Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak 2019 hedeflerini tutturacaklarını ifade ediyor, ama içteki ve dıştaki gelişmeler pek sözü doğrular nitelikte değil. Elbette kamuoyuna açıkladıklarıyla, kendi akıllarındaki hedefler aynıysa...
Yeni Ekonomi Programı ya da malum adıyla YEP açıklandığı gün de inceledikten sonra aynı şeyi yazmıştım ve o günden beri de ısrarla altını çizerek söylüyorum. Gerçek hedefler ve ekonomik eylemler tamamen seçim odaklı.
Yani her şey 31 Mart’ı atlatmak üzerine kurgulanmıştı. Elbette İyi Parti’den oy alma hesabı tutsaydı, Ekim ayında yapılacak bir yerel seçim daha da sıkıntısız atlatılabilecekti. Ama olmadı; olmadıkça da boya dökülmeye, döküldükçe de garip uygulamalar hayatımıza girmeye devam ediyor.
Bankalara kredi baskısından tanzim adı altında ne olduğu tam anlaşılamayan ve sadece ucuza ürün satmak üzerine kurgulanmış çadırlara kadar her şey seçimi atlatma hesabı üzerinden yapılıyor. Çünkü iktidar da biliyor ki, ekonomik sıkıntı halkın cebine girdiği anda dış güç masalı tutmaz.
Aslında niyet o kadar belli ediliyor ki, görmek istemeyenlerin bile göreceği cinsten işlere imza atılıyor. Mesela soğan fiyatlarındaki anormal yükselişi hatırlıyorsunuz. Hoş şimdi de pek ucuzladı sayılmaz ya...
Hani şu patates skandalının ardından gelen soğan. Anımsayacaksınız patates fiyatları birden tepe noktalara vurunca nasıl olduysa iç karışıklığı yoğun olan Suriye’den, ne zaman ürettikleri belli olmayan bir patates ithal ederek durumu çözdük.
Hükümetler düzeyinde ilişkinizin kesik olduğu bir yerden nasıl patates ithal ettiğinizi ise sormayın. Ne diyor Haldun Taner ‘Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım’ oyununda? “Düşünen beyinlere zararlı fikirler üşüşür, büyükler her şeyi bizde iyi düşünür.”
Yine bizden iyi düşünmüş olacaklar ki, Rekabet Kurulu’nun yaptığı inceleme sonrasında üretim eksikliği, doğal afetler ve ürün hastalığı gibi nedenlerle stokçuluk olmadığını, ürünün arzında problem olduğunu söyleyip, iki gün sonra ‘biz öyle dememiştik’ raporuna inat; ithalata yöneldiler.
Soğan ithal edildi ve en azından tepkiler azaldı. Fakat o soğan nereden ithal edildi açıkçası onu da gerçekten bilmiyoruz. Hemen gümrük vergilerini sıfırladılar ve olayı bitirdiler. Şubat ayı sonu itibariyle bu uygulama son buluyordu.
Fakat daha seçime bir ay vardı. Şimdi tekrar soğan problemi yaşamaya gerek yoktu. Hemen bir ek karar Resmi Gazete’de yayımlandı ve soğana uygulanan sıfır gümrük vergisi uygulamasının devamına karar verildi.
Ne zamana kadar? 31 Mart’a kadar... Sadece bu örnek bile her şeyin Nisan sonrasında farklı hesaplandığını kanıtlar nitelikte. Bari ayıp olmasın diye Nisan sonuna kadar uzatılsaydı. İthalatı zaten sıkıntılı, ama bu uygulama yapıldığı için, sene soğan üretiminde ekstra düşüş görür ve yepyeni fahiş fiyatlarımız olursa şaşırmayın.
Fakat bu çok da önemli değil; çünkü seçim atlatılmış olacak. Albayrak’ın diğer hedeflerine gelince... Moody’s’in Dünya Ekonomik Görünüm Raporu dünyada küçülmeyi ve daralmayı öngörüyor.
Türkiye başlığı ise resesyona ve yükselen enflasyona dikkat çekiyor. Bunun faiz / kur dengesi içerisinde başkaca sorunları tetikleyeceği de açık. Yine önemli bir ayrıntı dış ticaret verilerimiz ithalat aleyhine çökmeye devam ediyor.
İlk bakışta dengelenme gibi gözükse de, dengeleme adına hiçbir şey yapılmadığını düşünürseniz, aslında yeniden üretim yapmaya kalktığımızda nelerle karşılaşacağımızı tahmin edebilirsiniz. Hem de Brent petrolün varil fiyatı 70 dolara koşarken...
Velhasıl kelam sözün özü şu: İktidar 31 Mart sonrasına ‘sonra bakarız’ diye yaklaşıyor ve bunu tüm hareketleriyle doğruluyor. Benim anlamadığım bu kadar bağımlı bir ekonomi yarattıktan sonra, dünyadaki gelişmelerden etkilenmeyeceklerini hangi mantığa oturttukları...
Çünkü bunun mantıkla izah edilecek yanı da yok. Gerçi onun da kolayını buldular, meseleye değinmiyorlar. Soğan seçimlik hale getirildi... Peki sorun kendinize seçimlik olan sadece soğan mı?
Çetin Ünsalan