevrelerin büyük bir bölümü Türkiye’nin sınır ötesi harekâtına karşı çıkıyor... Gerekçeleri ise Suriye batağında ne işimiz var! İlk bakışta çok masumane görülüyor! Ama böyle bir hareketsizliğin kaçınılmaz sonucu ise sınırlarımızın hemen ötesinde ABD destekli bir terör devletinin kurulması!

HÜKÜMET YANLISI BASIN

Diğer taraftan, bir de evlere şenlik yandaş basın var! Ciddi yazarları tenzih ederim ama genellikle kalemlerinin pusulası Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iki dudağının arası! Mesela, Cumhurbaşkanı Erdoğan bir yerde İran aleyhinde mi konuştu? Tutabilene aşk olsun! İran bütün musibetlerin baş aktörü oluyor! Şiiliği mi yaymıyorlar, PKK’ya mı destek vermiyorlar, vur Allah vur! Bir devlet büyüğü mü İran’a mı gidecek? İran güzellemeleri başlıyor, dostluktan, bölgesel işbirliğinden dem vuruyorlar... AKP yöneticileri “Esed” dedi mi hep birlikte Esad’ı “Esed” yapıyorlar... Yarın Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başkan Esad ile el sıkışırsa, Esad’a methiye düzmek için büyük bir yarış içine girişecekler! Bu konuda elle tutulur, analitik bir analize rastlayamadım. Bu yazarların Çin ve Rusya hakkında geçmişte yazdıklarını okuyunca, insan hayretler içine kalıyor. Bu körü körüne yandaşlık, ne yazık ki bu kesimdeki entelektüel birikimin ortaya çıkmasını engelliyor.

TÜRKİYE’NİN AÇMAZI

İç dinamikler tabii ki önemlidir ama Türkiye’nin geleceğini daha çok dış dinamikler belirleyecektir. Bu nedenle hem Türkiye’nin çevresinde hem de küresel düzeyde gelişen olayların doğru ve dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi gerekir. Türkiye bir ateş çemberi ile çevrelenmiştir. Suriye kuzeyinde ABD, bazı çevrelerin “Yeni Suriye Ordusu”, bazı çevrelerin “Kuzey Suriye Ordusu” adını verdiği 100 bin kişilik ordu kurmaktadır. 2018 yılı için bu ordu için 400 milyon dolarlık bir kaynak ayrılmıştır. Adı ne olursa olsun bu bir PKK ordusudur. IŞİD bittiğine göre, bu ordunun asıl hedefi Türkiye’dir. ABD kaynaklı bu tehdit ancak jeopolitik vizyon ve doğru bir stratejik denklem ile püskürtülebilir. Ne yazık ki Vatan Partisi dışında herkes hayal âleminde! Hayaller güzel olmasına güzeldir de hayatta karşımıza hep gerçek olaylar çıkar!

Amiral Soner Polat

ulusal.com.tr

Tüm yazılarını göster