Asya çağını açan devrimler

Soner Polat Yazar ulusalkanaliletisim@gmail.com

Kaynak Yayınları her zaman olduğu gibi bu kez de değerli bir eseri okuyucuları ile buluşturmuş: “Asya Çağını Açan Devrimler 1905-1911” Prof. Dr. H. Zafer Kars ve Emrah Maraşo’nun birlikte hazırladıkları bu eser Sayın Doğu Perinçek’in sunuş yazısıyla başlıyor. Dünyanın ağırlık merkezinin emin adımlarla Asya’ya kaydığı bir dönemde yayımlanan bu kitap özel bir ilgiyi hak ediyor. Çünkü günümüzde yaşanan büyük değişim ve dönüşümün ipuçlarını bu önemli eserde bulabiliyoruz. Ayrıca kitap yepyeni bilgiler ve özgün bakış açısı ile entelektüel bir boşluğu da kapatıyor.

CUMHURİYET İLE SOVYET DEVRİMİNİN BİLEŞKESİ

Kitap, 1905 Rus Devrimi, 1906 İran Devrimi, 1908 Türk Devrimi, 1911 Çin Devrimi ile 1911-1912 Moğolistan Bağımsızlık Savaşı’nı sade, açık ve anlaşılır bir üslupla naklediyor. Cengiz Han’ın ülkesi olan Moğolistan’ın pek de bilinmeyen kader savaşı oldukça ilginç ve dikkat çekici: Çin’den bağımsız olmak için Çarlık Rusya’sından destek arayışı, Rusya’nın ikircikli tutumu, Rusya karışınca Beyaz Ordu’nun ülkeye davet edilişi, Beyaz Ordu vahşeti, daha sonra Sovyet Rusya ile köklü ilişkiler ve Çin’e karşı bağımsızlığın kazanılması! Moğolistan kitapta şöyle tarif ediliyor: “Çin’deki 1911 Cumhuriyeti ile Rusya’daki Sovyet devrimlerinin bileşkesi!”

RUSYA’DA MUTLAKIYETE SON!

Rusya’da Çar’ın mutlak egemenliğine son veren eylemler silsilesi, arka plan da ihmal edilmeden çarpıcı şekilde aktarılıyor.St. Petersburg’daki ünlü “Kanlı Pazar” olayı şöyle betimleniyor: “9 Ocak Pazar günü aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 100 bine yakın işçi toplanır, ellerinde Çar’ın resimleri ve ikonalar taşıyıp ilahiler söyleyerek kışlık saraya yürür. Askerler ateş açar, 40 kişi ölür. Resmi rakamlara göre 130, resmi olmayan kaynaklara göre 4600 kişi ölür.”

Bütün nehirler nasıl denize akıyorsa, Rusya’daki devrimci mücadelede tarihi bir sonuç doğurdu: Çar, 17 Ekim 1905’te siyasi reform vaat eden manifestoyu imzaladı. Seçimle belirlenecek devlet Duması’nın onaylamadığı yasalar yürürlüğe girmeyecekti. Gelinen aşama Çar’ın mutlak ve kişisel iktidarına son veriyordu. Lenin, manifestoyu “devrim için büyük bir zafer” olarak niteledi.

PAZARINA HÂKİM OLAMAZSAN…

İran’da devrim süreci nakış işler gibi birbirini tamamlayan olaylarla anlatılıyor. Anlıyoruz ki Şah’ın ülkeyi ekonomik olarak İngiltere ve Rusya’nın açık sömürü alanına çevirmesi, İran’daki toplumsal olayları tetikleyen en önemli faktör olmuş. Kitaptan aktaralım: “Şah, 1890’da tütünün üretim, satış ve ihraç tekelini bir İngiliz sömürge memuruna sattı. Toprak sahipleri, tütün üreticileri, tüccarlar, bu alana yatırım yapan ulema, milliyetçi ve reformcu aydınlar bu imtiyaza karşı çıktı. Tahran’da kepenkler indirildi. 4 bin gösterici sarayı kuşattı. Nargileler kırıldı. Çok miktarda tütün meydanlarda yakıldı. Din adamları tütün kullanımını haram ilan etti. Ülkede tütün ticareti durdu. Tütün boykotu, halkın sömürgeciliğe karşı gücünün farkına varmasına neden oldu.”

Olaylar tırmandı ve halkın direnci Şah’ın mutlakıyet yönetimine son verdi. 13 Temmuz 1906 günü İngiliz elçiliği önündeki gösteriler 50 kişi ile başladı. Kısa süre içinde 14 bine ulaştı. Eylemciler 23 Temmuz günü taleplerini İngiliz elçisi aracılığı ile Şah’a iletti: “Meşrutiyetin ilanı ve Meclis’in açılması!” Şah, Meclis’in açılmasını ve anayasa hazırlanmasını kabul eden bir ferman yayımladı. Meclis 7 Ekim 1906’da toplandı. Osmanlı ve Belçika anayasaları örnek alınarak hazırlanan ilk anayasa Şah tarafından 30 Aralık 1906’da onaylandı.

YENİLDİĞİNDE DEĞİL, PES ETTİĞİNDE KAYBEDERSİN!

Çin’in milli demokratik devrim süreci azmin zaferini anlatıyor. Defalarca yenilen devrimciler her mağlubiyet sonrasında adeta küllerinden yeniden doğuyor. Devrimin önderi Sun Yat-sen 29 Aralık 1911’de yapılan başkanlık seçimini kazanıyor ve Cumhuriyet’in kuruluşunu ilan ediyor. Ama bu biraz da buruk bir zafer oluyor. İmparator 12 Şubat 1912’de tahttan çekiliyor ama emperyalizmin desteklediği toprak ağaları ve kompradorlar halkın gerçekleştirdiği devrimin kazançları gasp ediyor. Yuen Şih-kay başkanlığında karşı devrimci bir diktatörlük kuruluyor. Türk Devrimi kitapta nefes kesen kesitlerle anlatılıyor. Onu da kitaptan okursunuz…

NOT: Şimdiden bütün okurlarımın Bayramı’nı candan kutlarım.

Amiral Soner Polat

ulusal.com.tr

Tüm yazılarını göster