Sporcu nasıl olmalı?

Soner Polat Yazar ulusalkanaliletisim@gmail.com

Sınıf arkadaşım Sayın Adnan Demir, kamuoyunun pek de ilgilenmediği bir konuyu, çarpıcı bir şekilde kaleme almış!

Sizlerle de paylaşmak istedim. Sayın Demir'e kulak kabartalım:

Değerli Amiralim, Sevgili Mahalle ve Sınıf Arkadaşım,

19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nın 98. yılında Devletimizin Kurucusu, Ebedi Başkomutanımız Yüce Atatürk’e yapılan ahlaksızca saldırılar, bana o büyük insanın ”Ben Sporcunun Zeki ,Çevik Aynı Zamanda Ahlaklısını Severim.” özdeyişini hatırlattı. Bu özdeyişi ilk defa henüz 14 yaşında iken 1972 yılında beraber eğitime başladığımız Deniz Lisesinin spor salonunun en görünür yerine büyük harflerle yazmışlardı. Başka bir yerde “Sağlam Kafa Sağlam Vucutta Bulunur” özdeyişi yazılı idi. Ne acıdır ki bugün 15 Temmuz’da yapılan gerici kalkışmanın sebepleri arasında gösterilerek haksız ve hukuksuzca kapatılan bu şanlı yuvaya zorlu ama eşit şartlarda yapılan hilesiz dürüst bir sınav sonucunda binlerce aday arasından seçilerek Ülkenin dört bir yanından gelmiş işçi, çiftçi, memur, esnaf ve daha birçok emekçi meslek grubuna mansup orta ve dar gelirli ailelerin çocukları olarak girdik. Bu şanlı yuvada; Cumhuriyete, Atatürk İlke ve Devrimlerine gönülden bağlı Mustafa Kemal’in Askerleri tarafından bizlere çağdaş ve laik bir eğitim verildi. Sağlam kafamızın ve sağlam vucudumuzun olabilmesi için bizleri çok çalıştırdılar ve çok terlettiler. Terlettiler çünkü yine spor salonunun başka bir yerinde ”Ter Kandan Tasarrufu Sağlar” özdeyişi vardı. Bizi eğitenler barış zamanında ne kadar çok eğitim yapar, ne kadar çok ter dökersek, savaş zamanında daha az kanımızı dökeceğimizi, daha fazla hayatta kalıp bizlere bu eğitim imkanını sağlayan ekmeğini yediğimiz Ulusumuzu ve Ülkemizi daha iyi koruyacağımızı öğrettiler. Atatürk’ün Cumhuriyeti emanet ettiği gençliğe ilk adımlarımızı attığımız o yıllarda her 19 Mayıs’ta o günkü adıyla Gençlik ve Spor Bayramında yine ne acıdır ki Kurtuluş Savaşı yapılmasaydı da olurdu diyen hainler tarafından isminin anılmasına dahi tahammül gösterilemeyen Kurtuluş Savaşı Kahramanlarından İsmet İnönü’nün adını taşıyan ve halen milyonlarca yurtseverin kalbinde hüzünle yaşatılan stadda sivil asker binlerce genç, bizlere emek veren ve verdiği emeklerin karşılığını görmeye gelen,gençliği ile gurur duyan onbinlerce yurtsever izleyicinin huzurunda; büyük bir inanç ve coşku ile Yüce Atatürk’e söz verir. Emanetini koruyacağımıza dair and içerdik.

Cumhuriyetin faziletinden nasibini alamamış, Atatürk Devrimleri’ni içine sindirememiş, ulusal bilinçten yoksun dinci, ümmetçi hatta mezhepçi yönetici ve siyasi kadrolar tarafınadan; laik eğitim sistemi ile fikri hür, irfanı hür vicdanı hür olarak yetiştirilen Atatürk gençliği 80’li yıllardan itibaren yıpratılmaya çağdışı eğitim programları ile değiştirilip dönüştürülmeye başlandı. Yine o yıllarda yabancı sporcular büyük paralar karşılığı transfer edilerek Türk vatandaşlığına geçirildi. Uluslararası yarışmalara sokuldu, kazandıkları başarılar siyasi çıkar amacıyla seçimler öncesinde propoganda amacıyla kullanıldı. Bu devşirme sporculara sağlanan olağanüstü imkanlar o güne kadar amatör ruhla centilmence yarışan yerli ve Milli sporcuların iştahını kabarttı, ahlakını bozdu. Özellikle uluslararası yarışmalarda Ülkemizin Bayrağını göndere çektirip, Ulusal Marşımızı okutarak bizleri gururlandırmak için değil madalya kazanınca alacakları binlerce altın için yarıştılar. Kazanmak için doping yaptılar. Ama sahtekarlıkları ortaya çıkınca hile ile kazandıkları altınlarla birlikte madalyalarını, onur ve ünvanlarını da kaybettiler. Çünkü onlar Atamızın dediği gibi ”Zeki,Çevik ve Ahlaklı” değildiler. Onlar kurnaz,hilekar ve ahlaksızdılar. Tıpkı bugün Atamıza dil uzatan cahil, yobaz, ahlaksızlar gibi. Bu ahlaksızlar da hile ile kazandıkları sahte akademik ünvanlarını,iftira karşılığında aldıkları paraları ve olmayan onurlarını kaybedecekler. Bu konuda varlıklarını Yüce Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne borçlu olan Cumhuriyet savcıları ile bu mülkü korumakla görevli yargıçlara güveniyorum.

Cumhuriyet’in fazilet olduğuna inanan, ulusal bilince ve vatandaşlık onuruna sahip bütün yurt severlerin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutluyor, varlığımızı borçlu olduğumuz Yüce Atatürk’ü saygı ve minnetle anıyorum.

Sevgi ve özlemle,

Soner Polat

ulusalkanal.com.tr

Tüm yazılarını göster