Almanya eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff 2010 yılında görevdeyken "İslam'da Almanya'ya aittir" demişti ve bu açıklama özelliklede aşırı sağ tarafından tepkiyle karşılanmıştı. Geçenlerde bir soruya verdiği yanıtta aynı görüşte olduğunu yineledi.
Geçen günlerde katıldığı bir etkinlikte konuşan eski Cumhurbaşkanı, "İslam'da Almanya'ya aittir, ifadesini isteyerek kullandım. O an bunun büyük bir tartışmaya yol açacağını biliyordum. Bunu da istiyordum" dedi.
Peki ne olmuştu da Sayın Wulff bu sözleri kullanmak zorunda kalmıştı bir hatırlayalım; 1945 Gera doğumlu SPD üyesi Thilo Sarrazin 2010 yılına kadar Deutsche Bundesbank (Alman Federal Cumhuriyeti Merkez Bankası) Yönetim Kurulu Üyeliğinde bulundu. Sağ görüşleri ve yabancı düşmanı söylemleri ile tanınan Sarrazin'in en yakın dostlarından biri de 'her telde oynayan' ve Sarrazin'e konferanslar düzenleyen Jürgen Elsasser'dir!
Sosyal demokrat Thilo Sarrazin'in "Almanya Kendini Yok Ediyor" ile "Düşmanca Devralma – İslam Gelişmeyi Nasıl Engelliyor ve Toplumu Nasıl Tehdit Ediyor" adlı iki kitabı bulunuyor. İslam dünyasına kin besleyen ve aşağılayan Sarrazin, "İslam Almanya'nın gelişmesini engelliyor" sözlerini sarf etmiş ve cılız bir kaç tepkinin dışında sessizlik yeğlenmişti. İşte o koşullarda Sayın Wulff "İslam'da Almanya'ya aittir" sözlerini kullanmıştı.
İslam ve yabancı karşıtı aşırı sağcı AFD ise Almanya'da seçmeli ders olarak okutulan "İslam din dersleri"nin iptali için yaptığı başvuru Bavyera Eyalet Anayasa mahkemesi tarafından eylül ayında reddedildi. Almanya'da yaşayan Türkler ve diğer yabancılar tarafından faşist parti olarak görülen ve tepki duyulan AFD ırkçı girişimlerini ara vermeksizin sürdürüyor. Sarrazin ve Elsasser gibilerinde sempatisini kazanan AFD yabancıların tümü tarafından istenmeyen parti olarak görülüyor.
Eski Cumhurbaşkanı Chiristian Wullf'un Almanya'ya göçün 60. yılında yaptığı konuşma bu bağlamda anlam kazanıyor ve aynı zamanda AFD gibi karanlık bir organizasyona da yanıt oluşturuyor. Bilindiği gibi 2009/2010 yılından beri "İslam Din dersi" proje olarak vardı.
SONUÇ YERİNE
Almanya'da Türk Toplumu üzerinde oynanan oyunları sağır sultan bile duydu! Bölücülüğün önünün açılması, farklı ülkelerin şeriatçı örgütlerinin liderlerinin korunması, etnik ve dini farklılıkları derinleştiren politikaların uygulamaya konulması, "Alman İslamı" projesinin yanı sıra "Alman Aleviliği"nin uygulamaya geçirilmesi için yapılan çalışmalar tehlikenin boyutlarını göstermesi açısından yeterlidir.
Almanya başta olmak üzere AB devletlerinde yaşayan ve sayıları 6 milyona yaklaşan vatandaşlarımızın ezici çoğunluğu ülkelerine bağlıdır ve o hasretle yaşamlarını sürdürmektedir.