Bu sorunun cevabı için önce Milli Kurtuluş Savaşı'mızın hangi coğrafyayı ve o coğrafyada yaşayan hangi halkları heyecanlandırdığına bakmamız gerekir. Türkiye'nin Milli Kurtuluş Savaşı Hindistan'dan Çin'e, Afrika'ya kadar mazlum milletlerin umudu olmuştu. Bu coğrafyada yaşayan bütün Müslümanlar ve Müslüman olmayan halklar gözlerini Türkiye'ye ve Mustafa Kemal'e çevirmişti. Mustafa Kemal önderliğinde Kurtuluş Savaşı’nı kazandığımızda da en az bizim kadar mutlu olmuşlardı. Çünkü Mustafa Kemal İngiliz emperyalizmini yenmişti. İngiliz emperyalizminin hüküm sürdüğü bütün kıtalarda artık bağımsızlık rüzgarları esmeye başlamış, üzerinde güneş batmayan imparatorluk çöküşe geçmişti. İşte Atatürk düşmanlığı bu zeminde ortaya çıktı. Atatürk düşmanlığının merkezi, sömürgelerini kaybetme korkusuna kapılmış İngiltere idi.
İngiliz emperyalizminin Atatürk'e düşmanlığının nedeni mazlum dünya milletleri arasında yaydığı bağımsızlık düşüncesidir, bu düşünce İngiliz emperyalizminin Afrika'dan Hindistan'a kadar birçok ülkede başına büyük bela açmış ve bunun sonucunda da bütün sömürgelerini kaybetmesine neden olmuştur. Kurtuluş Savaşı günlerine bakarsanız bütün İngiliz belgelerinde Kuva-yı Milliye güçlerinden ‘Kemalci eşkıyalar’ diye bahseder. Yani Atatürk düşmanlığı bağımsızlık ve özgürlük düşmanlığıdır. Bu durum İngiltere'nin etkili olduğu Batı dünyasında genel kabul görmüş ve Atatürk düşmanlığı sömürgelerini kaybeden Batılı emperyalist ülkelerde Osmanlı- Türk düşmanlığı ile birleşmiştir.
Günümüzde İngiliz emperyalizminin yerini alan Amerikan emperyalizmi mazlum ülkelerin uyanışını engellemek adına Atatürk düşmanlığına devam etmiştir. 12 Eylül'den sonra Türkiye'ye dayatılan statükonun yıkılması aslında Atatürk'ten vazgeçilmesi anlamına geliyordu. Bunu Türkiye'de Amerikancı Özal eliyle tırmandırdılar.
Turgut Özal, “dinciliği” yanında katıksız liberal ve serbest piyasacılığıyla bilinir. Türkiye'de Batı denetimindeki tarikatların ve milli devlet düşmanı liberallerin güçlendiği yıllar Özallı yıllardır. Aynı yıllarda Türkiye'de Cumhuriyete ihanet eden ne kadar akım varsa Amerikan emperyalizmi eliyle birleştirildi. Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye dayattığı belgelere bakarsanız oralarda Atatürk'e ne kadar düşman olduklarını görürsünüz; öylesine ki duvarlardaki Atatürk resmine bile tahammülleri yoktur. Atatürk'ün bütün devlet dairelerinden silinmesini isteyecek kadar ilerigitmişlerdir.
Türkiye'de bugün Atatürk düşmanlığında birleşen üç kesim var: PKK bölücülüğü, Fethullahçıların denetimindeki beşinci kol faaliyeti ‘dincilik’ ve doğrudan Batı uzantısı liberalizm. PKK'nın kuyruğuna takılmış sahte solcular- aslında liberaller- ve CHP yönetimi de Atatürk düşmanlığında bayrağı kimseye kaptırmıyor. Burada dikkat çekici olan Atatürk düşmanlığında yarışan üç akımın da sömürgeci Batı emperyalist merkezlerinden besleniyor olmasıdır.
Şimdi Türkiye'de İslamcıyım diyen bazı emperyalist Batı piyonları Atatürk'e düşmanlık ediyorlar; her fırsatta Atatürk'e olan kinlerini kusuyorlar. Bunların tam anlamıyla Amerikan emperyalizminin piyonları olduğu FETÖ kumpasında ortaya çıkmıştır. Ne İslamcılıkla ne de dinle alakaları yoktur, ipleri emperyalizmin elindedir. FETÖ'nün devlet içinden temizlenmesinden sonra Atatürk düşmanlığının dindar vatandaşlarımız arasında hızla düşüşe geçmesi bunun göstergesidir. AK parti çevrelerinde artık Atatürk düşmanlığı prim yapmıyor; fakat hala bazı piyonlar bu çevrelerde kendilerini gizleyebilmektedir. Bunların da tamamı-Bahçeli’nin deyişiyle- Fethullah artığıdır. Kısa süre içinde temizleneceklerdir.
Türkiye, sahte solcuların, sahte Atatürkçülerin ve emperyalizmin oyuncağı sahte dindarların ülkesi olmayacak. Türkiye'de öyle bir milli rüzgar esiyor ki Atatürk’ün yapamadığı bütün işler tamamlanacak.
Yaşayarak göreceğiz, bugün AK Partiliyim diye geçinen ve her fırsatta Atatürk'e kin kusan yobazlar AK Parti'nin ayağı tökezlediği an gerçek kimlikleriyle ortaya çıkacak; FETÖ'nün bayrağı altında toplanacaklardır. Bu nedenle AK Parti'yi uyarmak zorundayız. Atatürk düşmanlarının sizin adınıza sağda solda konuşmasına izin vermeyin, bunları kulaklarından tutup partinizden atın; yoksa bedelini ağır ödersiniz.Amerikancılığın, Natoculuğun Türk halkının gözünde hiçbir itibarı kalmamıştır.Atatürk günümüzün yükselen değeri, parlayan yıldızıdır. Hiç kimse Türkiye'nin son 20 yılda yaşadıklarını unutmasın. Atatürk düşmanlığı ile yola çıkanların-bölücü ve yobazların- sonunun felaket olduğunu; hapishane olduğunu unutmasın. FETÖ ve PKK’nın sonu Biden tayfasının da kulağına küpe olsun. Atatürk düşmanlarını iktidarda, hükümetlerde göreceğimiz dönemler bitmiştir. FETÖ ve PKK ile ittifak kuranlar ancak onların sonunu paylaşabilir; bizden uyarması.