Merkez Bankası, gerçekleri zorlayarak, iddia edildiğinin aksine hiçbir rasyonel karşılığı olmadan çekirdek enflasyonu baz alıp, çılgınca bir hareket yaptı. Faizlerde yüzde 1’lik bir düşüş gerçekleştirdi.
Şu an resmi enflasyonun bile altında kalan, eksi faiz veren bir ülke konumuna resmen geçtik. Ayrıca manşet yerine, çekirdek enflasyonu baz almasının hiçbir mantıklı karşılığı olmadığı da açık. Bir maliyeti yok sayarak enflasyon hesaplayamazsınız.
Bu ancak kendini kandırmak olur. Kendini diyorum, çünkü başkaca birini kandırmak mümkün değil. FED’in parasal sıkılaşmayı varlık alımlarını azaltarak başlattığı, 2022 yılı için faiz artışı konuştuğu bir ortamda, bu faiz düşüşü hamlesinin sonuçları ne olur?
Gıda ve enerji fiyatlarını yok sayarak hesaplanan çekirdek enflasyondan sözde kazandığınızı, doların enflasyon üzerindeki maliyet baskısıyla geri vereceksiniz. Bu durum enflasyon rakamını daha da yukarı taşıdığından kısa süre içinde de belki daha radikal bir faiz arttırışına gitmek zorunda kalacaksınız.
Yani enflasyon maliyetinin üzerine şimdi bir de ekstra dolar maliyeti bindirdiler. Sonuçta ortaya çıkacak olan faturayı nasılsa halk ödüyor. Ama bir süre daha bu çekirdek enflasyon tutkularını sürdürecekler. Belki yıl sonunda asgari ücret miktarı belirlendikten sonra güçleri yeterse bu hamleyi yaparlar.
Şimdi kağıt üzerinde durum bu. Peki gerçekte ne olacak? Yani Merkez Bankası enflasyon rakamını kendine uydurarak sorunu aşabilecek mi? Aksine piyasa Merkez Bankası’nın ortaya koyduğu faizle dönmeyecek.
Göreceksiniz bir kaç yandaş müteahhit dışında hiçbir reel sektör mensubu bu faizler üzerinden kredi kullanamayacak. Üstüne risk algısı çoğaldığı ve dolar riskinin öngörülemez noktaya geldiğini düşünürsek, kredi maliyetleri daha da pahalı ve yüksek faizden oluşacak.
Yani ülkede zaten var olan çift enflasyon rakamı ve çift faiz makasları daha da açılacak. Böylesi bir tablo içerisinde en büyük kayıp ise Merkez’in itibarında ortaya çıkacak. Ne beklenti anketleri, ne öngörüleri dikkate alınmayacak.
Zaten tartışmalı ve şüpheli bir itibar üzerinde pamuk ipliğinde yürüyen ekonomi yönetimi, hayal dünyasıyla gerçeklerin makası açıldıkça daha da zedelenecek. Bu da ekonomide zannedildiği gibi bir üretim hamlesini değil, güvensizlik ortamını besleyecek.
Bugün yine açıklandı. Swap hariç Merkez Bankası’nın net rezervi eksi 40 milyar dolar. Bu ortamda çıkışa geçecek bir doları tutabilmeniz güçleşiyor. Sadeve rezerv eksikliğinden değil, ilgili kurumun söylem itibarının zedelenmesinden dolayı da açmaz başlıyor.
Şimdilik bu hamleyle Merkez Bankası’nda yeni bir başkan değişiminin önüne geçildi. Fakat o iş de zaten çoktan ciddiyetini yitirdi. Dört başkanı değiştirdikten sonra beşinciyi de değiştirseniz çok şey farketmez. Ama kurumun itibarını tekrar kaybederseniz, çok daha büyük olumsuzluklar ortaya çıkar. Hayırlı olsun…
[email protected]