Malumunuz bankaların kullandırdığı kredilerde, tüketicilere dosya ve komisyon masraflarının geri ödenmesi kararı alındı. Birçok tüketici de hakkını kullanmak adına, ilgili bankaya başvurdu.
Süreç içinde incelemelerin ardından da olaylar ödeme şeklinde sonuç buldu. Birçok bankanın prosedür tamamlandıktan sonra, bazılarının önce direndiğini, bazılarının da direnmeden ödemeyi yaptığını gördük. Şüphesiz bunlar içinde de tüketicinin ödeme alamadıkları varsa, onlara da bakmak gerekir.
Fakat gelen şikayetlerin ağırlığına baktığımızda bir bankanın adı öne çıkıyor. Yazık ki bu da bir kamu bankası... Gerek gelen telefonlardan, gerek bizzat durumunu anlatanlardan, gerekse de internet üzerinden sorunu dile getirenlerden baktığımızda garip bir durum ortaya çıkıyor.
Ziraat Bankası’nın ödemelerinde ciddi bir sorun var. Uygulama ilk gündeme geldiğinde banka Genel Müdürü ve aynı zamanda Türkiye Bankalar Birliği Hüseyin Aydın ödemelerin hemen yapılacağını söyledi. Lakin geçen sürede çok sayıda mağdur ortaya çıktı.
Hüseyin Aydın, geçtiğimiz günlerde EGD’nin Ekonomi Basını Ödül Töreni’nde konuşurken, bankacılığımızın ne kadar güçlü ve kredilendirebilir olduğunun üzerinde durdu. Öyle mi değil mi, tartışmalı da olsa bu Sayın Aydın’ın düşüncesidir; ama adalet terazisi şaşmaz.
Eğer size başvuran insanlara, gerekli prosedürleri tamamlamış ve hak kazanmış müşterilerinize ödeme yapmaktan kaçınıyorsanız; bunun için çeşitli bahanelerin ardına sığınıyorsanız konuşmaların da bir anlamı kalmıyor.
Tüketici bankaya götürüp, hak ettiğini belirten evrakı veriyor; vezne fotokopisini çekiyor akabinde de genel müdürlüğe gönderiliyor. İşte asıl süreç ondan sonra başlıyor. 2 ay ile 4 ay arasında bekleyenlere bizzat şahit oldum. Ayrıca bu insanlar sadece beklemiş değiller; halen ödeme almamışlar.
İnternetten yaptığım tüketici şikâyetleri araştırmasında çok daha uzun süre bekleyenlerin olduğuna da şahit oldum. Bekleyenlerin çiftçi olmaması ise ayrı bir tartışma konusu.
Aslında birçok bankada sorun yaşanıyor; ama ağırlıklı sorunlar aynı adreste toplanınca ve o banka da seçim öncesi köylüyü unutup; üzerine vazife olmayan işlere kredi verip, akabinde de bunu kime yönelik olduğu belli olmayan reklam malzemesi yapınca dikkat çekiyor.
Sonuçta ortada yasal düzenlemenin ardından kazanılmış bir hak var. Bunu ödeyeceksiniz. ‘Sıraya koyduk’ diye bir bahaneyle insanları aylarca bekletemezsiniz.
Eğer bu üst yönetimin gözünden kaçan bir konuysa duruma el koysunlar. Ziraat’in yönetiminin bu işe müdahale etmesi gerekiyor. Yok, bilgileri dahilinde bir konu ise, yaptıkları bu işlemin gerekçesini, kendilerine ait değil, makûl gerekçelerle kamuoyuna açıklasınlar. Çünkü işin tadı kaçmış vaziyette.
Sonra toplandığında bu kadar büyük meblağlar ödemesi geciktirilince ‘para nerede kullanılıyor’ diye başka bir soru gündeme gelir. Kimsenin yanına yaklaşmadığı projelere, batık AVM’lere verilecek krediniz varsa, bu ödemeyi de yapın.
Peki tüketici ne yapacak? Hangi banka olursa olsun; alacak hakkı kazandıysanız tüketici hakem heyetlerinden önerilen şu: Alacağınızı direkt icraya koyun.