Sayın Tahir Demirgüç duyarlı bir okurum. Zaman zaman lütfedip çok değerli görüş ve düşüncelerini benimle de paylaşır. Göndermiş olduğu aşağıdakiiletiyi son kerte ilginç ve dikkat çekici bulup, sizlerle de paylaşmak istedim:
Amiralim,
Size tanık olduğum bir olayı anlatmak istiyorum. Bir kaç gün önce evimizin yakınındaki otobüs durağının camına Kılıçdaroğlu’nun kocaman iki adet resmi yapıştırıldı. Ben de hemen yanına resmi kapatmayacak şekilde aşağıdaki yazıyı yapıştırdım. Durağın camında Vatan Partisi’nin küçük el ilanlarından da vardı. Öğleye kalmadı; yapıştırdığım yazı ile Vatan Partisi’nin ilanları sökülüp atıldı. Kılıçdaroğlu’nun resimleri ise hâlâ duruyordu!
Bu işlem üç gün boyunca devam etti. Her seferinde yapıştırdığım yazı atılıyor, Kılıçdaroğlu’nun resmi yerinde duruyordu! Yazımda CHP yöneticilerinin söylemlerinden başka hiçbir şey yoktu! Bunlarınhepsi gerçekti! Zaten yöneticiler bunları devamlı söylüyor ve tekrar ediyorlardı. CHP adayları da, inanmasa bile Meclis’e girip ikbal kazanmak için bu politika ve söylemler karşısında sessiz kalıyorlar.
Herhalde durağa yapıştırdığım yazıyı bunlar yırtmıyor!
CHP’ye oy veren veya vermeyi planlayan birileri yırtıyor!
Neden kendi partilerinin, yöneticilerinin ve politikalarının tanınmasından çekiniyorlar ki!
Aşağıda Sayın Demirgüç’ün yapıştırdığı ilanı göreceksiniz:
KILIÇDAROĞLU VE YANINDAKİLER DİYOR Kİ:
Ben, AKP’ye baktıkça CHP’nin 40’lıyıllardaki halini görüyorum. CHP artık 1930’ların CHP’si değil! (Diyarbakır konuşması)
HDP’ye (PKK) yüklenmiyoruz. Çünkü HDP’nin (PKK) bu süreçte yıpranmasını istemiyoruz. HDP’nin (PKK) TBMM’de yer almasını isteriz, almalı da! HDP (PKK) kriterlerimiz bağlamında koalisyon alternatifimiz olabilir! (AB elçilerine)
“Büyük Felaket” Ermeni yalanı için, Obama’dan ilhamalarak
HDP’nin (PKK) barajı geçmesini istiyoruz! Genel Sekreter Gürsel Tekin
CHP-AKP koalisyonu! Sahibi CHP’li olan Yurtgazetesinin başlığı
Herhalde bu olay köklü bir sosyolojik analizi hak ediyor. Yeni CHP’nin başkan ve önemli yöneticileri parti için devrim niteliğinde yepyeni söylemlerle ortaya çıkıyorlar. Bu söylemleri tekrar tekrar her vesile ile gündeme getiriyorlar. Ama parti tabanı bu görüş ve düşüncelere sansür uyguluyor.
Her parti örgütü, başkan ve önemli parti büyüklerinin fikir ve düşüncelerini topluma yaymak için çareler arar; kaynak sorunlarını çözmeye çalışır; bunun için gece gündüz çalışır. Burada ise akla “Ordu’nun dereleri aksa yukarı aksa!” türküsü geliyor. Taban tavanın sesini kısarak ayakta kalmaya çalışıyor.
Ne diyelim; Allah gönüllerine göre versin!
Amiral Soner Polat
ulusalkanal.com.tr