Vatan 1 Mayıs'ı bir elinde Türk Bayrağı, bir elinde Atatürk posteri ile kutluyor!

Soner Polat Yazar ulusalkanaliletisim@gmail.com

Vatan bu toprakların geçmişten gelip geleceğe uzanan tüm kutlu ve kutsal değerlerinin temsilcisidir. Vatan hareketi şunu çok iyi biliyor ki vatan yoksa işçinin ve emekçinin kutsal alın teri ve göz nurunun karşılığı da yoktur. Ülkenin birlik ve beraberliğini göz ardı eden her türlü emek hareketinin sonu acı, çile, gözyaşı ve kara zindanlardır.

Emperyalizmi, azgınlaşan ve yoldan çıkan kapitalizmin tekeller aşaması olarak görmek sanırım fazla yanlış olmayacaktır. Bu açıdan yola çıkarsak, çağımızda emperyalizmin hedefi, ulus devletlerin pazarlarını paramparça ederek, onları etnik, dini ve mezhep temelli devletçiklere dönüştürmektir. Bu durumda mal, sermaye ve hatta işgücünün dolaşımının önünde hiçbir engel kalmayacak, devletten koparılan parçacıklar, Batı ülkelerinin sömürgeye eşit düzeydeki açık pazarları olacaktır.

Böyle bir gelişme sonrasında, emekçi kitleler değil hakkını aramak ve almak, karın tokluğuna çalışmak için bile uzun kuyruklar oluşturacaklardır.

Geçmişin anlamsız sınıf tartışmalarına takılıp kalmak, sadece dışarıda emperyalistlerin, içeride oligarşik çevrelerin ekmeğine yağ sürer. Günümüzde emek hareketinin başlangıç noktası, ülkesine, vatanına, bayrağına ve tüm bu değerleri temsil eden Atatürk'e sahip çıkmaktır. Çünkü ancak bu koşulda dış sömürü ortadan kalkacağından, içeride hakça bir düzen kurulması için uygun bir ortam yaratılmış olacaktır. İşte emekçiler ve tüm çalışanlar için ilk hedef, vatan için mücadele etmek olmalıdır.

Tüm bu yalın gerçeklerin farkında olan Vatan Parti'si, değerlerini içselleştirip, sembolizme ettiği Marşı'nda bu temel öğeleri en başa koymuştur.

Atatürk yolunda, bayrak elinde,

Bağımsız, kararlı, halkla el ele,

İşçinin, köylünün, halkın partisi,

Çağdaş, devrimci Vatan Partisi!

Marş Atatürk ile başlayıp, bayrak ile devam etmektedir. Çünkü vatan yoksa konuşulacak ve tartışılacak bir şey de yoktur. Daha sonra bağımsızlığa vurgu yapılmaktadır. Bağımsız değilseniz, emekçinin kutsal emeği yabancılar tarafından son terine kadar sömürülecektir. Sözlerdeki sıraya dikkat ederseniz, tutarlı, gerçekçi ve sağlam bir yolda yüründüğünü hemen anlayacaksınız! Vatanın bütünlüğü ve bağımsızlık sağlandıktan sonra sıra işçinin, köylünün ve tüm halkın alın terinin hakça karşılığının verilmesine gelecektir. Son olarak aralıksız devrimlerle sosyal gelişmenin zirveye çıkarılması hedefi açık ve net olarak vurgulanmaktadır.

Yarin yanağından gayrı her şeyin paylaşılacağı günleri de bizden sonraki nesiller görecek. Ama Nazım Hikmet'in dediği gibi, "daha gün o gün değil derlenip dürülmesin bayraklar..."

Şimdiki kavgamız, vatan, bayrak ve bağımsızlık kavgasıdır. Tarihin önümüze koyduğu kavga budur. Bu kavgadan kaçanlar hiçbir kavgayı kazanamazlar!

Batı'nın emperyalist devletleri dış ülkeleri sömürerek elde ettikleri vurgundan kendi emekçilerine de pay vererek, içerideki sınfsal çelişkileri yumuşatmaktadır. Örneğin, İngiltere'de Muhafazakar Parti ile İşçi Partisi arasında temelde hiç bir fark yoktur. Ama aynı Batı sömürdüğü ülkelerde, hiç bir anlam ifade etmeyen sınıfsal kavgaların önünü ardına kadar açarken, ulus bütünlüğü için mücadele edenleri zindanlara göndermektedir. işte Ergenekon, işte Balyoz ve diğerleri...

İşçiler, emekçiler, bütün meslek dallarının saygın üyeleri:

Bayrağını al ve Bakırköy Özgürlük Meydanı'na koş!

Bandırma Vapuru'nun güvertesine çık!

Vatanın sahipsiz olmadığını cümle aleme gösterelim!

Kendimiz için değil, ülkemiz, çocuklarımız ve torunlarımız için orada olacağız!

Önce Vatan, sonra Vatan, ölünceye dek daima Vatan...

Amiral Soner Polat

ulusalkanal.com.tr

Tüm yazılarını göster