Ata’nın sana hediye ettiği bayramın, Meclis’in açılışıyla bütünleştiği milli irade ile ilgili emanetten haberin var mı çocuk? Sınav aralarında kalan nefes alma vakitlerinde, dönüp bakabildin mi, büyüklerinin sana ne yaptığına?
Sınavı hayatının merkezine koyup, sonra büyüklerinin o sınavlarda kopyacılıktan beceriksizliğe bu ülkenin sokakta oynayamadığın yıllarını, hiç uğruna çaldığından haberin var mı çocuk?
Sana tasarruflu olmayı öğretirken, 10 senede bu ülkede büyüklerinin senin torunlarına bile yansıyacak kadar büyük borçlar altına girdiğinden, elde ne var ne yok satıp, senin geleceğini yediğinden haberin var mı çocuk?
Ormanlarını, suyunu, havanı üç kuruş rant elde etmek uğruna sattığından, yok ettiğinden, sokaktaki büyüklerinin gözünün dönmüşlüğünden, sana oynayacak parkları bile çok gördüğünden haberin var mı çocuk? Kaldır sınavlardan başını, uyma onlara…
Okulda sana demokrasi dersi verenlerin sokakta sesini çıkaranı dövdüğünden, vatandaşlık öğretileri gölgesinde insanları kullaştırdığından, çalışma ekonomisi öğrenirken sen, insanların köle gibi değersizleştiğinden haberin var mı çocuk?
Sana Atatürk’ü anlatırken öğretmenlerin, ülkenin kurucusuna hakaret edenin ülkeyi yönettiklerinden, din ve ahlâk bilgisi verirken dini sömürü aracı, ahlâksızı baş tacı ettiğinden haberin var mı çocuk?
Öğretmenlerin sana hakkın olmayana el sürmemeyi öğütlerken, annenin babanın ‘çalıyor ama’ diyen cümlelerinden, haberin var mı çocuk? Sen şanslısın belki de… Okula gidebiliyorsun…
Sen sabahın köründe servislerle yola düşerken, akranlarının bazılarının kaçak işçi olarak çalıştırıldığından, sokaklarda yaşadığından haberin var mı çocuk? Şimdi yine bu bayram seni bir koltuğa oturtacaklar ve talimat vermeni isteyecekler.
Kalk o koltuktan çocuk; kirlenirsin… O artık sana Ata’nın bıraktığı koltuk değil. Kalk ve koş anne babana… Sor, yarının hesabını… Yok ettikleri doğanın, gözü dönmüş bir biçimde yedikleri paranın, hakaretler yağdıranlara alkış tutmanın hesabını sor çocuk…
İşte o zaman bu toprağın sırtı yere gelmez. Gelecek senin ve umut sende… Haberin var mı çocuk?
Çetin Ünsalan