Üç ilde 72 milyar dolarlık bomba

Çetin Ünsalan Yazar ulusalkanaliletisim@gmail.com

Türkiye ekonomisinin sokağa dair, öncelikli sorunlarının başında işsizlik, hemen ardından da borçlar geliyor. TÜİK ‘in rakamlarıyla bile her şeyin yolunda gözüktüğünü göstermenin mümkün olmadığı ülkede, önümüzdeki süreçte en çok can buradan yanacak.

Hatta birbirine bağlantılı olarak da sorunun boyutu tetiklenecek. Olaya o kadar gözlerimizi kapatmış vaziyetteyiz ki 2014 Temmuz ayında işsizlik yüzde 9,8, 2015 Haziran ayında yüzde 10,6 açıklandı. Elbette gerçek bu değil...

Fakat İŞKUR’un yaptığı açıklamada temmuz itibariyle kayıtlı işsiz sayısında bile yaşanan patlama ortaya çıkıyor. İŞKUR muhtemelen ‘bakın işe yarıyoruz’ demeye çalışırken, eteğindeki taşları da dökmüş oldu.

İŞKUR verilerine göre kayıtlı işsiz sayısı, 2014 Temmuz – 2015 Temmuz dönemi aylık bazda karşılaştırılırsa yüzde 31,9, yıllık bazda karşılaştırıldığında da yüzde 25 yükseldi. Sadece bu bile ciddi bir işsizlik patlaması olduğunu ortaya koyuyor.

Peki, bu faktör sadece kendi içinde mi sorun yaşatır? İşte vatandaşın güncel sorunu olmaktan, ülkenin makro ekonomik sorunu haline geleceğini anlatan veri de Türkiye Bankalar Birliği’nden geldi.

TBB’nin haziran ayında krediler ve tasfiye olacak alacaklar raporuna göre, ekonomiyi tarif ederken söylediğimiz üç il, başımıza ne geleceğini anlatıyor. İstanbul, Ankara, İzmir’in bireysel kredi riski 200 milyar TL’yi, yani yaklaşık 72 milyar doları buluyor. İstanbul 135 milyar TL ile başı çekiyor.

Bu üç ilin istihdam piyasası ve ekonomi içindeki payına bakarsanız, zaten çok uzun süredir alarm veren riskin boyutları hakkında da fikir edinebilirsiniz. İşsizlik resmi rakamlara yansısa da, yansımasa da artmaya devam ettiği sürece önce vatandaş, sonra da bankalar patlar.

Yani ekonomimizin temelini oluşturan 3 ilde 72 milyar dolarlık saatli bombanın üzerinde oturuyoruz. Üstelik sadece bununla da sınırlı kalmadığımız gözüküyor. Riski en hızlı artan illere göz attığınızda, işsizliğin de yoğun olduğu iller karşımıza çıkıyor.

Hangi bankacılık kurallarına göre kredi verebiliyorlar bilmiyorum ama riski en hızlı artan illeri hatırlatayım: Yüzde 87,7 ile Van, yüzde 27,8 ile Iğdır, yüzde 23,8 ile Adıyaman, yüzde 22,9 ile Hakkari… Bu illeri en azı yüzde 18’lik artışla olmak üzere sırasıyla Kars, Ağrı, Kahramanmaraş Şırnak, Elazığ ve Muş izliyor.

Türkiye’yi yönetenler borç para bulamayıp ne yapacaklarını şaşırmış vaziyette geze dursun, bu piyasa koşullarında, bu işsizlik gerçeği altında, işi olanın parasını alamadığı ve işletmelerin, fabrikaların yaşam mücadelesi verdiği ortamda işsizlik ve sorunlu kredi oranı bozularak artış gösterir.

Biz ne konuşuyorduk? Koalisyon görüşmeleri ne oldu? Merak ediyorum tartışılan ne? Bu sorunları kabul edip, çözüm arayacak formüller mi; sadece üç ilde üzerinde oturduğumuz 72 milyar dolarlık riskin kimin elinde patlayacağı mı; yoksa kimin ne hesap içinde olduğu mu?

Tüm yazılarını göster