Bardağın dolu tarafı

Çetin Ünsalan Yazar ulusalkanaliletisim@gmail.com

Bazılarına göre biz; ‘kötümserler’, yıllardır başarıyı (!) çekemeyenler ve kötü niyetli olmakla suçlananlar bardağın hiç dolu tarafını göremedik. Hatta ben daha da ileri gidip, ortadaki sanal tabloyu ‘başarılı ekonomi palavrası’ olarak nitelendirdim.

Türkiye’de işsizlik rakamlarının düştüğünü açıkladılar. Biz sokakta insanların işsiz olduğunu söylediğimizde aynı cümleyi duyduk: Bardağın dolu tarafını görün.

Çeyrekler bazında büyümeler yaşandığı açıklandı. Böylesi bir büyümenin kalkınma yaratmadığını, aksine ülkeyi borç ve iflas batağına sürüklediğini ifade edip, aynı cümleyi duyduk: Bardağın dolu tarafını görün.

Çılgın projeler açıklandı. Gerçek bir çılgınlık olduğunu, çevre katliamından, finansman sıkıntısına kadar birçok sorunu bünyesinde taşıdığını anlatmaya çalıştık; aynı cümleyi duyduk: Bardağın dolu tarafını görün.

Türkiye’de vesayetin bittiği gibi açıklamalar yapıldı. Daha büyük bir vesayetin oluştuğunu, siyasetin, hukuktan ekonomiye, özgürlüklerden bireysel haklara kadar her alanda ciddi ihlaller yaptığını yazdığımızda aynı cümleyi duyduk: Bardağın dolu tarafını görün.

Kentsel dönüşüm açıklandı. Anayasa ihlalinden bahsettik; depremle ilgisi olmayan rantsal bir çerçeveye oturacak uygulamaların gündemde olduğunu, önce TOKİ’nin sonra da bakanlığın dünyada emsali görülmemiş yetkililerle donatıldığını hatırlatacak olduk; aynı cümleyi duyduk: Bardağın dolu tarafını görün.

Türkiye’nin itibarının bankacılık üzerinden kredilendirildiğini söylediler. Bunun hane halklarını, işletmeleri çökerteceğini, karşılıksız dış kaynak kullanımının batışa neden olacağını yazıp çizince aynı cümleyi duyduk: Bardağın dolu tarafını görün.

Ülkeyi inanç üzerinden temiz yönettiklerini söyleyenler oldu. Biz yolsuzluk iddialarının ayyuka çıktığını, bunların araştırılması gerektiğini, Meclis’te milletvekili sayısından fazla dokunulmazlıkların kaldırılması için talep bulunduğunu belirttik; aynı cümleyi duyduk: Bardağı dolu tarafından görün.

Dövizin serbest piyasada dalgalandığını söylediler. Çok ciddi anlamda sıcak para kullanarak baskı yapıldığını, bunun bir devalüasyon riski yarattığını anlattık; aynı şeyi söylediler: Bardağın dolu tarafını görün. Dolar 2,08 sınırına dayandı. Elbette şimdilik.

Bu ülke 2010 referandumunda yetmez ama evetçileri bile gördü. Şimdi önce onlara sorayım: Yetti mi? Ardından da her sorun dile getirdiğimizde, partizanca tavırlarla hakaretler savuran ve ilişkilendirilmiş medya gibi bardağın dolu tarafını görmemiz gerektiğini, biraz da üstü kapalı tehdit ederek tavsiye edenlere soruyorum:

Gördünüz mü bardağın boş tarafını? Hadi gidip kalanını da siz doldurun.

Çetin Ünsalan

Tüm yazılarını göster