Başbakan Erdoğan’ın yeni kurbanı belli oldu. Şimdi de hedef tahtasında tiyatrocular var. Uygulamaya yönelik olası bazı aksaklıkları bahane ederek, tiyatrolar üzerinden operasyona girişti. Onlar kimmiş ki, halka hep tepeden bakmış ki, hepsini özelleştirecek, sonra da istediklerine sponsor olacakmış.
Öncelikle elinde geçici yetkisi bulunan kurumun şirket değil, devlet olduğunu birinin Başbakan’a anlatması gerekiyor. Dağıttığı paranın da cebindeki değil, bize ait ve yönetenlerin namusuna emanet edilmiş ödenekler olduğunu…
Sanat anlayışı ‘ucube’ tadında, sanatçı niteliği de Nihat Doğan seviyesinde bir iktidar zihniyetine bunları anlatmak boşa kürek sallamak mı bilmiyorum ama, en azından susmayı içime sindiremiyorum.
Belki de resme bir adım geri çekilip, daha uzaktan bakmak gerekiyor. Obama ile can ciğer kuzu sarması, Merkel ile kanka olan iktidarımızın karnesi çok da parlak değil. Her fırsatta halkın iradesinden bahsedenler kimlerle kavgalı şöyle bir bakalım
Son olarak sanatçı ile kavga ediyor. Peki öncesi? Komşularıyla gırtlak gırtlağa savaş tamtamları çalıyor. İsrail ile göstermelik çekişme içinde, ama özelleştirmelerden ihalelere gönlünden uzak tutmuyor.
Gazeteciyle kavgalı, askerle kavgalı, bürokratla kavgalı, çiftçi ile kavgalı, esnaf ile kavgalı, sanayici ile kavgalı, işçi ile kavgalı, memur ile kavgalı, sendikalarla kavgalı, meslek odalarıyla kavgalı, hukukçu ile kavgalı, gençlerle kavgalı, emeklilerle kavgalı…
İşsizle kavgalı, kredi kartı borçlusuyla kavgalı, siyasetçi ile kavgalı, sağcı ile kavgalı, solcu ile kavgalı, oğluna iş isteyen partilisiyle kavgalı, eski politika arkadaşlarıyla kavgalı, şimdi cemaatle kavgalı, futbol kulüplerinin taraftarlarıyla kavgalı, depremzede ile kavgalı…
Mahallesine sahip çıkanla kavgalı, ormanlarla kavgalı, derneklerle kavgalı, devleti kuranlarla kavgalı, gelmiş geçmiş bütün yönetimler kavgalı, bayramlarla kavgalı, eğitimciyle kavgalı, eczacıyla kavgalı, doktorla kavgalı, hastayla kavgalı…
Liste böyle uzayıp gidiyor. Ama herkesle kavgalı olan bu iktidar, her seferinde de mağdur çıkmayı beceriyor. Mağdur gözüküp, oyları topladıktan sonra da, yine herkesle kavga etmeye devam ediyor.
Bu işin sosyolojik açıklaması nedir bilemem. Meseleye psikolojik olarak yaklaşanlar ne teşhis koyar, o da uzmanların işi. Ama benim içimden bağıra bağıra Mazhar Fuat Özkan’ın şarkısını söylemek geliyor.
Sen neymişsin be abi?
- - - -