IŞİD ile ABD destekli Peşmerge'nin sıcak savaşı: Birinci Dünya Savaşı kaldığı yerden devam ediyor

Soner Polat Yazar ulusalkanaliletisim@gmail.com

Önce bir tespit yapalım. Ortadoğu'da bütün dengeler güce dayanır. Güce yaslanmayan siyaset yıkılır. Eski Başbakan Maliki, bir çok krizden başarı ile çıkarak ayakta kalmayı başarmıştı. Ancak IŞİD karşısındaki hezimetin hemen akabinde çekilmek zorunda kaldı. IŞİD'i söküp atabilseydi, ABD'ye rağmen görevinde kalırdı.

Irak sözde yeniden kurulurken, aslında kalıcı olarak yıkılıyordu. Çünkü Irak silahlı kuvvetleri için bir devleti koruma gücünde bir askeri yapılanma hiç bir zaman düşünülmedi. Kara Kuvvetleri hafif birliklerden oluşuyordu. Sadece bir adet mekanize tümen planlanmıştı. Hava ve Deniz Kuvvetleri ise hemen hemen hiç yoktu. Zaten Şii, Sünni, Kürt, Türkmen kontenjanları ile ordu, ordu olmaktan çıkarılmıştı. Yani, daha 2005 yılında Irak ordusunun 10 bin kişilik IŞİD'e karşı mağlubiyeti garanti altına alınmıştı.

ABD, sözde Irak ordusunu geliştirme programlarını ardı ardına uygulamaya koyarken, özde içini boşaltıyor ve askeri yönden Kürt peşmergelerle başa çıkabilecek bir güce ulaşmasını asla arzulamıyordu.

IŞİD'in yaratığı fiili durum, konunun daha açık ve daha belirgin bir şekilde anlaşılmasına neden oldu. Irak devletinin ordusu dururken, ABD niçin Peşmergeler üzerinden IŞİD'e saldırı planları yapıyor! Irak ordusunu geliştirme projeleri, sadece göz boyama amaçlı mıydı?

Batı başkentlerinde karar verilmiştir. Kürtler askeri olarak desteklenerek IŞİD'e karşı savaş yürütülecektir. Şimdi IŞİD ve Peşmerge'nin askeri kuvvetlerini karşılıklı olarak tartmaya çalışalım:

IŞİD, hem Irak hem de Suriye'de Batı yapımı çok sayıda modern harp silah ve vasıtasını ele geçirmiştir. Bunlara zırhlı muharebe araçları ve uçaksavar füzeleri de dahildir. Katar, Ürdün, Suudi Arabistan ve Türkiye'den Suriye'ye gönderilen önemli miktarlardaki silah ve cephane IŞİD envanterine girmiştir.

IŞİD, Suriye'nin 17'inci Tümenine ait silah ve cephanenin tamamına 25 Temmuz 2014 günü el koymuş; bir gün sonra önemli bir lojistik üssü işgal etmiştir. Musul'da beş Irak tümeni, IŞİD karşısında silah ve cephanesini bırakarak direnmeden mevzilerini terketmiştir. Böylece IŞİD, hiç beklemediği ölçüde askeri yönden güçlenmiştir. ABD ve Türkiye dahil dünyanın her yerinden gönüllü cihadistler IŞİD'e katılmaktadır. Halihazırda IŞİD'in 10-12 bin kadar savaşçısı bulunmaktadır.

Kelime anlamı, "ölümü karşılayan" olan Peşmerge'nin toplam gücü 100 bin kadardır. Irak'ın çözülme sürecinde, ağır silahlar da dahil olmak üzere çok sayıda silah ve cephane Peşmerge güçlerine transfer edilmiştir. ABD, Peşmerge'yi askeri olarak güçlendirmek için özel projeler uygulamıştır.

IŞİD'in Peşmerge'ye karşı ilk askeri girişimi başarılı olmuş, cihadistler Erbil'in 30 km. yakınına kadar sokulmuştur. Bunun üzerine ABD, Peşmerge'ye önemli ölçüde askeri teçhizat göndermiş, 800 kadar özel kuvvet komandosunu Kürtlerin emrine vermiştir. Daha sonra 8 Ağustos 2014 günü George H.W. Bush uçak gemisinden havalanan F-18 uçaklarının katıldığı hava saldırıları ile IŞİD'in zırhlı araçları ve özellikle topçu birlikleri vurulmuştur. Bu harekat, ABD'nin, askerlerini Aralık 2011'de Irak'tan çekmesinden sonraki en büyük askeri faaliyetidir.

ABD'nin büyük desteği ile Peşmerge, IŞİD karşısında bir denge sağlamış ve bazı küçük başarılar kazanmıştır. ABD'nin Kürt bölgesine modern askeri malzeme akışı devam etmektedir. Hava taarruzları ABD ve Kürtler tarafından müşterekten planlanmaktadır. Batı kararlı bir şekilde destek verdiği ve hava üstünlüğünü idame ettiği sürece, IŞİD'in klasik bir harpte tutunması mümkün değildir. IŞİD, ancak gayri nizamı harp yöntemleri ile zemin kazanabilir.

ABD askeri uzmanları yaptıkları hesaplamalarda IŞİD'i sahada yenmek için 15 bin kişilik bir güce ihtiyaç duyulduğunu vurguluyorlar. Ancak Başkan Obama, kesinlikle doğrudan bir savaşa razı olmayıp, mücadeleyi vekalet savaşları ile sürdürme niyetinde.

CNN ve BBC gibi televizyonlara çıkan Kürt yetkililerin dillerine pelesenk ettikleri demeç su: "Peşmerge her zaman IŞİD'e karşı mücadeleye hazırdır. Sadece modern silah talep ediyoruz. Bu sağlanırsa, kısa sürede IŞİD'i yeneriz!"

Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ve Baskanı Barzani, IŞİD'e karşı savaşa pek PKK'yı sokmak niyetinde değil. Çünkü böyle bir gelişmenin PKK'nın gücü ve ağırlığını artıracağını değerlendiriyorlar. Ama bu konuda da son söz patron ABD'nin olacak. Batı başkentlerinin PKK'yı terör örgütleri listesinden çıkarmak üzere hazırlık yaptığı bir dönemde böyle bir gelişme sürpriz sayılamamalı!

Kürtlerin IŞİD karşısında elde edeceği bir askeri başarı, Irak Merkezi Hükümetini hassas bir konuma düşürüp, saygınlığını yerle bir edecektir. Krizden güçlenerek çıkacak olan Kürtler bağımsızlığa bir adım daha yaklaşacaktır. Birlik ve bütünlük sağlayamayan, radikal cihadistlere teslim olan Sünnilerin denetimindeki toprakların statüsü ister istemez tartışmaya açılacaktır.

Türkiye'nin güneyindeki topraklarda Birinci Dünya Savaşı kaldığı yerden devam ediyor. Batı başkentleri perde gerisinde yeni haritaları tartışıyor. Maalesef Türkiye bu süreci, tarihinde hiç olmadığı kadar hazırlıksız karşılıyor. Bu konuya yeniden döneceğiz...

Amiral Soner Polat

ulusalkanal.com.tr

Tüm yazılarını göster