Bakan Berat Albayrak 10 Nisan günü yeni ekonomi programını açıklayacak. YEP adı verilen ilk program açıklandığında ‘Bu yerel seçimlere kadar kurgulanmış bir yapıda’ diye yazmıştım.
Sağolsun Bakan Albayrak da bizi yanıltmadı ve ‘olmadı baştan’ yapıyor. Peki Çarşamba günü paketten ne çıkar? İngiliz Bilim İlerleme Birliği’nin internet kullanıcıları arasında yaptığı araştırmada 70 ülkeden 40 bin fıkranın arasında dünyanın en komik fıkrası seçilen bildik bir fıkra vardır.
“Ormanda dolaşan 2 avcıdan biri birden bire yere düşer. Arkadaşı, düşen adamın nefes almadığını ve gözlerinin ferinin söndüğünü görür. Bunun üzerine telefonla acil yardımı arar ve ‘Arkadaşım öldü, ne yapabilirim’ diye sorar. Telefondaki ses yanıtlar: ‘Sakin olun. Size yardım edebilirim. Ama önce arkadaşınızın ölüp ölmediğinden emin olalım.’ Telefonda bir süre sessizlik olur ve bir silah sesi işitilir. Avcı telefonu tekrar eline alır ve şöyle der: ‘Evet, tamam. Şimdi ne yapacağım?”
Açıkçası Türkiye ekonomisinin önümüzdeki sürecinde yol haritası olacağı söylenen bu açıklama öncesinde de durum tam bu. Seçime kadar çılgın bir ekonomik yapı ortaya konuldu; şimdi toparlama hedefiyle yeniden ele alınıyor.
Olası yol haritasına baktığımızda da bizim için iyi haberler gelmediğini hissedebiliyoruz. Mesela finansal güvenlik ve istikrarın sürdürülebilmesi için FİKKO adında bir komite kuruldu. Şimdi ilk YEP’in açıklandığı günden bugüne kadar şöyle bir bakın; nasıl bir finansal istikrar ve güvenlik fotoğrafı ortaya çıktı. FİKKO neyin istikrarını sağlayacak?
Enflasyonla topyekün mücadele programı hepimizin hafızalarında. Bunun yeni YEP’te de devam edeceği söyleniyor. Yandık ki ne yandık. Çünkü ilk fazda bildiğiniz fiyatlar ve enflasyon karşısında tarumar olduk ve çadır tiyatrosuna kadar düştük.
Durumu düzeltmek için şimdi gıda fiyatlarının yakından izleneceği söyleniyor. Tarımda Milli Birlik Projesi ve Ürün Gözetim Mekanizması ile. Ama üretimin adı yok. Daha önce çözüm olarak her fırsatta ithalata koşanların nasıl bir gözetim yapacağını açıkçası merak ediyorum.
İhalesi yapılmamış ya da başlanmamış projelerin tamamının iptal edileceği eğilimine bakarsanız, kasa tam takır kuru bakır. Elbette dönmesi gereken bir Maliye ve Hazine gerçeği olduğuna göre durum bizim adımıza parlak değil.
Muhtemelen arka arkaya gelen zamları hep beraber yaşayacağız. Bu artışların sadece ürün fiyatlarında da olmayacağı anlaşılıyor. Zira yine olası maddeler arasında sosyal sigorta sisteminin yeniden düzenlenmesinin de var olduğu ifade ediliyor. Yeni primlere ve salmalara hazır olun.
Nitekim vergilerdeki istisna, muafiyet ve benzeri tüm kalemlerin kaldırılacağının da paketin içine iliştirilmiş olması, yepyeni, nur topu gibi vergilerimiz olacağını, reel sektör bacağında ise işsizliği tetikleyecek gerçeklerle karşı karşıya kalacağımızı anlatıyor.
Şüphesiz inşaat sektörü takıntısı da unutulmamış. Elde avuçta ne varsa onların kanalıyla yurtdışında finansman aranacak, bulunursa da Türkiye Emlak Bankası aracılığıyla yine betona gömülecek.
Ne olup bittiğini, daha nasıl sürprizlerle karşılaşacağımızı bilemiyoruz. Ama açıkça gözüken o ki, seçim sürecine kadar yeni ekonomi programı uygulayıp, bütçeyi dağıtıp, şimdi tahsilâta geliyorlar. Peki biz şaşırdık mı? Hadi haftanın ilk gününün yazısını yine bildik bir fıkrayla bitirelim.
“Adamın biri yeni son model arabasıyla havalı havalı dolaşıyormuş. Kırmızı ışıkta durmuş. Bir kaç saniye sonra kamyon arkadan vurmuş. Adam dışarı çıkıp bakınca kamyondan diğer şoför inmiş ve başlamış yalvarmaya :
‘Ağabey etme eyleme. Ben bu üç kuruş maaşla bu arabanın aynasını alamam beni bağışla.’ Adam çarpan şoföre acımız tam arabayı tamire götürürken yine kırmızı ışıkta yine arkadan kamyon vurmuş. Adam sinirle arabadan inince ne görsün, aynı şoför ona sesleniyor: ‘Benim ağabey ben, devam et.” İşte size 10 Nisan Çarşamba gününün şimdiden özeti...
Çetin Ünsalan