Coşkuyla kutladığımız buruk bir bayram. Evet, sözcükler gibi kafalar da karmakarışık!
Ulus olarak bizi Ortaçağ karanlığına itmeye çalışıyorlar. Epeyi de mesafe aldılar…
Mahkemelerde bile karşı devrimin ayak seslerini duyuyoruz. Başbuğ sanık, Şemdin Sakık tanık!
Habur’da sadece milli onurumuzu değil, adalet ve hukukumuzu da teslim ettik.
Utanmadan ve yüzümüz kızarmadan hâlâ 43 yiğidimizi “casus (!)” diyerek içeride tutuyoruz!
Resepsiyonda atılan sahte ve kaçamak gülücükler, kaçak sarayın inşaatı ile ne kadar uyumlu!
İçimizi ısıtan Cumhuriyet ateşinin ne kadar da çok düşmanı varmış! Gericisi, bölücüsü, ABD/AB’cisi!
Yemin edenler nerede? Çıkın ortaya! 16 yaşındaki TGB’li genç kız kadar olamıyor musunuz?
Elini kolunu ülkesi için feda eden Gazi’ye, “Benim için mi kolunu verdin, şerefsiz!” diyorlar…
Teslim mi olacağız, emperyalizmin uşağı her kesimden şerefsizlere?
Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller, kanlarıyla, canlarıyla kurdu bu Cumhuriyeti.
Armağan ettiler bize tarihte ilk kez, ismi Türk olan bir ülkeyi.
Zafer şarkıları söyleyerek, gururla, kıvançla, göğüslerini siper ederek yendiler cehaleti.
İmar ettiler ülkenin her karış toprağını, akıl ve bilimin rehberliğinden bir adım bile sapmadan…
Lakin karşı devrimin pusuda beklediğini söyleyerek, bizleri uyarmayı da ihmal etmediler.
Emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler…
Türkoğlu Türk! Cumhuriyet bugün senden fedakârlık bekliyor, at üzerindeki ölü toprağını.
Tereddüt ediyorsan köklü ve saygın tarihinde ara içindeki ve kanındaki cevheri!
İnan ki kendine güvenirsen rüzgârın bile yeter Cumhuriyet ve Türklüğü korumaya.
Rahat ve huzur içinde dalgalansın şanlı bayrağımız Cumhuriyet Bayramlarında…
Amiral Soner Polat
ulusalkanal.com.tr