CHP'yi kim ve niçin eleştiriyor; Eleştiriler haklı mı, haksız mı?

Soner Polat Yazar ulusalkanaliletisim@gmail.com

CHP’ye kalbi ile mühürlenmiş bu topraklara bağlı yurtsever kesimler partilerinin eleştirilmesine tahammül edemiyorlar. Bir vesile ile sohbet etme fırsatını bulduğum CHP’nin önemli milletvekillerinden birisi de partisine haksızlık yapıldığından yakındı! Sayın Vekil, “Parti’nin dönüştürülemeyeceğini, Kurultay tarafından onaylanan Parti Programı’nın esas olduğunu ve Genel Başkanı bile bağladığını” ifade etti.

Aydınlık gazetesinde okuduğum bir makalede de benzer düşüncelerin gündeme getirildiğini gördüm.

Şimdi isterseniz, bu dürüst ve ilkeli CHP’lilerin görüş ve düşüncelerini, benim bizzatihikendilerine de naklettiğim naçizane değerlendirmelerimle birlikte irdelemeye çalışalım:

Görüş: CHP kitle partisidir. Her yöne açılması doğaldır. Bakın AKP, CHP’nin ağır topu Ertuğrul Günay’ı bakan bile yaptı; Hasan Cemal gibi liberalleri baş tacı etti!

Değerlendirme: Bu görüş bir ölçüye kadar doğru ve isabetli olabilir. Ama AKP, hiçbir koşulda siyasi İslam çizgisinden taviz vermedi. Bu kişileri sadece doğal rakiplerinden oy toplamak için vitrin olarak kullandı. İdeolojik tartışmaların içine sokmadı. Miatları dolunca kapının önüne koydu! Ancak CHP, kendi doğal mecrasının uzağında olan Sezgin Tanrıkulu, Mehmet Bekâroğlu, Rıza Türmen gibi vekilleri Parti’nin akil adamları yaptığı gibi, bu kişilerin fikirlerini Program’ın üstüne koydu! Parti bu yeni fikir ve düşünceler çevresinde şekillendi. Genel Başkan adına radikal açıklamalar yapacak kadar onlara yetki verildi. (Hatırlayalım, hem de canlı yayında “Genel Başkan’ın verdiği yetki ile CHP’nin Dersim konusunda özür dilediğini açıklıyorum!” diyen bile oldu!) Buna mukabil, Parti’nin, o çok sevdiğiniz Programı’na sadık vekilleri yaka paça Parti’den atıldı. Kurucu ideolojinin yeniden yorumlanarak güncelleştirildiği öne sürüldü. Hangi açıdan bakarsak bakalım, Program marjinal bir konuma getirildi.

Görüş:CHP, ABD ve AB’nin yörüngesine girmek ve emperyalistlerin kuyruğuna takılmakla suçlanamaz! Medeni dünya ile uygar ilişkiler içinde olmak niçin bir karalama vesilesi olsun!

Değerlendirme: CHP, şimdiye dek hangi konuda ABD ve AB’nin karşı çıkacağı bir politika üretti? Hangi ulusal konuda (Kıbrıs, Ege, Kuzey Irak vb.) net bir tavır takındı? ABD ve AB’ye heyetler gönderilmedi mi? ABD’de, HDP logosu ve ABD bayrağı gölgesinde sözde Kürt sorunu ile ilgili açıklama yapan vekil, heyetinizin başkanı değil miydi? O ortamda niçin altı oklu parti ambleminiz yoktu!

Görüş:CHP asla Cemaat ile işbirliği yapmaz! AKP’nin yapmış olduğu uygunsuz eylemlerin peşine düşen kamu görevlilerini savunmak, niçin bu şekilde yansıtılıyor?

Değerlendirme: CHP, acaba Hizmet hareketini yapmış olduğu eylemler nedeniyle kınayan bir bildiri yayımlamış mıdır? “Darbeciler yargılansın!” diyen Genel Başkanınız, “sahtekârlıkları tescillenen şahısları” niçin koruma ve kollama ihtiyacı duymaktadır? Bu konuda samimi iseniz, niçin Cemaat ile ilgili düşüncelerinizi basınla paylaşmıyorsunuz? Bu konuyu özel toplantılarda gündeme getirmek hiçbir anlam ifade etmez!

Görüş: CHP’ye paraşütle konmuş yönetici ve milletvekillerinin partiyi dönüştürme çabaları yanlıştır. Mevcut yönetimin bazı hataları da eleştirilmelidir. Ama yapılan toptancı ve abartılı eleştiriler de o denli yanlıştır!CHP, hâlâ Atatürk ilke ve devrimlerini candan savunmaktadır. Ayrıca bunlarla uyumlu olan sosyal demokrat ve demokratik sol politikaları da CHP benimsemiştir?

Değerlendirme: Paraşütle konmuş olanlar arasında kaset operasyonu ile gelen Genel Başkanınız da yer almakta mıdır? Bizlerin gördüğü, paraşütle gelenlerin partinin temel direkleri olduğudur. Duyu organlarımızla algılayamasak da, görmek istemesek de gerçekler oldukları yerde dururlar. Parti dönüşmüştür. Atatürk ilkelerine yeni yorumlar getirilmiştir. Rıza Türmen’in Hürriyet’ten Ahmet Hakan ile yaptığı mülakatı lütfen dikkatle inceleyiniz. Genel Başkan’ın onayı olmadan hiçbir vekil bu tür demeçler veremez! Bu mülakatın içinde meşhur Program’ınız yoktur!Atatürk’ün zamanında da sosyal demokrasi ve demokratik sol vardı! Atatürk bunlara itibar etmedi ama bu apayrı bir tartışma konusu… Gerçi sisteme CHP içinden sosyal demokrat ya da demokratik sol bir karşı çıkış da görmedik!

Sevgili CHP’li Dostlar;

Lütfen kafalarınız fezada ama ayaklarınız yerde olsun! İçinde bulunduğumuz koşulları iyi değerlendirelim. Anayasa’nın bile en tepedekiler tarafından tepelendiği bir ülkede, sizin Program’ınızı kim takar, kim takıyor, kim taktı? Sarıgül’ü, İhsanoğlu’nu seçerken, Dersim kavgasına girerken, “ben risk aldım!” derken size mi sordular yoksa Program’a mı baktılar? Ülkede kurallar, programlar değil, güç ve ayak oyunları konuşuyor. Siz Program’ı okurken, ayaklarınızın altındaki halıyı çekiyorlar! Tüm bunları görmemiş olamazsınız!

Ya “biz ikbal peşindeyiz!” deyin, ya da Programiçin kıyasıya kavga verin ama lütfen gözümüzün önündeki çıplak gerçekleri dile getirenleri suçlamayın. Hodri meydan!

Amiral Soner Polat

ulusalkanal.com.tr

Tüm yazılarını göster