Oranlar komedisi

Çetin Ünsalan Yazar ulusalkanaliletisim@gmail.com

Biz ekonominin rakamlar ile gerçekler arasındaki bağlantısının tamamen koptuğunu anlatmaktan bıktık; ekonomi yönetiminde halen ‘neden’ diye sorgulayan çıkmadı. Oysa bu durum istatistiklere olan güveni tamamen yok ettiği gibi, yatırımdan harcama eğilimlerine kadar her tercihi de olumsuz yönde etkiliyor.

Zira ekonomide bir kural vardır. İster yatırım yapacak olun; isterseniz de bir harcama ile ilgili borçlanmaya gitmeyi düşünün, öngörülebilir bir fotoğraf ararsınız. Bu öngörülebilirlik de zannedildiği gibi her zaman olumlu tablo değildir.

Olumlu ya da olumsuz öngörülebilir, yani belirsiz olmayan her durum, yatırım ya da tüketim yapmak için ortam sağlayabilir. Fakat sahte bir olumlu ya da olumsuz fotoğraftan, istediğiniz sonucu alamazsınız.

Ne yazık ki rakamlar ya da istatistikler üzerinde bir baskı kurulduğu, manipüle edildiği konusunda sokakta net bir kanaat var. Bu konuda ne kurumlar, ne de ekonomi yönetimi alınganlık yapmasın.

Bir an için dünyanın en gerçekçi verilerinin açıklandığı bile varsaysak, ortaya konulan performans, görevden almalar, sokağın gerçekleriyle alay edercesine açıklanan k âğıt üstü gerçekleşmeler, otomatikman bu kanıyı oluşturuyor.

Yani ortada bir güvensizlik varsa, bu tamamen ve yüzde 100 ekonomi yönetiminin eseridir. Tıpkı pandemi sürecinde herkese yardım ettiğini açıklayıp, herkesin almadığının ve geçim sıkıntısı yaşadığının farkında olması nedeniyle bunun boşlukta kalan bir söylemden öteye gitmemiş olması gibi.

Son olarak tüketici güveninin yükseldiğine dair bir istatistik açıklandı. Halen ne iyi ne kötü noktası olan 100 biriminin 26,5 birim altında da olsa, ortaya konulan yükselişi bir övünç kaynağı yapmak ihmal edilmedi.

Geçtim tüketici güveninin hale sıfır noktasından çok uzakta olmasını, daha temel bir soru var: Tüketici nasıl bir tüketim gösterdi de, bu güvendeki yükseliş ortaya çıktı? Haziran itibariyle yapılan harcamalara baktığımızda, halen normal bir ekonomik düzen harcamasına dönülmüş değil.

Üç maske, dört temizlik malzemesiyle buna ulaştılarsa vay halimize... Oysa bu güven endeksinin açıklandığı aynı gün IPSOS şirketinin bir araştırması da yayınlandı. 12-18 Haziran tarihlerini kapsayan o araştırmaya göre ‘vatandaş tüketimde frene bastı.’ Hadi ayıkla pirincin taşını...

Vatandaş tüketmekten imtina ediyorsa, tüketici güveni nasıl arttı? Ne yazık ki ülkede ne bu soruyu soran, ne de yanıtını arayan var. Tıpkı tüketimi temel ihtiyaç maddelerinde yoğunlaşmış vatandaşın ortalama enflasyonu yüzde 40 – 50 diliminde gezerken, yıl sonunda tek haneye düşeceği açıklanan enflasyon gibi. Reuters anketi bile çok düşük seyretmesine rağmen iki haneyi gösteriyor ama bizim ekonomi yönetimi tek hanede ısrarlı.

Gerçek mi? Gerçek Reuters’ın anketinin de, yüzde 9,5’luk enflasyon hedefinin de yakınından bile geçmiyor. Daha kötüsü bu rakamı ya da oranı tutturup bir de insanlara bu oran üzerinden maaş zammı verirlerse, ki verirler; o zaman seyreyle gümbürtüyü...

Vatandaş geçinemiyor; bunu anlatamıyor; ekonomi yönetimi ise geçindiğini iddia ederek bir de gerçek olmayan enflasyon oranından maaş zammı verip, hayatın gerçeği üzerinden yaşanan zamlarla yaşamasını istiyor. Bu olsa olsa komedi olur; kimse kusura bakmasın.

[email protected]

Tüm yazılarını göster