5–7 Mart 2003 tarihinde 1. Ordu Komutanı Org. Çetin Doğan’ın başkanlığında yapılan ordu semineri (Egemen Harekât Planı) Ankara kulislerinde; “Çetin Paşa İstanbul’da darbe hazırlığı yaptı” iddialarına neden oldu. İki ay sonra Harp Akademileri’nde yine bir harp oyunu yapıldı. Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök de harp oyununa katıldı ve subaylara seslendi. Çıkışta da Çetin Doğan ile baş başa özel bir görüşme yaptı.
Görüşme özeldi ancak devlet sırrı değildi. Doğan, çıkışta görüşmenin içeriğini Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman, Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur ve Harp Akademileri Komutanı İbrahim Fırtına’ya anlattı.
ARKADAŞLIĞIMIZA NOKTAYI KOYDUM
Genelkurmay Başkanı Özkök, Çetin Doğan’a darbe söylentilerini sordu. Doğan işte bu soru üzerine “daha önce gölgelenen kişisel arkadaşlığımız bu konuşma ile noktalandığını söyleyebilirim” dedi. Doğan arkadaşlıklarına nokta koyma nedeni de “benim askeri darbelere ilişkin düşüncelerimi yakından bilmesine rağmen bana bu konuda soru yöneltmiş olmasıydı” ifadesiyle açıkladı.
“SUBAYLARA GÜVEN VERMELİYDİN”
1. Ordu Komutanı Çetin Doğan, Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün darbe sorusuna şu yanıtı verdi:
“Ülkemizde yeni bir siyasi iktidar ile yeni bir dönem başladı. Bu dönemde atılan adımlardan, cesareti artan bazı çevrelerin tutum ve davranışlarından 1. Ordu mensupları, başta ben olmak üzere derin endişe ve rahatsızlık duymaktadır. Siz biraz önce Harp Akademisi öğrenci subaylarına ve öğretmenlerine hitaben bir konuşma yaptınız. Yaptığınız konuşma 1984 yılında Harp Okulu Alay Komutanı olarak öğrencilere yaptığınız konuşmanın tekrarı niteliğinde oldu. Oysa sizden beklenti, laik demokratik cumhuriyetin ve Atatürk devrimlerinin teminatı olan Türk Silahlı Kuvvetlerinin Komutanı olarak, ülkemizde meydana gelen gelişmeler karşısında gençlere güven verici düşünce ve kararlılığınızı aktarmanız gerekirdi. Size siyasilerle kavga edin, gerginlik yaratın demiyorum ama TSK’nin temel mülahazalarını açıkça ortaya koymanız gerekir. Bakın, 1960 İhtilalini yüzbaşılar, binbaşılar yaptılar. Ordunun nabzını elinizde tutmanız gerekir. TSK’nin hassas olduğu konularda yanlış yorumlara yol açmamak için gerektiğinde açıklamalarda bulunun. Şu anda İstanbul Üniversitesi türban yasağını sürdürdüğü için ağır baskı altında. Gelin sizinle laik, demokratik Cumhuriyetin ve Atatürk devrimlerinin alemdarlığını yapan Üniversitenin Rektörü Sayın Kemal Alemdaroğlu’na birlikte ziyarete gidelim.”
Özkök’ün yanıtıysa kısa oldu: “Ben konuşursam borsa düşer, sen konuşuyorsun ya, o yeter.”
O AKP’DEN DAHA ATLANTİKÇİDİR
Eski 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan, Eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ü 1960’tan bu yana tanıyor. Amerika’daki kurslara bile birlikte katılmışlar. 2000 yılına kadar ilişkilerine bir gölge düşmemiş ta ki Özkök Kara Kuvvetleri Komutanı görevine atanana dek.
Çetin Doğan, Özkök’ü yakından tanıyor. Bu nedenle de ABD Dışişleri Bakanlığı şifreli yazışmalarındaki; “Özkök tam bir Atlantikçi” değerlendirmelerini soruyoruz. Yanıtı Çetin Doğan’dan aktaralım:
“Sayın Özkök kendi değişiyle AKP hükümeti ile ‘şiirsel bir uyum’ içinde olması ve Başbakan ile basına yansıyan ‘hocam’ muhabbeti ile ünlenmiştir. Hükümet ne kadar Atlantikçi ve ABD ile ne kadar sıkı fıkı ise, eski Genelkurmay Başkanı’nın bir üst derecede daha Atlantikçi ve ABD’ye yakın olduğunu söyleyebilirim.”
Özkök’ün Atlantikçi olarak kaydeden Amerika, Çetin Doğan’ı da “Avrasyacı, Amerikan karşıtı” olarak fişlendi. Doğan bunun nedenini bölgede Amerika’nın çıkarlarını kabul etmemek olarak özetliyor.
Ufuk Akkaya
@ufuk_akkaya
ulusalkanal.com.tr